İzmit Yuvacık'ta Menekşe yaylasına düzenlenecek günübirlik geziyi duyunca, bunun, kaçırılmaması gereken bir fırsat olduğunu biliyorduk. Aksaray Metro durağında toplanan 27 kişilik grubumuzla heyecanla İzmit'in yolunu tuttuk. Yürüyüş için uygun bir havada, yiyeceklerimizle Aytepe'ye ulaştık. Araçtan indikten sonra yokuş aşağıya doğru yaptığımız ısınma yürüyüşünde gruba yeni katılanların bir solukta Soğukpınar'a indiğini gören oymakbaşımız Yusuf Adıgüzel, "Bir de parkurda göreceksin bunların halini" dedi. Soğukpınar'da Veysel dayının özenle hazırlamış olduğu kahvaltıyı yedikten sonra, zorlu maraton için guruptakilerden kimi su, kimi çikolata alırken, kimi de şöminenin başında ısınarak enerji depoladı.

Toparlanın, daha yolun yarısındayız

Artık yokuş yukarı başlayan yürüyüş, gruptakilerin eforuna bağlı olarak devam edecekti... Yaklaşık 40 dakika süren zorlu tırmanışın ardından ilk molayı Şahintepesi'nde verdik. Şahintepesi'nde muhteşem bir manzara ile karşılaşan trakkingcilerin, nefes nefese ilk söyledikleri sözcük ise "muhteşem" oldu. Manzaranın büyüleyici güzelliği, elinde makinası olan herkesi fotograf çekmeye yöneltti. Ardarda gelen deklanşör seslerinin ardından, grup başkanının sesi yükseldi: "Toparlanın! Burası, daha varacağımız noktanın çeyreği bile değil".

Yürüyüşte yapılan espriler, birbiriyle yeni tanışanların kaynaşması ve dayanışması, bu tür gezilere ayrı bir değer katıyor. Çevredeki güzelliklerin büyüsüne kapılmamak elde değil. Rengarenk mantarlar, dalları süsleyen kuşburnu, böğürtlen ve muşmulalar gruptakiler tarafından kapışılıyor.

Yağmurun azizliğine uğradık

Tepeden aşağı inerken hafiften başlayan yağmur, şiddetini artırmasına rağmen, hedefimizden sapmaya hiç niyetimiz yoktu. Islananların adımlarını hızlandırmasıyla yokuş inişi kısa sürdü. Küçük bir dere kenarındaki çimenliğe ulaştığımızda piknik yapanları görünce bu alanda kısa süreli bir mola isteği hasıl oldu. Yağmur, dağ ateşi yakmamızı engellese de, bu, önemli bir kayıp sayılmazdı. Rehberimiz, yolun kalan kısmı hakkında bilgi vererek yürüyüşe devam kararı verdi. Karar uygulandı ve 5.5 kilometrelik yürüyüşün ardından Menekşe yaylasına varıldı.

Menekşe yaylasına çıktığımızda doğal güzelliklere ulaşmak hepimize farklı duygular yaşattı, bizi İstanbul'un stresli ortamından alıp bambaşka âlemlere götürdü.

Soğukpınar'a Veysel dayının yerine ulaştığımızda geziye katılanların yaptığı ilk iş, şöminenin başına koşmak oldu. Şömine ve mangalın çevresinde ıslak elbiselerini kurutmaya çalışanların yarışının ardından, mangalda yapılan nefis ızgaraların yenmesiyle gezimiz sona erdi. Yağmurda sırılsıklam olanların şikayetleri, vucutların ısınması, kuru giysilere kavuşup, karınların doyması ile son buldu. Geziye hızlı başlayanların sızlanışları ise, oymakbaşının başta öngördüğü gibi, açıkcası görülmeye değerdi...

KAMİL OĞUZ, İSTANBUL

« Geri Dön