Yeni Safak Online...
T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Oyunuzu Türkiye'nin geleceğine vereceksiniz

Yarın oyunuzu kullanacaksınız. Bilinçli bir seçmen olarak iyi düşünüp ona göre oy vermeniz gerekiyor. Atacağınız bir oy, hem sizin, hem çocuklarınızın ve yakınlarınızla birlikte bütün ailenizin ve Türkiye'nin nasıl bir hayatla karşı karşıya kalacağının bir göstergesi olacak.

Sadece bir oy atma işi değil seçim. Seçim gerçekten bir "seçme" işi olmalı. Türkiye'yi kimin ve kimlerin yöneteceğini seçeceğiniz gibi, bu seçtiğiniz yönetimin "Türkiye'yi nereye götüreceği" de en önemli seçiminiz olacak.

Türkiye, "bir eli Avrupa Birliği'nde, bir eli Orta Asya Türk Cumhuriyetleri'nde olan güçlü bir ülke" olarak önümüzdeki günlere damgasını basmalı. Kavgadan, dövüşten uzak, insanların birbirini sevdiği, saygı duyduğu, gençlerin "ne olacak bizim halimiz" demediği bir ülkeyi sağlayacak olanları seçmeliyiz.

Türkiye ekonomisini "IMF boyunduruğundan kurtaracak",yeniden üreten ve büyüyen ekonomi haline getirecek, bunu sağlayacak kadroları elinde hazır bulunun partileri iş başına getirmemiz gerekiyor.

Türk halkı hiç böyle bir seçim denemesi yaşamadı. Seçimler öncesi yapılan anketlerle, seçim meydanları taban tabana zıt sonuçlar veriyor. Türk halkı her zaman "neyi yapmışsa en doğrusunu yapmış" ve kendisi için "en hayırlı" olan doğru yolu bulmuştur. Bu seçimde de "Türk halkının sağduyusuna" güveneceğiz ve onun gösterdiği doğru yolda gideceğiz.

Yarın mutlaka sandığa gidip oyunuzu kullanın ve Türkiye'yi istikrarlı ve güvenli bir ülke yapacak olanlara oyunuzu atın.

Bir çift sözüm de yarınki seçim sonunda Türkiye'yi yönetecek olanlara. Meydanlara çıkıp esip gürlediniz. Olmadık vaatlerde bulundunuz. Şimdi onları yerine getirmenizin zamanı. Ülkeyi, ülke insanını "bu cendereden" kurtaracak kararları hiç zaman harcamadan alma zamanıdır. İktidara gelip halkı unutanları bu halk her zaman cezalandırmıştır. Hem de ağır bir ceza olmuştur.

Kesinlikle halkınızı unutmayın. Kendinize yakın olanları değil, bütün Türkiye'yi kucaklayacak uygar bir yönetimden asla taviz vermeyin.

Dostlarınıza asla sırt çevirmeyin

Aşağıdaki hikayeye "activeline" adlı, aylık bankacılık, finans, insan kaynakları ve teknolojisi dergisinde rastladım. Onlar da Paulo Coelho'nun "Şeytan ve Genç Kadın" adlı romanından alıntı yapmışlar. Hoşuma gitti. Sizin de beğeneceğinizi umuyorum.

Atı ve köpeğiyle birlikte ilerlemekte olan yolcunun yolu oldukça uzunmuş. Yokuş yukarı gidiyorlarmış, güneş yakıcıymış, ter içinde kalmış, susamışlar.

Bir dönemecin ardında harika bir mermer kapı görmüşler. Kapı, ortasında bir çeşme bulunan altınla döşeli bir meydana açılıyor, çeşmeden berrak bir su akıyormuş.

Yolcu, kapıdaki bekçiye "iyi günler" demiş. "İyi günler" diyerek karşılık vermiş bekçi.

- Burası harika bir yer, adı ne?

- Burası cennet.

- Ne iyi, cennete gelmişiz, çünkü çok susadık.

Bekçi, içeri girip, dilediği kadar su içebileceğini söylemiş yolcuya ve eliyle çeşmeyi göstermiş.

- Atımla köpeğim de susadılar.

- Kusura bakmayın, demiş bekçi. "Buraya hayvanlar giremez."

Yolcu çok üzülmüş, çok susamış olduğu halde suyu tek başına içmek istemiyormuş. Bekçiye teşekkür edip yoluna devam etmiş. Epeyce bir süre yamaç yukarı gittikten sonra, eski görünümlü, küçük bir kapıya varmışlar. Kapı, iki yanı ağaçlıklı toprak bir yola açılıyormuş. Ağaçlardan birinin altında, şapkasını alnına indirmiş, uyur gibi yatan bir adam varmış.

- İyi günler demiş yolcu. Adam başını sallamış.

- Atım, köpeğim ve ben çok susadık.

- Şurada taşların arasında bir pınar var, diyen adam eliyle o tarafı işaret etmiş. "İstediğiniz kadar su içebilirsiniz."

Yolcu, atı ve köpeği, pınara gidip susuzluklarını gidermişler. Yolcu, bekçiye teşekkür etmiş.

- İstediğiniz zaman yine gelebilirsiniz, demiş bekçi.

- Buranın adı ne?

- Cennet.

- Cennet mi? Ama mermer kapıdaki bekçi, bana orasının cennet olduğunu söyledi.

- Orası cennet değil, cehennemdi.

Yolcunun aklı karışmış. "Sizin adınızı kullanmalarına niye izin veriyorsunuz?" diye sormuş. "Yanlış bilgi vermeleri büyük karışıklığa sebep olur."

- Hiç de değil. Aslında onlar bize büyük bir iyilikte bulunuyorlar. En iyi dostlarına sırt çevirenlerin hepsi orada kalıyor çünkü.


2 Kasım 2002
Cumartesi
 
CAN AKSIN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED