Seçim için büyük hazırlık yapan TV kanalları, seçim gecesi izleyiciyi çekebilmek için konuk seçimi, sonuçların grafikle gösterilmesi ve diğer yayınlarda birbirleriyle yarıştı. YSK'nın seçimle ilgili yayın yasağının kalkmasının hemen ardından büyük maraton başladı. Sonuçları hızlı ve doğru iletmede Kanal 7'den Show TV, STV ve NTV'ye, TGRT'den Kanal D, atv ve Star'a kadar tüm TV'ler iyi bir sınav verdi. Ancak, sonuçları en hızlı iletmeden analizlerdeki tutarlılığa, programdaki katılım genişliğine kadar en başarılı kanal CNN Türk'tü. Kanal 7 ise, geniş bir yelpazeden oluşan analistlerin yorumlarıyla fark attı.

CNN Türk, 48 saat sürecek 'Seçim 02' seçim özel yayınına, sonuçların açıklanmaya başlamasıyla 'CNN Türk Seçim Partisi'yle devam etti. Aralarında Sakıp Sabancı, Bülent Eczacıbaşı, Cem Boyner, Can Paker, Zeynel Abidin Erdem, Ali Bulaç, Ali Bayramoğlu, Güneri Cıvaoğlu, Osman Ulagay, Bülent Akarcalı, Ali Coşkun, Nevzat Yalçıntaş, Hüseyin Üzmez, Avni Özgürel ve Güngör Uras'ın bulunduğu çok sayıda işadamı, politikacı, ve gazetecinin katıldığı programda M. Ali Birand, konuklarıyla sonuçları değerlendirdi. Herkes sonucu olumlu buldu.

Sonuçlar konusunda finans dünyası ve siyasetçilerin iyimser görüşler sunması Birand'ı şaşırttı. Önceki kaygıları boşa çıkarmak istercesine sordu Birand: "Neden sonuçlar olumlu karşılanıyor? Daha önce rejim tehlikesi olur deniyordu. Ama şimdi iyimser bir tablo çiziliyor. AKP'ye normal bir parti gibi bakıyor" şeklinde... Aldığı cevaplar değişmiyor. Bülent Eczacıbaşı'ndan Sabancı'ya, Ahmet N. Zorlu'dan Cem Boyner'e herkesin görüşü, Türkiye'ye istikrar geleceği yönünde oluyordu. Birand sormaya devam ediyordu: "Rahat uyuyalım mı? Bu parti sisteme uyacak mı..?" El cevap: "Sistem daha iyi çalışacak, ülke güven bunalımından çıkacak..."

Finans dünyası iyimserdi

Yorumlar bununla da kalmıyordu. İş dünyasının, politikacılar ve yazarların ortak kanısı; merkez sağın yeni partisi AKP, merkez solun da CHP olduğu, Türk insanının yasaklara hayır dediği, halkın tek partiye iktidar verdiği ve tek partili iktidarın parçalanmışlıktan daha iyi olduğu şeklindeydi. Sakıp Sabancı, "Çok iyimserim. Türkiye yeniden kalkınma trenine binecek ve Türkiye'yi Türkler yönetecek" derken, Ahmet Nazif Zorlu, "Bu ülke 10 senedir koalisyonlarla iyi idare edilemedi. Bütünlükte fayda var. Böylesi daha iyi oldu. Liderlerin, siyasilerin yapamadığını halk yaptı" şeklinde konuştu. Cem Boyner ise, "Ortaya çıkan sonuç yepyeni bir merkeze kavuştuğumuzdur. AKP konumu gereği piyasayı canlandıracak ve AB'ye uyumlu bir politika izleyecek" açıklamasını yapıyordu. Birand'ın ısrarla sorduğu, "Rahat uyuyabilir miyiz?" sorusunu Nevzat Yalçıntaş, "Bu kararı veren Türkiye. Tabii ki rahat uyuyacağız" diye cevaplandırırken, basın toplantısının ardından tüm TV'lere bağlanan AK Parti Genel Başkanı Recep T. Erdoğan, Fatih Altaylı'nın sorusu üzerine, "AK Parti'nin bir gerilim ortamı yaratacağını söyleyenlerin aldıkları oyu görüyoruz. Hırçınlıkları bundandı. Biz ne devletin, ne de halkın bir zarar görmesini istemiyoruz. Bizim derdimiz, Türkiye nasıl sıçrar?" diyerek noktayı koyuyordu. Sonuçların açıklandığı gece rahat uyuyamayanlar mutlaka vardı. Baraj altında sürünenler için o gecenin kabuslarla geçtiği muhakkaktı. Ancak, sağduyulu düşünen her vatandaş için o gece, çok rahat geçen bir gece oldu.

SEÇİM ANALİZLERİ PUAN GETİRDİ

Seçim için günler öncesinden hazırlık yapmaya başlayan televizyon kanalları arasında, seçim gecesi büyük bir yarış yaşandı. İzleyicinin tercihi olabilmek için tüm imkanlarını seferber eden TV'ler arasında, CNN Türk ve Kanal 7 öne çıktı.

Sonuçları en hızlı iletmeden, analizlerdeki tutarlılığa, programdaki katılım genişliğine kadar en başarılı kanal, CNN Türk'tü... Geniş bir yazar ve gazeteci yelpazesinden oluşan analistleri konuk ederek seçim sonuçlarının arka planına bakan Kanal 7 de ipi önde göğüsleyen kanallar arasındaydı. Sonuçları anlaşılır grafiklerle gösterme konusunda ise Show TV başarılı bulundu.