Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, demokratik toplum düzeninin bireye sağladığı haklar yanında yüklediği görev ve sorumluluklar da bulunduğunu belirterek, yurttaşları bu konuda daha duyarlı olmaya çağırdı. Sezer, "Yurttaşlarımıza düşen görev, seçme haklarını kullanmalarıdır. Tüm yurttaşlarımızı 3 Kasım'da oy kullanarak görevlerini yerine getirmeye çağırıyorum" dedi.

Demokrasinin temel koşulunun, siyasal katılım olduğunu, kendisini yönetecek olanı seçme hakkını kullanmayan yurttaşların, başkalarının istencine boyun eğdiklerini belirten Sezer, demokratik olgunluğunu birçok kez kanıtlamış olan Türk ulusunun, 3 Kasım seçimlerinde de başarılı bir demokrasi sınavı vereceğine inandığını vurguladı.

Geleceğe güvenle bakış

Cumhurbaşkanı Sezer, bugün kutlanacak olan Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Mesajında Türk ulusu ve devletinin, cumhuriyetin sunduğu olanakları en iyi biçimde kullanarak Atatürk'ün koyduğu gelişmiş ülkeler düzeyine ulaşma ereğine kararlılıkla ilerlediğini ifade eden Sezer, "Bugün Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş aşamasında konulan ilkeleri ve gerçekleştirilen devrimleri ulus olarak ne ölçüde başarıyla özümsediğimizi görmekteyiz" dedi. Türk ulusunun cumhuriyeti ve Atatürk devrimlerini içselleştirerek gelişimini sürdürdüğünü kaydeden Sezer, mesajında, "Bizler, uygarlığın tüm olanaklarından yararlanan özgür yurttaşlar olarak geleceğe güvenle bakabiliyorsak, bunu yüce Atatürk'ün kurduğu cumhuriyete ve onun kazanımlarına borçluyuz" ifadesine yer verdi.

Yeni Meclis'ten beklentiler

Cumhuriyetin kuruluş felsefesinin, insan hakları, demokrasi, hukuk devleti, temel özgürlükler alanlarında dünyada yaşanan gelişmelerin Türkiye tarafından izlenmesi ve uygulanmasını gerekli kıldığına işaret eden Sezer, "Kamusal alanın dinsel kurallardan arındırılarak din ve vicdan özgürlüğünün güvencesi ve çağdaşlığın temeli olan laiklik ilkesinin yaşama geçirilmesi de cumhuriyetin ve yüce Meclisimiz'in en önemli başarılarındandır" dedi.

Ulusun yeni Meclis'ten beklentilerinin büyük olduğuna işaret eden Sezer, "İnanıyorum ki, Meclisimiz, ulusumuzdan aldığı güçle bu sorunları çözecek, kararlı ve hızlı çalışma temposuyla başarılı çalışmalar yapacaktır" dedi. Sezer, yaşamın her alanında çağdaş toplum anlayışına işlerlik kazandırmanın amaçlandığı Türkiye'de uygar ve demokratik bir devlet olmanın gereklerini yerine getirecek köklü, kapsamlı ve hızlı yapısal değişiklikler ve düzenlemelerin kararlılıkla sürdürüleceğini bildirdi.

Aydınlık yarınlar için

Geleceğe güvenle bakabilmek için yaşamın çeşitli alanlarında karşılaşılan eşitsizliklerin ortadan kaldırılması ve yurttaşlara beklentileri doğrultusunda, hak ettikleri yaşam olanaklarının sunulması gerektiğini vurgulayan Sezer, uzun yılların birikimi olan kimi temel sorunların, kalkınma ve gelişme çabalarının önünde engel oluşturduğunu, yurttaşların umutlarını yitirmelerine yol açtığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Sezer, enflasyon ve işsizlikle savaşım, gelir dağılımındaki adaletsizliğin giderilmesi, yolsuzlukların önlenmesi ve ülkenin çözüm bekleyen önemli sorunları olduğunu belirterek, bu sorunların ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durumla ilintili olduğunu ifade etti. "İyi bir gelecek güçlü bir ekonomiyle kurulabilir" diyen Sezer, üretime ve yatırıma ağırlık veren sosyal adalet ilkesini gözeten ekonomik yapının işletilmesine yönelik adımların kararlı biçimde atılması gerektiğini vurguladı.

Yolsuzlukla mücadele

Yönetim sisteminin çağdaş ve saydam yapıya kavuşturulmasına öncelik tanınması gerektiğini belirten Sezer, tüm kademelerde etkili denetim düzeneklerine işlerlik kazandırılması gerektiğini vurguladı. Sezer, şunları kaydetti: "Böylelikle ülke ekonomisi üzerine büyük yük getiren, kaynakların savurganca tüketilmesine neden olan ve kişisel çıkarlara hizmet eden yolsuzluklar önlenebilecek, ulusumuzun temiz toplum özlemine yanıt oluşturulabilecektir. Türkiye'nin adı yolsuzluklarla anılan ülke görüntüsünden kurtarılması ve temiz toplumun yaratılması kuşkusuz yalnız devletin sorumluluğunda değildir. Yolsuzlukların ortadan kaldırılması ve yönetimde saydamlığın sağlanabilmesi toplumun tüm kesimlerinin desteğini ve duyarlı yaklaşımlarını zorunlu kılmaktadır. Herkesin çabalarıyla güçlü, başarılı, huzurlu, mutlu Türkiye'ye ulaşacağımıza inanıyorum."