T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
AK Parti'nin sınavı

Tayyip Erdoğan'ın seçimlere sokulmamasının, ardından parti başkanlığının sorun haline gelmesinin en önemli sonuçlarından birisinin AK Parti'yi bir sınav içine sürüklemesi olduğunu söylemeliyiz.

Partinin oluşumunda merkezi bir rol üstlenen, parti imajına farkedilir bir karizmatik katkısı bulunan liderin, tam seçimlere gidilirken saf dışı bırakılmasının bir çok sorun çıkaracağı kesindir. Hele söz konusu olan, mücadeleye devam edecek olan ve gelecekte siyaset yapmakta kararlı bir kişilikse, sorunlar giriftleşecektir. Ne tür sorunlar söz konusu olabilir?

-En başta yeni lider bulma sorunu var. Bu, karizmatik bir liderin bir biçimde devreden çıktığı her durumda toplulukların temel meselesidir. Topluluk tarafından benimsenen, en az muhalefetle karşılanan ve toplum nazarında eski liderin en azından yerini dolduran bir lider. Nasıl belirlenecek bu? İçinden liderlik duygusu geçenler bulunabilir, parti içinde kendisini liderliğe lâyık görenlerin adayları bulunabilir, dışardan iktidar adayı bir partiye lider olması için isimleri pazarlananlar bulunabilir... Bir de her gönülde bir aslan yatar gerçeği var. Parti misyonu için en sıhhatli kararı vermek... Bir sınav bu.

-İkinci olarak yeni liderle Tayyip Erdoğan arasındaki ilişkileri sıhhatli yürütme sorunu söz konusu. Bir yanda liderlik sorumluluğu verilen kişi, hukuken, fiilen ve seçmenle ilişki öyle gerektirdiği için aktif biçimde kendi konumunu realize etmek isteyecek, öte yanda Tayyip Erdoğan, hukuken yasaklanmış bile olsa, fiilen siyasetin ve partinin içinde olacak, bu durumda yeni liderle Tayyip Erdoğan'ın her ilişkisi özel anlam taşıyacak ve parti bünyesini etkileyecektir.

-Yukardaki konu, yeni liderin, "emanetçi" gibi görünmesi veya görünmemesi ile de yakından ilgili bir husustur. Tayyip Erdoğan'ın yeni liderden neyi beklediği ile, seçmenin yeni lideri nereye oturtacağı ve yeni liderin kendisini nereye oturtacağı sorularının kesiştiği yerde sorun olacak mı olmayacak mı?

Her şeyden önce ön kesme operasyonunu gerçekleştirenlerin, tüm bu alanlarda sorunlar oluşacağını bildiklerini, hatta bunu beklediklerini tahmin etmek zor değil. Bunu beklemişlerdir, çünkü böyle bir sorun oluşması durumunda partinin oylarında düşme gerçekleşeceğini hesap etmişlerdir.

Hiç şüphe etmemek gerekir ki, akan zaman içinde, tüm bu alanlarda sorun üremesi için, medya ortamında yoğun çabalar ortaya konacaktır.

"Ön kesme operasyonu", AK Parti'nin oylarını yükseltebilir görüşümü bu sütunlarda ifade ettim. Bunun değişik sebepleri üzerinde durulabilir:

1. Mağduriyete tepki. Bu tepkiselliğin önemli bir siyasi motivasyon unsuru olduğu ülkemizde beklenen bir şey.

2. İkincisi daha farklı bir siyasi saik. Daha az tartışılır bir ismin, "Ak Parti'ye iktidarı vermezler, iktidarı verseler bile orada rahat oturtmazlar" propagandasının etkisini zayıflatması ve ortadan insanların da bu "denenmemiş, kirlenmemiş, daha iktidarının ilk zamanlarında hakim güçlerle toslaşması beklenmeyen" partiye yönelmeleri mümkün. Ne de olsa Türkiye'de, çok farklı saiklerle oyunun yönünü belirleyen seçmen toplulukları mevcut.

Ama...

Ama bütün bunlar, Ak Parti'nin liderlik alanında yaşadığı gerilimden en az sancı ile çıkması ile mümkün...

Hakim çevreler bir oyun oynadılar ve Ak Parti kadrolarını teste soktular...

Bir yerde "nefsi dayanıklılık" testi bu. Test şu alanlarda gerçekleşecek:

-Yeni lideri, en az nefsi çatışmalara imkan verecek, hatta birbiri adına fedakarlık yarışının öne geçtiği bir uzlaşma ortamı içinde belirlemek...

-Yeni lideri lider gibi tutmak... Emanetçilik bir ara Fazilet günlerinde Tayyip Bey'in de kabul etmediği bir şeydi. Çünkü hep gölgede kalmış bir statü emanetçilik. Liderlikle asla buluşmayan bir konum. "Emanetçi" ile, yani sınırlı sorumlu bir kişilikle yönetilen bir partinin, halkla ilişkilerinin hep sorunlu olacağı muhakkaktır.

-Yeni lider açısından, Tayyip Erdoğan'ın karizmatik hakkının hep itina ile gözetilmesini sağlamak, Tayyip Erdoğan'ı siliyor görüntüsüne imkan vermemek.

-Tayyip Erdoğan'la yeni liderin birbirinden mutlak eminlik duygusuna varmaları... "Ak Parti'de binlerce Tayyip var. Ama Tayyip'in haklarını istirdat etmek de, Ak Parti kadrolarının namus borcudur" gibi bir yaklaşım...

Bunların asla kolay olduğunu söylemiyorum. Aksine zor şeyler. Ve sadece kendini aşmakla, nefsi disiplinle olabilecek şeyler. Ne demek kendini aşmak ve nefsi disiplin? Ortak misyon, her neyse onu önemsemek demek kendini aşmak.. Ve bunu her davranışın özü, ana hassasiyet çerçevesi haline getirmek demek nefsi disiplin.

Bu testte doğru adımlar atılamazsa, liderlik geriliminde çelmelemelerde rol alanlar dahil, herkesin kaybedeceği kesin. Çünkü siyaset, halkın ilgisi ile, sırtınızı ona yaslayarak verilen bir mücadele ise, liderlik didişmelerinin yaşandığı, üstelik henüz kemikleri sertleşmemiş bir parti, kolaylıkla halkın ilgisini kaybedebilir.


24 Eylül 2002
Salı
 
AHMET TAŞGETİREN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED