|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Dinde geniş uzlaşma
Diyanet Din İşleri Yüksek Kurulu ile akademisyenlerin katıldığı ve dînî sorunların tartışıldığı toplantı, "ittifakla" sonuçlandı. Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu ile çok sayıda akademisyenin ilk kez biraraya gelerek düzenledikleri "Güncel Dini Meseleler İstişare Toplantısı", tartışmalı dini konularda fetva niteliği taşıyan 39 kararla sonuçlandı. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, kararların birer "fetva" olduğunu belirterek, "Fetvalar bağlayıcı olamaz. Ancak bundan sonra bu konularda bize sorulursa, bu kararlara göre konuşacağız" dedi. Toplantıya katılan bilim adamları da Türkiye'de ilk kez böyle bir birlikteliğin yakalandığını vurgulayarak, bu durumun İslam içtihadları açısından bir "devrim olduğunu" ifade ettiler.
Kararlar ittifakla alındı
15 Mayıs tarihinde Tarabya Oteli'nde başlayan ve dün bir sonuç bildirgesiyle biten toplantıya, çeşitli üniversitelerden yaklaşık 100 akademisyen ve Din İşleri Kurulu'nun tüm üyeleri katıldı. Diyanet İşleri Başkanı Yılmaz'ın başkanlığını yürüttüğü toplantılarda oluşturulan dört ayrı komisyon; dini metinlerin doğru anlaşılıp yorumlanmasında gelenekçi ve modernist yaklaşımlar ve toplumsal yansımaları, kadın problemi, hac ibadeti ve diğer ibadetlerle ilgili konular etrafında sürdü. 4 gün boyunca yapılan tartışmalar sonucunda "ittifakla" alınan 39 kararı, Başkan Yılmaz düzenlenen basın toplantısında açıkladı. Yılmaz, bu toplantının, dünyadaki değişimlere paralel olarak, geleneksel din anlayışlarının etkilendiğini ve dolayısıyla birçok meselenin yeniden ele alınmasının zorunluluğuyla yapıldığını kaydetti. İHL'deki yasağa hukuk çerçevesinde fetva
Bildirgede kadın konusunda alınmış kararlar oldukça geniş yer aldı. İlkesel bazda kadın erkek ayırımının İslam'da söz konusu olmadığı anlatılan bildirgede İslam toplumlarında farklı kadın anlayışlarının ortaya çıkmasının sebebinin erkek egemen toplum yapısı olduğu vurgulandı. İslam'da kadının dışlandığı şeklindeki haber ve rivayetlerin özünden saptırılmış ve uydurma olduğu belirtilirken başörtüsü konusu isim verilmeden şu şekilde ortaya konuldu: Kadınla ilgili bütün yanlış düşünce ve telakkilerin ortadan kaldırılması sağlıklı bir eğitime bağlıdır. Nitekim cumhuriyetimizin ve çağdaşlaşma konseptinin temel hedeflerinden biri, kadının aile ve toplum içindeki yeri ve statüsünün yükseltilmesidir. Bu hedefe ulaşabilmek, kız çocukların ve kadınların eğitim ve çalışma haklarının güvence altına alınmasına; fırsat ve imkan eşitliğinden tam yararlandırılmalarına; olumlu ayrımcılık yöntemleriyle teşvik edilmelerine bağlıdır".
Kadınlar için önemli karar
Yeni sayılacak önemli diğer bir kararda "kadınların özel hallerindeki" ibadetleriyle ilgili. Kadınların özel hallerinde namaz gibi dini yükümlülüklerden muaf tutulmalarının "temiz olmamaları sebebiyle değil, psikolojik ve fizyolojik yüklerine hafifletme" düşüncesiyle olduğu belirtilerek kadınların bu durumlarda Kur'an okuyabilecekleri ve mescitlere gidebilecekleri ifade edildi. Bildirgede kadınların bayram, Cuma, cenaze ve günlük namazlarında cemaate iştirak edebilecekleri kaydedilerek özellikle Cuma ve bayram namazlarına kadın ve çocukların özendirilmesi istendi. 'Ezan evrenseldir aslî diliyle okunmalı'
Hac konusunda ise umrenin farz olduğu şeklindeki görüşlerin yanlış olduğu vurgulanarak umre ziyaretinin "müekked bir sünnet" olduğu ifade edildi. Hac süresinin mümkün olduğunca düşürülmesinin tavsiye edilerek bu durumun hem maliyetleri düşüreceği hem de kurban kesmeyi gerektirmeyen "İfrad Haccı"nı özendireceği anlatıldı. Kura'ın değişik dillere çevrilmesinin ihtiyaç olduğu aktarılan bildirigede şu noktalara dikket çekildi: "Fakat şu unutulmamalıdır ki hiçbir çeviri aslına uygunluk arzetmez. Çevirinin Kur'an denilemeyeceği ve Kur'an hükmünde olmadığı konusunda görüş birliğine varılmıştır." Şürekli tartışma konusu edilen Türkçe ezan konusunda da "Ezan İslam'ın değişmez bir simgesidir. Özgün diliyle okunması konusunda 15 asırlık bir gelenek ve ittifak sözkonusudur. Ezanın asıl amacı davettir. Bu davetin değişik dilleri konuşan Müslümanlar'ın hepsine bu davetin ulaştırılması ancak yine hepsinin ortak bilincine hitap etmekle olur ki bunun yolu da bilinen aslı lafızlarıyla okunmasından geçer" denildi.
