|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Bayar: Yalan söylemeyeceğim
DTP Genel Başkanlığına seçilen Mehmet Ali Bayar, "Popülist bir yaklaşım içinde olmayacağım. Asla yapmayacağım şeylerin sözünü vermeyeceğim. Halkımıza yalan söylemeyeceğim" dedi.
DTP Genel Başkanı seçilen Mehmet Ali Bayar, "Popülist yaklaşım içinde olmayacağım. Asla yapmayacağım şeylerin sözünü vermeyeceğim. Halkımıza yalan söylemeyeceğim" dedi. Bayar, siyasetin güçlendirilmesi ve siyasete katılımın sağlanması, demokrasinin geliştirilmesi hukukun yapılandırılması, vergilerin düşürülmesi, işsizliğin ve yoksulluğun önüne geçileceği sözünü verdi. Seçimlere tek aday olarak giren Bayar, 594 oy alarak DTP'nin üçüncü genel başkanı oldu. Kayıtlı 853 delegeden 621'i oy kullandı ve 27 oy geçersiz sayıldı. Genel Başkanlık seçimi ile birlikte Genel İdare Kurulu ve Merkez Disiplin Kurulu seçimi de yapıldı. 42 kişil GİK listesinde eski yönetimden Ferit Bora, Aydın Giz, Yılmaz Hastürk, Mehmet Korkmaz, Sema Küçüksöz, Özden Özbulun, Erkut Şenbaş, Adnan Türkoğlu, Sinan Ülgen ve Abdülrezzak Yavuz yeraldı. Bayar, konuşmak için kürsüye eşi Ayça Bayar ile birlikte çıktı ve salondakileri iki eliyle selamladı. Selamlamanın ardından Ayça Bayar kürsüden inerken Bayar, salondaki coşkuya işaret ederek, "Siyasete, demokrasiye ve hukuka güvenmeyenler bu manzarayı görsün" dedi. Bayar, "Romanı yazılmayan bir kahraman" olarak nitelendirdiği DTP eski Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk ile "Hepimizin abisi benim amcam" dediği İsmet Sezgin'e teşekkür etti. Siyasi katılım vurgusu Siyasete güvenin ve katılımın sağlanması, özellikle gençlerin ve kadınların siyasete girmesi gerektiğini vurgulayan Bayar, "Ben Mehmet Ali Bayar. Bana ülkeme siyaset yolunda hizmet etmek için Demokrat Türkiye Partisi içinde görev yapmam çağrısında bulunmuşlardır. Ben de aynı gerekçelerle toplumun benim kuşağıma dönük beklentilerini, kuşağımın ülkeye olan borcunu ve gelecekten beklentilerini, Türkiye'nin ihtiyaçlarını gözönünde bulundurarak görev ve sorumluluk anlayışım içinde bu çağrıyı büyük heyecan, kıvanç ve onurla kabul ettim" dedi. Türkiye'de siyasetin varlık ve yokluk mücadelesi verdiğini ifade eden Bayar, "Bugün Türkiye iyi yönetilmiyor. Halkımız sahipsiz, işsizlik ve fakirlik karşısında çaresiz, ızdırabına kimse kulak vermiyor. Türkiye gelecek nesillerine borçlanıyor. Hatta gelecek nesillerini de borçlandırıyor" dedi. Ekonomik krize dikkat çeken Bayar, uygulanan vergi sistemini eleştirerek vergi oranlarının düşürülmesi durumunda büyümenin, istihdamın sağlanacağı söyledi. Bayar, "Vergiyi vatandaşın üzerinde bir tasallut aracı olmaktan çıkarmalıyız" diye konuştu. Sosyal güvenlik yapısındaki çarpıklıklara dikkat çeken Bayar, "Çağdaş hiçbir devlet vatandaşını sokakta bırakmaz. Sosyal güvenlik pahalı bir yatırımdır ama bu yatırımı yapamazsak bunun bedelini daha pahalı öderiz" dedi. Emeklilerin maaş kuyruklarında öldüğünü hatırlatan Mehmet Ali Bayar, "Bu ayıptan kurtulmamız gerekir" ifadesini kullandı. Yolsuzluğa karşı güçlü hukuk
Yolsuzlukların önüne geçilmesi için şeffaf yönetim ve hukuka güvenin şart olduğunu ifade eden Bayar, "Bugün Türkiye'deki en önemli sorun olan devletteki kirlenmeyi, hatta toplumdaki yozlaşmayı önlemenin tek yolu, devleti bu ilke ve anlayış etrafında yeniden örgütlemektir" diye konuştu. Sivil toplum örgütlerine "Birlikte siyaset yapmayı taahhüt ediyorum" diye seslenen Bayar, kimseyle gereksiz kavgaların içine girmeyeceklerini kaydetti. Konuşmasında Türkiye'nin AB'ye üyeliğine destek veren Bayar, hükümeti suçladı. Yalan söylemeyeceğim
Konuşmasının sonunda yeni bir siyasi anlayış ortaya koyacaklarını bildiren Mehmet Ali Bayar konuşmasını, "Popülist bir yaklaşım içinde olmayacağım. Asla yapamayacağım şeylerin sözünü vermeyeceğim. Size yalan söylemeyeceğim. Hiç kimse halkımızdan uyanık değil. Halkımız herşeyi biliyor. Halkımız herşeyin kendisine açıkça anlatılmasını istiyor" diye tamamladı. Sezgin veda etti
