T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

D Ü N Y A

Soykırıma ABD vizesi

Amerika, dünyanın ilk Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin kuruluşunu reddetti. ABD, savaş suçları, soykırım ve insan hakları ihlallerine karışan kişileri yargılayacak mahkemenin kendi askerlerini de yargılamasından korkuyor.

Dünyanın ilk Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin kuruluşu Amerika tarafından sabote ediliyor. ABD yönetimi, mahkemenin kuruluşuna onay vermediğini Birleşmiş Milletler'e bildirmeye hazırlanıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi, savaş suçlar, soykırım ve insan hakları ihlallerinden suçlanan kişileri yargılayabilecek. ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell da, bu mahkemenin kuruluşuna onay vermeyeceklerini açıkladı. Washıngton yönetimi, mahkemenin kuruluş anlaşmasına onay verilmesi durumunda ABD'nin askeri personeli hakkında dava açılmasından korkuyor.

Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi'nin de, elindeki davaları bitirdikten sonra kapatılmasını isteyen ABD'nin, UCM kuruluş anlaşmasına onay vermemesinin, uluslararası toplumun tepkisini çekeceği belirtiliyor. Amerika, Latin Amerika'da, Güneydoğu Asya'da, Afrika'da ve Ortadoğu'da planladığı veye bizzat yönettiği askeri darbelerin, katliamların, insanlık suçlarının, etnik temizliğin ortaya çıkmasından endişe ediyor. Endonezya'da Sukarno'yu yönlendirerek 1 milyon kişinin katledilmesine yol açan ABD, Latin Amerika'da yüzbinlerce insanın ölümünden, yaptığı askeri darbelerden ve öldürülen yüzbinlerce masum insandan sorumlu tutulacak.

ABD işlediği savaş suçlarından korkuyor

11 Eylül sonrası, uluslararası askeri müdahalelere hız veren hatta yeni bir küresel savaş başlatan, bu süreçte Birleşmiş Milletler gibi karar mekanizmalarını safdışı bırakan, uluslararası hukuku ve geleneği yok sayan ve tek taraflı bir savaş politikası uygulayan ABD yönetimi, Afganistan'dan binlerce masum insanın ölümünden ve İsrail'in yaptığı son Cenin ve Nablus katliamlarından da sorumlu tutulabilir. Zira Filistin'deki son operasyonlar doğrudan Bush yönetimi ve Ariel Şaron'un ortak planlamalarının sonucuydu. Amerika'nın özellikle Afganistan ve diğer bölgelerde esir aldığı Müslüman gençleri hiçbir hukuki korumadan yararlandırmaması, Guantanamo ve Gujam askeri üslerinde tutulan yüzlerce insanın akibetinin belli olmaması, temyiz ve savunma hakkı bulunmayan yeni askeri mahkemeler kurması, ABD askeri üslerinde veya savaş gemilerinde düzmece yargılamalar yapması ve işkenceyi resmen uygulaması bütün dünyayı endişelendiriyor. Birçok iç savaş ve katliamın mimarı olan Henry Kissinger'ın da bu mahkemeden yargılanması muhtemel.

Ya ABD askerleri de yargılanırsa?

ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell, ABC televizyonunda katıldığı bir programda, eski Başkan Bill Clinton'ın Aralık 2000 tarihinde imzaladığı anlaşmanın geçerli kabul edilmediğini, anlaşmanın hiçbir zaman Senato'nun onayına gönderilmediğini söyledi. Powell, "Onaylamaya niyetimiz olmadığı için, UCM'nin amaçlarının artık bizi ilgilendirmediğini BM'ye bildireceğiz" dedi. Bu yöndeki Amerikan kararını anlatan bir belgenin dün BM Genel Sekreteri Kofi Annan'a gönderildiği belirtildi. Powell, ABD'nin dünyadaki herhangi bir ülkeden "daha çok sorumluluk" taşıdığını savundu ve "Biz dünyada insanları adalet önüne getirmede lideriz. Yugoslavya'da, Ruanda'da, Sierra Leone'de olduğu gibi. Biz inanıyoruz ki UCM, Amerikan ordu mensupları, diplomatları ve siyasi liderleri için uygun değil" diye konuştu.

66 ülke tarafından onaylandı

BM'de UCM'nin kuruluşu geçen ay onaylanmıştı. Tarihin ilk uluslararası ceza mahkemesi olacak ve 1 Temmuz'da Hollanda'nın Lahey kentinde faaliyetlerine başlayacak yeni mahkeme, savaş suçları, soykırım ve diğer insan hakları ihlallerine karışan kişileri yargılayacak. Dünyanın bu ilk "daimi" mahkemesinin kuruluşuna 66 ülke onay vermişti. Mahkemenin kurulması için 60 ülkenin onayı gerekiyordu.

 
Jospin gitti, Raffarin geldi
Cumhurbaşkanlığı seçiminde büyük hezimete uğrayan Jospin dün istifasını sundu. Cumhurbaşkanlığını yeniden kazanan Chirac, geçici hükümeti kurma görevini Raffarin'e verdi.
İsrail'den yeni saldırı taktiği
İsrail ordusu, Batı Şeria'nın çoğu kentlerinden çekilirken, ordunun Filistinliler'e karşı yürüttüğü saldırı yeni bir aşamaya girdi.
ALMANYA'DA BUSH'U PROTESTO HAZIRLIĞI
Eski Doğu Alman Komünist Partisi'nin devamı niteliğindeki Demokratik Sosyalizm Partisi'nin (PDS) Yönetim Kurulu, ABD Başkanı George Bush'un 22-23 Mayıs'ta Berlin'e yapacağı ziyaret öncesinde Amerikan yönetiminin dış politikasını protesto amacıyla gösteri yapılması çağrısında bulundu. Genel Sekreter Dietmar Bartsch, dün Berlin'de yaptığı açıklamada, parti Yönetim Kurulu'nun, söz konusu gösterinin 21 Mayıs'ta yapılmasını oybirliğiyle kabul ettiğini bildirdi. Parti üyeleri ve sempatizanlarını, Almanya'nın her şeyden önce barış istediği yönünde bir işaret vermeye çağırdıklarını belirten Bartsch, "Ancak Berlin eyalet hükümetinde görev yapan PDS'li bakanlar bu gösteriye katılıp katılmama konusunda kendileri karar verebilirler" dedi.
HİNDİSTAN'DA YİNE MÜSLÜMANLAR ÖLDÜ
Hindistan'ın batısında Gujarat eyaletinde, Hindu fanatiklerin Müslümanlar'a yönelik saldırılarında 8 kişinin öldüğü, 40 kişinin de yaralandığı bildirildi. Polis yetkilileri, Gujarat eyaletinin en büyük kenti Ahmedabad'daki ölümlerin, bir grup Müslüman ailenin mülteci kampından evlerine dönmeleri üzerine Hindu fanatiklerin saldırılarına uğramalarıyla başladığını belirttiler. Polis, saldırıların kontrol altına alındığını, bölgede sokağa çıkma yasağı ilan edildiğini kaydetti. Hindistan'daki saldırılarda şimdiye kadar 5 bin Müslüman'ın öldü.
7 Mayıs 2002
Salı
 
Künye
Temsilcilikler
Reklam Tarifesi
Abone Formu
Mesaj Formu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED