|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Sanayileşmenin oluşturduğu üretim ortamının ne derece sağlıklı olduğunu tartışmalıyız. Tarımsal üretimin büyük sağlık sorunları oluşturduğunu sosyolojik tahlillerde bulamıyoruz. Ancak sınai üretim, işçi sağlığını olumsuz etkilemiştir. Gerek takatin üstündeki çalışma süreleriyle, gerekse sağlık şartlarına aykırı çalışma ortamlarıyla, sınai üretim, büyük sorunların doğmasına neden olmuştur. İş kazaları ve meslek hastalıklarının ortaya çıkmasıyla, görünen gelir artışı etkisi, giderek insan refahı yönünden tartışılır hale gelmiş ve bu olumsuz etkilerin yokedilmesi için çalışmalara başlanmıştır. "İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Haftası" da bu tür etkinliklerden biridir. Ayrıca doğal yapının etkileşimle bozulma sürecine girdiğini gözlemlediğimiz andan itibaren çevre sorunlarına duyarlılık ta başlamıştır. Üretimin insan ve doğaya yabancılaşmadan sürdürülmesinde inat etmeliyiz, kanımca. Ve bu anlamda, sözkonusu haftaların gerekli kültürün oluşmasında katkılarını yadsımamız mümkün değil. İşçinin sağlık ve güvenlik şartlarına uygun olarak işini yapabilmesi, başka bir ifadeyle işyerinde sağlık ve güvenlik içerisinde çalışabilmesi için işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınmış olması gerekmektedir. Bunun tabii uzantısı ise "iş kazaları ve meslek hastalıkları sigortası" ile "hastalık sigortası"nın çok iyi işler bir tarzda hizmet sunması ve böylece "sosyal güvenlik hakkı"nın işlevlerinin eksiksiz olarak yaşama geçirilmiş olmasıdır. Bireylerin "sosyal güvenlik hakkı" yönünden endişelerinin yoğunlaşması halinde, gelecek endişeleri de başlamış demektir. "Sosyal güvenlik hakkı"nın gasp edilmesine yönelik ihmallerin affedilmesi mümkün değil. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen Kanunların ve Kanun Hükmünde Kararnameler'in oluşturduğu yasal boşlukları, bir an önce ve geceli gündüzlü çalışarak gidermesi gerekmektedir. Kanun Tasarı ve Teklifleri'nin TBMM gündeminde olup olmadığı, kamuoyu tarafından merak ve ilgiyle izlenmektedir. Sosyal güvenlik sisteminde yeniden yapılanma için de çalışmalar, aralıksız sürdürülmelidir. 04-10 Mayıs 2002 tarihleri arasında icra edilecek toplantı ve konferanslarla kutlanacak olan "İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Haftası" etkinliklerinden biri de Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) tarafından 06 Mayıs 2002 tarihinde İstanbul'da Ceylan İntercontinental-Bosphorus Salonu'nda saat 09.30-12.30 arasında; 08 Mayıs 2002 tarihinde Bursa'da Çelikpalas Oteli Toplantı Salonu'nda saat 14.00-17.00 arasında "Gelin Kültür Oluşturalım" başlığıyla gerçekleştirilecektir. Hafta nedeniyle etkinlik düzenleyen tüm kuruluşlara teşekkür borcumuz var. Bütün mesele, daha az keşke diyebilmek. İş kazası veya meslek hastalığı riskleri, işçi ile ailesini ve işveren ile firmasını olumsuz etkilemekte, çeşitli sosyal ve iktisadi maliyetler yüklemektedir. İşte bu risklerin yolaçtığı sözkonusu maliyetlerden korunabilmek ve güven içerisinde üretimi sürdürebilmek için "Pozitif İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Kültürü"nün oluşturulmasına ihtiyaç bulunmaktadır. Bu yılki etkinliklerin bu anlamda katkılarının oldukça fazla olmasını diliyorum.
KISA CEVAP: Celalettin ÇAPKIN: Bir arkadaşım 1979 yılında bir kamu kurumunda Emekli Sandığı'na bağlı olarak çalışmaya başladı. 1981 yılında görevden uzaklaştırıldı. 1993 yılında mahkeme kararı ile tekrar görevine başladı. Bu kişinin emekliliği nasıl olacak? Açıkta kaldığı süreler için herhangi bir ücret almadı. Bu yıllar hizmetten sayılır mı? Ne zaman emekli olur ? Okuyucumuzun arkadaşı hakkındaki sorusuna ilişkin mevzuatta değişiklikler olacağından daha sonra cevaplayacağımı belirtmek istiyorum. Ancak gazetenin adresine arkadaşının durumuna ilişkin açıklama ve belgelerin fotokopilerini göndermelidir. Emekli Sandığı hizmeti ve varsa diğer kurumlardaki hizmetlerini belirtmelidir.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |