T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Bir devir kapanırken...

DSP-MHP-ANAP hükümeti ilk yılı içinde milletin beklentilerini karşılayamayacağını gösterdiğinde, hiç şaşırmamış ve tek çözüm yolunun erken seçim olacağını söylemiştik.
Bizim, seçimi tek çâre olarak belirttiğimiz günlerde -ki demokrasilerde elbette çâre seçimdir- Bülent Bey, ısrarla alternatifinin olmadığını tekrarlayıp duruyordu.
- Alternatifim yok!
- Alternatifim yok!
Öyle şey olur mu?
Nerede görülmüş?
Dikta rejimlerinde bile alternatifsizlik sözkonusu değildir.
Bir diktatörü alın yerinden, ertesi gün yerine koyacak onbeş adam bulursunuz.
Bülent Bey için alternatifsizlik, ancak Or-An sitesindeki konutunda mümkündür.
Türkiye gibi bir ülkede yüzlerce başbakan adayı çıkar.
Gördük işte, 99 seçiminde birinci parti olan DSP, bugün sonuncu parti.
Yüzde 1 küsurlarda dolaşıyor.
Bülent Bey, partisinin darbe aldığından şikayetçi.
Sanırsınız ki darbe vuranlar malı götürdü.
İsmail Cem'in partisi YTP'nin DSP'den farkı mı var Allahaşkına?
İkisi de "Diğerleri" arasında.
İkisini toplasak bir Genç Parti etmezler.
O halde CHP mi sildi süpürdü?
Hayır.
Birçok yerde kendi eski oylarının altına düştü ve işin ilginç yanı, yüzde 30'lar civarında dolaştığı kabul edilen sol oyların toplamında büyük azalma var.
Bunda tek faktör Bülent Bey'deki performans düşüklüğü değil...
İsmail Cem'in ayrı parti kurması da değil...
Onlarla beraber, CHP'nin sol gösterip sağ vurmasının da önemli bir rolü bulunuyor.
Her neyse... Bir seçim geride kaldı ve bir devir kapandı.
Yalnız, şunu merak etmeden geçemiyorum: Acaba bu seçim sonuçlarını Bülent Bey içine sindirebildi mi, sindiremedi mi?

ARANAN LİDER BULUNMUŞTUR

Siyasi ve ekonomik başarısızlıkların açıklanması sırasında, "Bizde lider yok" cümlesi, uzun süreden beri en çok yaslanılan gerekçeydi.
Atatürk'e, Menderes'e atıflar, Özal'ı özlemeler gırla giderdi böyle zamanlarda.
"Bir adam çıksın, peşinden gidelim" derdi vatandaş.
Ve sonunda kendi içinden gönlüne göre bir adam çıkardı işte.
Seçim öncesi bütün anketler onu işaret ediyordu.
Lehte aleyhte medya ona hizmet etti.
Savcılar dava açarak çelme takmaya çalıştıkça güçlendi.
Ben atarım, ben tutarım diyenler de iyi destek oldu doğrusu.
Artık, Türkiye yeni bir döneme girdi.
Millet, Tayyip Erdoğan ve ekibine duyduğu güveni sandıkta gösterdi.
Şimdi o güveni hakettiğini ispatlamak da en büyük vazife.

AK PARTİ NASIL GÜÇLENDİ?

Baykal dolaştığı meydanlarda kendisine rakip olarak gördüğü Tayyip Erdoğan'a yüklendi.
Yılmaz, her mitinginde aynı şeyi yaptı, 28 Şubat'tan bahsetti.
Çiller, "Başbakan adayı belli değil" diye yerden yere vurdu.
Erbakan, "çoluk çocuk" dedi.
Mitinglerdeki her eleştiri, AK Parti'ye oy olarak yansıdı.
Ve sonuç: Yüzde 34 küsur.
Başbakan adayı belli değilken bu kadar alıyorsa, ya bir de belli olsaydı ne alırdı diyesi geliyor insanın.
Bugün yarın belli olur.
Muhtemelen gül gibi bir başbakanımız olacak.
Yahut bir başkası.
Hiç farketmez.
Aslında mevcut belirsizlik sadece kâğıt üstünde.
Millet Tayyip Erdoğan'ı başbakan seçmiştir.
Bunun ötesi, laf salatasından başka bir şey değildir.

TEK PARTİ, AK PARTİ

Heyecan seviyesi düşük bir seçim gecesi yaşadık. Önde giden partinin, hemen arkasından gelen ikinci sıradaki partiye tur bindirdiği seçimde ne heyecanı olacak ki?!..
Üçüncü DYP ile dördüncü MHP'nin barajı geçip geçmemesi üzerine bir bahis açmaya çalıştık kendi aramızda, o da rağbet görmedi.
Millet kararını vermiş...
Karar çok açık: Adalet istiyor, kalkınma istiyor.
Baskıya ve yasaklara tek kelimeyle "hayır" diyor.
Parola şu:
"Her şey Türkiye için!.."
Açıkçası, ötesiyle kimsenin ilgilenecek zamanı da yok, niyeti de...

KELEPİR

Devren ikinci el parti piyasası açıldı. Vatana millete hayırlı olsun.


5 Kasım 2002
Salı
 
MEHMET ŞEKER


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED