|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Çankaya Köşkü'ndeki dâvette, önceki akşam, "ANAP lideri Mesut Yılmaz'ın başörtüsü sorununu çözme yönündeki girişimlerine ne diyorsunuz?" soruma, Başbakan Bülent Ecevit'ten, hafif müstehzi bir ifadeyle, "Öyle bir girişim mi varmış?" cevabı gelince yanlış bir zemine bastığımı anladım. "Konuyu liderler zirvesine getirmeyi düşünüyormuş" diye üsteleyince, Ecevit, bıyık altı gülümsemesini koruyarak, "Getirirse, görüşürüz" demekle yetindi. Meğer, ANAP lideri, konuyu tâkipten o gün vazgeçmiş. Geriye dönüp değerlendirdiğimde, aramızda bu mükâleme geçtiğinde, koalisyon ortağının attığı geri adımdan Başbakan Ecevit'in haberdar olduğunu çıkartıyorum. Oysa, dün de belirttiğim gibi, demokratik sistemlerde siyaset çözüm bulma sanatıdır. Bugün İstanbul başta olmak üzere ülkedeki pekçok imam hatip lisesinde kız öğrencilere uygulanan başörtüsü yasağı yüzünden eğitim yapılamıyor. Polisle öğrenciler, polisle veliler arasında çekişmeler, zaman zaman çatışmalar yaşanıyor. İlahiyat fakültelerinde de gerginlik var. Böyle sorunlu bir ortamda, siyasetçi, gerilimi sona erdirmek için devreye girmeyecek de ne zaman girecek? Kendi partisi içinden gelen "Çözüm bulalım" arzusuna ilk başlarda uyma eğilimi gösteren Mesut Yılmaz'ın, sonradan tavır değiştirdiği belli. Değişiklikte, "Bu olaya karışma" tavsiyesi rol oynamış olabilir. ANAP liderinin cesur çıkışlarını akıl erdiremediğimiz çekilmelerinin izlediğini geçmiş olaylardan da biliyoruz. Sorunu çözmek için, Meclis'te üçte iki çoğunlukla anayasayı değiştirme arayışına girmek, yeni yasa çıkartmak gerekmiyor. Anayasa yasakçılığa değil, özgürlüklere destek veren ifadelerle dolu; yüksek öğretim kurumlarında kıyafetin yasaklanamayacağına dair bir yasa maddesi de var. Dolayısiyle yeni düzenlemeler peşinde koşmak yerine, varolan serbestliği idari tasarrufa çevirmek yeterli. Sözgelimi, YÖK genel kurulu toplansa ve "Üniversitelere isteyen istediği kıyafette gelir" dese yüksek öğretim kurumlarında sorun kökünden çözülmüş olur. Başta İstanbul olmak üzere çeşitli illerin valileri, "İmam hatiplere kız öğrencileri başlarını açarlarsa sokun" tâlimatını geri aldıkları an çatışmacı ortam sona erecektir... Çözümü idari tasarruflarda aradığımız zaman, karşımıza, tuhaf bir tablo çıkıyor. Şimdilerde eğitim yapılamayan imam hatip okulları ve ilahiyat fakültelerinde yasakçı uygulama, merkezi idarenin yerel temsilcilerinin tâlimatıyla bu yıl yaygınlaştırıldı. Sözgelimi, İstanbul'da, "İmam hatiplerde kız öğrenciler başını açacak" tâlimatını kimin verdiği biliniyor. Yasağın uygulandığı diğer illerde de görevi üstlenenler belli. Ancak, hep biliyoruz, bizde merkezin yerel temsilcilerinin harekete geçmesi için, onların da tâlimat almaları gerekiyor. Bir vali, durduk yerde, neden yasakçı bir uygulamaya girişsin ki? Tablonun akıl erdirilemezliği de bu noktada: İllerindeki imam hatip liselerinde başörtüsü yasağı uygulatan valilerin bağlı oldukları merci içişleri bakanlığı ve bu koltuk, epey süreden beri, ANAP'lı bakanlar tarafından işgal ediliyor. Tâlimat konusundaki akıl yürütmemiz bizi doğal olarak tek bir sonuca ulaştırıyor: Yasak uygulama tâlimatı veren valiler ve tâlimatı uygulayan emniyet görevlileri, bunu, ya içişleri bakanının verdiği emirle yerine getiriyorlar, ya da ANAP'lı bakan görmezden geldiği için yasakçı uygulama sürdürülebiliyor... Bu elbette bir varsayım; ancak bizdeki hiyerarşi göz önünde tutularak kurulduğu için akla yatkın geliyor. Ayrıca, bazı bürokratlarla bazı siyasiler arasında dıştan bakıldığında hemen fark edilen yakınlık da varsayımı güçlendiriyor. Mesut Yılmaz, şimdi vazgeçmiş olsa bile bir ara soruna çözüm bulma yönünde arzusunu açığa vurduğuna göre, çözümü fazla karmaşık olmayan bir idari tasarrufta arayabilir: İçişleri bakanı, yasak uygulanan illerdeki valiler ile emniyet görevlilerine, "Okul kapılarından çekilin" diyebilir pekâlâ. Böylece, çatışmaya müsait hava da kendiliğinden ortadan kalkar. Hem de anayasa, yasa ve tüzük değişmeden... Başbakan Ecevit'in müstehzi ifadesi bana bunları düşündürdü işte.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |