Defansın 'kronikleşmiş' hataları, forvetin 'uyum sorunu ve kısırlığı', orta sahanın ise 'pres yapar gibi' yapmasıyla kritik bir maça çıkıyoruz...

Ümit Aktan
Şampiyonlar Lig'i kuraları çekildiğinde herkes "kolay grup" diye karşıladı. 'gruptan çıkarız da, birinci mi, ikinci mi çıkarız'onu tartışıyorduk. Moskova'da iki tane çakınca hayallerimizde 'birinci' oluverdik. Sonra kendimize geldik, ya da bizi kendimize getirdiler.

Bu gece defansın 'kronikleşmiş' hataları, forvetin 'uyum sorunu ve kısırlığı', orta sahanın ise 'Pres yapar gibi' yapmasıyla kritik bir maça çıkıyoruz. En kötüsü orta saha Galatasaray'ın sorunu aslında burada. Hücumcuların geriye gelmemesi, bu bölgede Sarı-kırmızılılar'ı 'yetim' bırakıyor. Pres yapmasalar 'uzun' oynarsınız, 'havadan'oynarsınız, pres yapsalar zaten iki sene öncenin Galatasarayı'na yaklaşıp ancak pres yapar gibi yaptıklarından kendi arkadaşlarını 'Tuzağa' düşürüyorlar.

Ayhan'ın bir türlü pozitif olamayan futbolu, maça her an 'By Pas' yapan Suat veya Mehmet Polat'ın 'yaş' ve 'Uyum' sorunu nedeniyle tam kapasite olamamaları, Felipe'nin kendi yarı sahasındayken hiçbir işe yaramayan 'adam eksiltmesi' belimizi büküyor. Hakan Ünsal, 'durumu idare ederek' oynuyor, Ümit Davala ise hala 'topu ısıran' olamıyor. Hasan Şaş 3 ay önceki gibi olsa Rusları tek başına yener...

Hasan şimdiki gibi olursa bu Ruslar bizi yener, Hasan öyle bir oyuncu ki 'doğru ve dikine' oynasa dünyanın her takımına 'Külahını ters' giydirir. Ama iki ayrı 'kel başa şimşir tarak'

Bütün bu nedenlerle 'raydan çıkarız' endişesi yaşıyorum. Çünkü Lokomotif karşıdan geliyor... Bu saydığım adamlardan 'biri biraz' oynasa maça garanti gözüyle bakacağım. O zaman son haftaya Brugge'ün 1 puan önünde girip ikinci grubu kovalamanın hesabını yapacağım. Aslında bu konu biraz da Barcelona'nın 'futbol namusuna' kalıyor. Ama en azından UEFA yolu açılmış oluyor.

Yani 'raydan çıkmazsak' Hasan'a gösterilen 'aba altındaki sopa' durumunu bize 'İki ucu sivri değnek' olarak yansımazsa, ya da Baliç patlarsa, bir de Fatih Terim'in 3-5-2'si Christian-Ümit Karan şeklinde sunulur, ama Arif ve Pinto rakip defansı yanlara doğru yufka gibi açarsa, Mamelov'un sakarlığı tutmazsa bu maçı alırız. Bu da 'ne balığın kavağa çıkmasıdır ne de Ağustosta kar yağması.' Bu Fatih Terim'in alıştığımız Galatasarayıdır.