Yeni Safak Online...
T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Reklam - program - katkı!

Geçen akşam erken saatlerde CNN Türk'ü izliyorum. O güne kadar hiç karşılaşmadığım bir program başladı. Programın adı "Bireysel Emeklilik", hazırlayan ve sunan Dünya gazetesinden bir gazeteci. Fakat unutmadan şunu da söyleyeyim: Söz konusu programın hemen öncesinde de bir "Bireysel"lik reklamı izlemiştik. Türkiye İş Bankası bünyesinde yer alan "Anadolu Hayat"ın "Bireysel Emeklilik" poliçesinin, bir televizyon kanalında yayımlanan "Tatlı Hayat" adlı dizinin başkahramanı (Haluk Bilginer) ile yine dizinin kahramanlarından birisi arasında geçen bir olaydan hareketle hazırlanmış bir reklamı. Yani bir bakıma tesadüfün böylesi.... "Bireysel Emeklilik" reklamının hemen ardından "Bireysel Emeklilik" adlı bir program!

Program sunucusu gazeteci bize önce kısa bilgiler verdi. "Bireysel Emeklilik" nasıl gelişmektedir, gelişmiş ülkelerde bu sistem geleneksel sistemin yerini nasıl almıştır, vesaire... Bu kısa bilgiler verildikten sonra Ankara stüdyosunda bulunan bir konuğa bağlanılacağı anons edildi. Bu da güzel; demek ki şu "Bireysel Emeklilik" meselesi araya bir konuğun girmesiyle enine boyuna tartışılacak ve biz de konu hakkında fikir sahibi olacağız. Ankara'daki konuk Anadolu Sigorta Genel Müdürü'ymüş. (Hani şu program öncesi yayımlanan reklamın patronu.) Tesadüf işte...

"Tesadüf işte" diyorum ama reklamın hemen ardından konuğu görür görmez keyfim de kaçmadı değil! Kimseyi suçlamak tabii ki istemiyorum ama, reklam+program bana pek "objektif" bir seçim gibi gelmedi. Neyse, fikir teatisi başladı... İstanbul'da bulunan gazeteci Ankara'daki konuğundan "Bireysel Emeklilik" meselesinden önce "Hayat Sigortası" poliçelerinden söz etmesini istedi. Bu fasılda Ankara'ya yöneltilen en önemli soru şuydu: Bu poliçeyi satın alanların üç yıl dolmadan sözleşmeden vazgeçmeleri halinde birikimlerinin tamamının "deve" olması durumu Batı'da da karşılaşılan bir durum mudur? Bu soru gerçekten önemli bir soruydu, çünkü program sahibininin de belirttiği gibi pek çok izleyici de bu konunun açıklığa kavuşturulmasını istiyordu. Genel Müdür, üç yıl dolmadan sözleşmeyi bozanların birikimlerinin sigorta şirketleri tarafından "deve" edilmesinin tabii olduğunu, çünkü ortada vefat ve sakatlık gibi durumlarda ödenecek tazminata bağlı yüksek bir "risk"in olduğunu açıkladı. Ankara'ya göre bu uygulama Batı'da da böyleydi. İstanbul'un aktardığı "Ama poliçe sahipleri sigortalı olarak geçirdikleri dönemin sonunda ellerine geçecek birikimi de çok az buluyorlar" şeklindeki şikayet de Ankara tarafından yine benzer bir açıklamayla karşılandı.

Programı dikkatle dinlediğim halde çok aydınlandığım söylenemez. Birkaç yıl önce benzer bir poliçe ile bizzat zarara uğramış bir kimse olarak, "Emeklilik Sigortası" yaptıranların üç yıl dolmadan geri çekildiklerinde birikimlerinin niçin "deve" yapılması icabettiğini doğrusu yine anlamamıştım. Hatta Ankara'nın yaptığı açıklamanın tam aksine, ilk üç yıl içinde ödenen primlerin büyük bir kısmının acentalara gitmesine kimi sigortacıların açıkça karşı çıktığına da şahit olmuştum. Sigortacılığı meslek edinmiş bazı yetkililer uygulamanın bir an önce değiştirilmesi gerektiğini söylüyor ve bu değişiklik için gerekli yasanın bir an önce çıkarılmasını bekliyorlardı. Yani özetle, ortada pek çok insanın şikayetçine neden olan bir problem olmasına rağmen, "Bireysel Emeklilik" programının keyfi yerindeydi....

Şu da var: Program sahibinin söze başlarken "Bireysel Emeklilik" sisteminden artık bizim dışımızda neredeyse her ülkeye yerleşmiş bir sistem olarak söz etmesi ve bir de üstüne üstlük Türkiye'de de yakında bu sisteme geçileceğini ilan etmesi de çok şaşırtıcıydı. "Sosyal güvenlik" meselesinin gövdesinin Avrupa ülkelerinde artık "Bireysel"liğe terkedildiğini kim iddia edebilir? Türkiye'deki "sosyal güvenlik" şemsiyesinin bugünden yarına "Bireyselleştirileceği"ni bugün hangi babayiğit müjdeleyebilir?

Neyse, sonunda program sona erdi. Ve biz izleyeciler CNN Türk'te "Anadolu Hayat" reklamından hemen sonra başlayan ve Anadolu Hayat Genel Müdürü'nün tek konuk olduğu "Bireysel Emeklilik" adlı programının jeneriğinin hemen ardından şu anonsu gördük: "Anadolu Hayat'ın Katkısıyla"(!) Yani özetin özeti olarak söyleyecek olursak, iki ekmek arası köfte gibi bir program!

Ne güzel yayıncılık değil mi?


2 Kasım 2002
Cumartesi
 
KÜRŞAD BUMİN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED