|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Fenerbahçe'nin Panathinaikos'la oynadığı maçtan çıkarken, bizim takımı tek cümleyle nasıl tarif etmek gerek diye düşündüm. Açıkçası her zaman söylediğimden farklı bir şey aklıma gelmedi: Fenerbahçe iyi futbolculardan kurulu kötü bir takım... Evet, önceki gece sahada sarı lavicertli forma giymiş iyi oyuncular vardı, ama iyi takım yoktu; dahası takım yoktu. Fenerbahçe'yi Yunan takımıyla karşılaştırıldığında sanırım bu sonuç daha çarpıcı hale geliyor. Oyuncular tek tek ele alındığında Fenerbahçe Panathinaikos'dan ne denli üstünse, takım olma, kollektif düşünme, ezberlenmiş ataklar açısından Panathinaikos da Fenerbahçe'den o denli üstündü... İyi futbol elbette iyi oyuncular gerektir; ancak çağdaş futbol kollektif düşünmeyi, 11 kişiyle sahayı parsellemeyi, rakibi şaşırtıp bozacak kollektif yaratıcılığa sahip olmayı da gerektiriyor... Fenerbahçe'nin türlü nedenlerle yıllardır çözülemeyen, Lorant'la birlikte ayyuka çıkan bu "stratejik ve taktik köhnelik" sorunu, UEFA Kupası maçında da yüzümüzde bir tokat gibi şakladı. Gelelim maç notlarına... Rapaiç gibi son haftalarda hiç forma giymemiş, maç deyenimi yok denecek kadar az bir futbolcuyla maça başlamak, üstelik 3-5-2 gibi kanat oyuncularına 70 metrelik dikey bir alanın sorumluluğu veren bir sistemde sol tarafı tembelliği ve ağırlığıyla ünlü bu futbolcuya bırakmak dahiyane bir işti!! Diğer dahiyane iş, elimde sağ ve sol kanat oyuncusu yok diye avaz avaz bağıran bir hocanın 3-5-2 gibi aşırı iddialı bir düzende ısrar etmesi, takımını kendi eliyle zora düşürmesiydi. Orta saha, savunma ve forvet arasında bütünleşme sıkıntıları çeken, her rakip atakta zora düşen Fenerbahçe'nin elindeki Ali Akdeniz, Abdullah, Fatih gibi futbolcuların niteliklerine bakarak, mevcut sorunlarını en aza indirecek giderecek 4-4-2'ye dönmesi için her halde UEFA'dan da elenmesini beklemek gerekecek.. Kenar yönetimin Ortega'nın takımı bir kişi eksik bırakarak oynamasını, Ceyhun'un bir şut çekebilmek için 80 dakika onlarca pozisyonu heba edip, art arda top kaybetmesini bizim gibi seyretmesi de müthişdi! Bu maç için söylenecek olumlu şeyler de var elbet. Diriliğiyle, top tekniğiyle, yaratıcı zekasıyla hayran olduğumuz, her yerde oynayabilecek ve belli ki Türk futbolunun önemli yıldızlardan olacak Tuncay örneğin... Tabi bir de Fenerbahçeli futbolcuların aşırı gayreti ve diri kalma çabaları. Ama ruh yetmiyor zeka da gerekiyor... Evet, bu hoca ve bu kafayla işimiz zor...
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |