Ünlü mizah yazarı Muzaffer İzgü, "Mehmet Ali Erbil, Yılmaz Erdoğan, Cem Yılmaz ve Beyazıt Öztürk" gibi stand-up'çıları ağır eleştiriler yönelterek, "sığ ve düzeysiz" olduklarını ifade etti. Muzaffer İzgü, Ankara Barosu'nun Necatibey Caddesi'ndeki lokalinde önceki gün düzenlenen söyleşisinde, stand-up'çıları eleştiri bombardımanına tuttu. Stand-up'çıları alabildiğine "sığ ve düzeysiz" olarak niteleyen İzgü, "Benim asıl kaygılandığım stand-upçılar. Bunlar hiçbir şey söylemiyor, bu halka hiçbir şey vermiyorlar, ama nedense hep vergi rekortmeni oluyorlar. Şiir yazıyorlar şiirleri şiir değil, kitap yazıyorlar kitapları kitap değil, film yapıyorlar filmleri film değil. Benim son dönem izlediğim en kötü filmlerden biri de Vizontele'dir. Bir Demet Tiyatro'yu alıp film yapmışlar. Oysa film çok ayrı bir olaydır" dedi. İzgü, ünlü sanatçı Hülya Avşar'ı da eleştirerek, film için Avşar'a öykü verdiğinden pişmanlık duyduğunu söyledi.

Toplumu güldüremiyorlar

Stand-up'çıların toplumu güldüremediğini ve bunu kendilerinin de bildiğini belirten İzgü, şözlerini şöyle sürdürdü:

"Zaten kendileri de farkındalar bu işin. Bu toplumu güldüremiyorlar, onlar da biliyorlar bunu. Ama nedense yine de direniyorlar, reyting diyorlar, bilmem ne diyorlar. Açın televizyonu her gün 'Ayağında kundura' denen adam. Her gün Hülya Avşar, Mehmet Ali Erbil. Bunların sağlığıyla ilgileniyoruz, evlenmeleri ile ilgileniyoruz. Özel hayatlarıyla ilgileniyoruz, kıskançlıkları ile ilgileniyoruz. Bu toplum ne yapıyor anlamıyorum? Ben kimim acaba demiyor. Bunları hep toplasak bir adaya koysak yenileri çıkar. Önce bir eğitim gerekiyor bence. O eğitim de mutlaka kitaplarla olacak. Keşke o tür programlar yerine kitapları tanıtsak, okuyan çocukları tanıtsak, oralara getirsek, o zaman çok şey değişir."

KEMAL SUNAL BİR OLGUDUR

Rahmetli sinema oyuncusu Kemal Sunal'ı da değerlendiren İzgü, Sunal'ın gülmece dalında bir olay olduğunu ifade etti. İzgü, şunları söyledi: "Kemal Sunal daha çok çocuklara ve gençlere sesleniyor. Konuştuğu ağız sokak ağzı. Çocuklar da o ağza ilgi duyuyor. Diğer bir özelliği de 'salak'ı oynuyor. Halkımız salağa bayılır. Karşısındaki salak olsun da kendisini zeki sansın. Kemal Sunal olayı bir olgudur."