Siyasetin 'İsmet Abi'si İsmet Sezgin'in genel başkanlığa veda konuşması duygulu anların yaşanmasına neden oldu. Siyasi hayatı boyunca sayısız kongre ve toplantı yaptığının altına çizen Sezgin, "Bugünkü kongre bunların hepsinin ötesinde bir anlam taşıyor, bana hepsinden fazla heyecan ve çoşku veriyor" dedi. DTP'nin yakın siyasi tarihin güç koşullarında kurulduğunu savunan Sezgin, "Bugün Türkiye dertlidir. Bugün Türkiye gergindir. Bugün Türkiye karamsardır. Ben bu düşüncelerle önü tıkanmış siyasete katkıda bulunmak, yeni bir soluk getirmek için, siyaseti bizden sonra gelen, çağı tanıyıp anlayan, onun ruhunu yakalayan yeni kuşaklara devretmek için genel başkanlık görevini bırakıyorum. Bunun siyaset hayatımız için bir örnek oluşturmasını temenni ediyorum. Değişmeyen tek şey değişimin ta kendisidir. Değişim ahlaka, erdeme, demokrasiye, insan hak ve özgürlüklerine, hukukun üstünlüğü anlayışına, hak birliğe bağlı kaldığı, onları gitgide yücelterek, toplum yaşamına egemen kıldığı ülçüde yozlaşmayı dışlar. Bu düşüncelerle, bu anlayışla, bu ümitlefevkalede üstün meziyetlere sahip Sayın Mehmet Ali Bayar'ı sizlerin de mutabakatını alarak davet ettim" diye konuştu.
NOTLAR
Demokrat Türkiye Partisi, 2. Olağan Büyük Kongresi'ne İsmet Sezgin ve Mehmet Ali Bayar birlikte geldi. Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu'nun sol tarafında "Makul çoğunluk biziz, makul çoğunluk sizsiniz", sağ tarafında ise 'Büyük başkan Sezgin, siyasette örneksin' pankartları yer aldı. Bayar ve Sezgin'in saat 12.00'de geldiği kongre salonunda Fahir Atakoğlu'nun Demirkırat parçası çalındı. Efelerin silahları polis tarafından toplatılmaya kalkınca, "Efe silah bırakmaz" denilerek silahlar polislere teslim edilmedi. DTP kongresine siyasi partiler ilgi göstermedi. DYP, Sabahattin Karakelle ve Necati Yöndar'ı kongreye temsilci olarak gönderirken MHP, Genel Sekreter Nursefa Pandar'ı görevlendirdi. Diğer partilerin kongreye temsilci göndermedi. Bayar'ın 1.5 saat süren konuşması boyunca 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'den hiç bahsetmemesi dikkatlerden kaçmadı. Salonu dolduran DTP'lilerin de Demirel lehine hiçbir tezahüratta bulunmadığı ve slogan atmadığı gözlendi.
Demirel: Türkiye'de siyasi taban çok parçalandı
Ekonomik ve siyasi krizin iç içe girdiği bir dönemde siyasi partiler ile sivil toplum örgütleri 'daha iyi bir yönetim' arayışına girdi. Vakıf 2000 tarafından Sheraton Oteli'nde düzenlenen, "Daha İyi Bir Yönetim İçin Yeniden Yapılanma" konulu panel-konferansa katılan 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, çağdaş devletten ilk beklenilenin "yönetebilirlik" ikinci şartının ise "halkını doyurabilirlik" olduğunu belirterek, "Eğer bir millet, bugün dünden daha mutlu ise o ülke iyi yönetiliyor demektir" dedi. Demirel, "Türkiye'de siyasi taban çok parçalanmıştır. Bu hali ile istikrarlı iktidarlar çıkarması fevkalade güçtür" diye konuştu. Demirel, Türkiye'deki siyasetçilerin yaş ortalamasının Avrupa'dan 10 yıl daha fazla olduğunun hatırlatılması üzerine "İnsanların genç olması iyidir, ancak genç olmak yetmez, koşu yaptıracak değilsiniz ya... Yönetimde, ehliyet önemlidir" dedi. 'YENİ BİR BAŞLANGIÇ YAPMAK GEREKİYOR'
Toplantıda Başbakan Ecevit'le ilgili soruları da cevaplandıran Süleyman Demirel, Ecevit'e geçmiş olsun dileğinde bulunarak, hastalık ve sağlığın insanlar için olduğunu belirtti. Demirel, vekalet müessesesinin işletilmesi konusunda ise "Vekalet de yapılabilir. Artık onlar, kendileri nasıl hoş göreceklerse" dedi. DYP Genel Başkanı Tansu Çiller ise vekalet sorusuna "Aslında gerekli olan yeni bir başlangıç yapmak. Bu hükümet ömrünü tüketmiştir" derken, aynı soruya CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, "Vekalet şimdi uygulanmazsa ne zaman uygulanacak?" diye cevap verdi.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv Bilişim| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
|
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © ALL RIGHTS RESERVED |