YENİ BİR DÖNEMİN BAŞLANGICI Prof. Dr. Hayrettin Karaman, "Toplantı hedefine ulaştı. Halkı din yönünde aydınlatan ilahiyat camiasının iştirakıyla derin analizler yapıldı. Din konusunda bazı nirengi noktaları ortaya çıktı. Spesifik konular girilmedi. Ancak başörtüsü konusu eğitim hakkı ve ayrımcılık açısından yer aldı" dedi.
Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk de, İslam ülkelerinde bu kararların etkisinin çok büyük olacağını kaydederken Ankara İlahiyat Fakültesi Öğr. Görevlisi Prof. Dr. Salih Akdemir, karaların bağlayıcı olduğunu ve ilk defa ilahiyatçılar arasında ortak görüş birliğine varıldığı için "aydınlık bir dönemin" başladığını söyledi.
Dr. Hidayet Ş. Tuksal, da kadınların namaz kılmaları ve camiye gitmeleri ile çıkan haberlere ilişkin, "Kadınlar her zaman zaten camiye gidiyorlardı. Medyada bu konuda yapılan istismarları dikkate alarak bu toplantıda yeniden tartıştık. Bu vesileyle kadınların namaz kılacağı bölümler ayarlanır" diye konuştu.
Gazeteci Taha Akyol ise "Bu tecdid yani yenileme toplantısıdır. Kur'an ve hadis gibi dini kaynakların nasıl mütaala edilmesi ile yeni toplumsal değişimlerin dikkate alınarak anlaşılması konusunun açıklığa kavuşturulması yeni düşüncelere çok verimli bir kapı açılmasıdır. Bu toplantı toplumsal içtihat kapısını 700 yıl sonra tekrar açmıştır" dedi.
'Başörtüsü İslam dininin emri'
Toplantı sonunda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yılmaz, "kararların, fetva niteliği taşıyıp taşımadığının" sorulması üzerine de fetvanın dini konularda bir görüş belirtme anlamı taşıdığını vurgulayıp, kendilerinin de bunu yaptıklarını, bu açıdan bir fetva niteliği taşıdığını belirtti. Toplantıda kabul edilen kararlar bağlayıcılığı ile ilgili bir soruya Yılmaz, "39 karar da ittifakla alındı. Hiç karşı çıkan olmadı. Herkes imza attı. Bu bir noktada konsensüstür" dedi. Mehmet Nuri Yılmaz, toplantıya, Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu ile ilahiyat fakültelerinden bilim adamlarının katıldığını vurgulayarak, şöyle dedi: "Burada alınan kararlar bizim açımızdan bağlayıcıdır. En ücra köşedeki imama kadar bu kararları, bütün teşkilatımıza ulaştıracağız. Üniversite hocaları da öğrencilerine anlatacak. Bu kararların resmi bir yaptırımı yok, isteyen uyar, isteyen uymaz. Vatandaş bize bu konularda görüş sorduğunda, biz bunları onlara intikal ettireceğiz. Bu açıdan bağlayıcıdır." Yılmaz toplantıda başörtüsü konusundaki tartışmaların sorulması üzerine Yılmaz, "Başörtüsü dinin emridir" şeklinde 1980'deki fetvayı kastederek "Bu konuda Diyanet İşleri'nın yayınladığı son fetva geçerlidir" dedi. Gazetede çıkan haberler yalanlandı
Bazı gazetelerde, "ezan ve namaz" konusunda çıkan haberleri de yalanlayan Yılmaz, şunları kaydetti: "Türkçe ezana vize, namaz üç vakit oldu gibi konuların nereden çıktığını bilmiyorum. Genel kurulda kabul edilmeden böyle açıklamalarda bulunulması doğru değildir. Namaz 5 vakittir. Yolculuk ve mazeret halinde birleştirilme yapılabilir. Mazereti herkes kendine göre belirleyebilir." Namazda saf düzeni konusunda da Yılmaz erkeklerin önde, kadın ve çocukların arkada olması gerektiğini yineledi. Yılmaz, bu toplantıda görüşülüp de karara bağlanamayan ya da gündeme gelmeyen diğer konular için Eylül ayı sonunda veya Ekim ayı başında ikinci bir toplantı yapılacağını bildirdi.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv Bilişim| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
|
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © ALL RIGHTS RESERVED |