Globalleşen dünyada, kapitalist değerlerin lokomotifi olarak zamanın akışını tüketim ekseninde bölmeye çalışan "özel günler"; haftalar öncesinden hafızalardaki yerini alıyor.

Kapitalist dünyanın özel günleri, sadece parası olanların kutladığı, parası olmayanların özendiği ve kendi yoksulluğunu bir daha hatırladığı günler olarak takvimlerdeki yerlerini her geçen biraz daha arttırıyor.

Sevgililer gününe, Dünya Kadınlar gününe aylar öncesinden hazırlanan gündem, hicri 1423 yılının gelişini umursamadı bile. Umursanacak bütün günlerin tüketimi arttırıcı bir fonksiyonu olmalı çünkü. Miladi yılbaşı karşılamalarına; Batı'nın kendi kutlama biçimine uygun olarak çam ağaçlarının süslenerek baş köşeye oturtuluşuna, selam verilen herkese hediye alarak hazırlanılan Noel kutlamalarına, hiç değilse birkaç defa, sinema ya da dizi filmler aracılığı ile tanık olmuşsunuzdur. Medya aracılığı ile ulaşılması gereken "o muhteşem gün" için geriye sayım eşliğinde "o an"a hazırlanmışsınızdır. Size, içine girdiğiniz mübarek günleri ve geceleri hatırlatan, o mübarek ana geri sayımla an ve an yaklaşışın heyecanını tattıran kaç hayat izi var?

Post modern dünyada dindarların en önemli meseleleri kendi "zamanlarını" idrak edemeden yaşamaya mahkum olmaları. "Müslüman saati" değişeli 70 küsur yıl oldu ama değişen saat idi. Güneşe ayarlanmış biyolojik saatin yerine, akrep ile yelkovanın hükmü geçse bile bayramlar, kandiller mübarek geceler ve aylar olarak cami vaazlarından, boyalı basın diye küçümsenen gazete ilavelerine kadar zamanın akışının "mübarek günler ve aylar" ile durduruluşuna üç-beş yıl öncesine kadar şahit oluyorduk.

Ne değişti?

Yarın Muharrem ayının 9'u yani Peygamber Efendimizin 9-10-11 günleri oruçlu olarak geçirmemizi tavsiye ettiği günlerin başlangıcı. Sahabe çocuklarının bile bu günlerde oruç tutmasına dikkat eder, akşamı kolay etsinler diye onlarla oynayarak vakitlerini neşeli bir şekilde geçirmelerini sağlarmış.

Muharrem ayının on'u bütün kitabi dinler için kutsal sayılan bir gün. Hz. Adem'in tövbesinin kabulünden, Hz. Nuh'un tufandan kurtuluşuna; Hz. Eyyub'ün yaralarının şifa bulmasından, Hz. Yunus'un balığın karnından kurtulmasına ve nihayet Hz. İsa'nın göğe yükselişine kadar pek çok kurtuluş anı muharrem ayının on'unda buluşuyor. On Muharrem Yahudiler için de özel bir gün olduğu için, onların kutlamalarından ayrı olması maksadıyla Peygamber efendimiz tek başına onuncu günün oruçlu geçirilmesinden ziyade 9-10-11 günleri oruç tutulmasını tavsiye etmiştir.

Bu sene hicri takvimin Kerbela şehitleri ile, miladi takvimin Çanakkale şehitleri aynı ay içinde buluştu. Kendini gerçekleştirmek eylemini en birinci sırada tutarak yetiştirmeye çalıştığımız için gittikçe bencilleşen nesillere, şehadet makamının yüceliğini anlatmamıza vesile olabilir mi dersiniz bu buluşma?

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu