|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
1991 yılında yönetmen Ümit Elçi tarafından beyazperdeye aktarılan Mem ile Zin, yıllar sonra ilk kez İstanbul'da vizyonda A hmede Xani bundan 300 yıl önce Shakespear'in "Romeo ile Juliet"i ya da Fuzuli'nin "Leyla ile Mecnun"u ile kıyaslanabilecek bir aşk hikayesi yazmıştı: Mem ü Zin. Diğer Doğu klasiği aşk hikayelerinin hep biraz gerisinde ve gölgesinde kalan bu aşk hikayesi, 1991 yılında yönetmen Ümit Elçi tarafından beyazperdeye aktarıldı. O dönemde Diyarbakır ve Ankara'da gösterime giren, ancak İstanbul'da vizyon şansı bulamayan film yıllar sonra İstanbul'da. Sinema izleyicisiyle Yeşilçam Sineması'nda Kürtçe dublajlı olarak buluşan film, şimdilik tek "Mem û Zin" filmi. Musa Anter'in anlatıcı rolünü üstlendiği filmde Meltem Doğanay, Halil Ergün, Füsun Demirel rol alıyor. Filmin müzikleri ise Mazlum Çimen'e ait. Yüzlerce yıl önce Botan'da Zeyniddin Bey adında bir hükümdar ile güzelliği dillere destan iki kızkardeşi vardır: Zin ve Siti. Kızkardeşler katıldıkları bir Nevroz şenliğinde, aynı şekilde bu şenliğe katılan iki genç erkeğe âşık olurlar. Gençler yörede tanınan ve saygı gören iki delikanlıdır: Mem ve Tajdin de hükümdarın kızkardeşlerine ilk görüşte âşık olmuşlardır.
Önce Tajdin sevgilisi Siti ile evlenebilmek için Bey'den izin ister ve büyük bir törenle evlenirler. Mem ile Zin'in evlenmelerine sıra geldiğinde, vezir şeytan Beko hükümdarı Mem ve Tajdin'e karşı kışkırtır. Artık âşıkların biraraya gelmeleri imkansızlaşmıştır. Ölüm masum âşıkları beklemektedir.
|
|
|
|
|
|
|