|
|
|
|
Bu yıl en çok takımla katıldığımız Avrupa kupaları macerasında ,her zamankinden daha fazla umutluyduk. G.Saray ve milli takımdan sonra üzerine. taktığı dünya 3.lüğü apoleti ile çıkacaklardı rakiplerinin karşısına. Oynanan ilk maçlardan sonra sonuçların hiç de öyle olmadığı görüldü. G.Saray her zamanki bildiğimiz gibiydi. Fatih hocanın takıma kazandırdığı güven ve kazanma arzusu o yok iken de, geldiğinde de aynen devam ediyor. Önemli olan sistem anlayışı ile her şey yolunda gözüküyor. Bu yıl en azından uluslar arası sorumluluğun diğer takımlar arasında da eşit ağırlıkta paylaşılmasını bekliyoruz. F.Bahçe'de UEFA Kupası'nda final oynama hesapları yapılıyorken, ilk yarıda yıldızların bireysel yeteneklerini nisbi olarak sahaya yansıtmaları ile iyi bir skorla beraber, biraz da futbol seyrettik. 2. yarı da yenilen basit goller yine her şey aynı mı olacak sorusunu akla getirdi. Beşiktaş, Bosna takımına büyük bir konukseverlik gösterdi ve rakibi mutlu ve umutlu olarak yolcu etti. Sezon başından beri belli olmayan sistem ve takımın futbol kimliği, ligden sonra Avrupa mazisi sabıkalarla dolu olan Beşiktaş'ın bu maçta da görüldü ki, sabıka kaydı silinmeyeceğe benziyor. Maç sonrası konsantrasyon eksikliği nedeni ile maçta berabere kaldıklarını söyleyen futbol zenginlerine ,bu maçta da eksik olan konsantrasyonun ne zaman tamamlanacağını sormak gerekiyor. Denizli 2. lig takımını yenerken fazla zorlanmadı. Kocaeli aynı bildiğimiz gibi. Ankaragücü'nün mazereti var, bir finalist takımla eşleştik diye. Bütün bunların arasında olan Türk futboluna oluyor. Avrupa'da 4.lüğe ,dünya da 7.liğe kadar yükselmiş ,bir ülkenin futbol takımlarının da Avrupa da en az bir final, yarı final oynamalarını bekliyoruz. Buna hem ülke insanının çok ihtiyacı var ,hem de futbolumuzun.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |