|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Merhum Turgut Özal'ın Başbakanlığı döneminde Sağlık Bakanlığı görevinde bulunan Halil Şıvgın, "Özal'ın öldürüldüğünü" ileri sürdü.
"İlk günde bana inanmadılar ancak zaman içinde bana inananların sayısı arttı" diyen Şıvgın, şu iddialarda bulundu: "Çünkü doktorların da bu yönde birtakım şüpheleri vardı. Kendisini tedavi eden Dr. Muhammed Aktar ile iki saat görüştüm. Özal'a gerekli hassasiyet, bakım gösterilmemiştir; gerekli tedbirler alınmamıştır. Bu da başka bir suikasttir. Bir de rahmetli Özal için otopsi yapılmamıştır. Oysa devlet adamları öldükten sonra mutlaka bir otopsi yapılmalıdır." Teknik hatalar zinciri Özal'ın vefatı ile birlikte hastaneye gittiğini belirten Halil Şıvgın gelişmeleri şöyle özetledi: "Hayati fonksiyonları hastaneye gelmeden durmuş. Orada iki tesbitim oldu. Özal, Çankaya Köşkü'nde düştüğü anda bilinçli bir müdahale ile karşılaşmamış. İki doktoru da Köşk'te değil. Dr. Cengiz Aslan İstanbul'a gitmiş. Diğer doktor arkadaş Hacettepe'de idi ve o gün yokmuş. Orada bulunan bir yüzbaşının kalp masajını yaptığını öğreniyoruz. Sonra ambulansta bir problem oluyor, vakit kaybediliyor. Yola çıkılıyor, bu defa yolda 'GATA'ya mı gitsin Hacettepe'ye mi gitsin' tartışması yaşanıyor; sonra karar veriliyor ve Hacettepe'ye haber veriliyor. Ancak Hacettepe'ye Özal'ın durumunu anlatmak yerine sadece 'Özal geliyor' diyorlar. Bunlar teknik hata."
|
|
|
|
|
|
|