|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Ecevit'in iyileşmesi için gün sayıyoruz. Ona bir şey olursa, ekonominin rayından çıkacağı endişesi pompalanıyor. Oysa, ekonomi zaten rayında değil. İMF'nin katkısıyla, krizin daha da derinleşmesi önlendi. Ama, yüzbinlerce işsiziyle, gerileyen ekonomisi ve yüksek enflasyonuyla, umudunu kaybetmiş insanlarıyla Türkiye, savaş yıllarına denk bir bunalım yaşıyor.
Bazı rakamlar
Neyi hal etti Ecevit? Meselâ faiz-borç sarmalını mı çözdü? 2000'den 2001 yılına, faiz yükü % 101 nisbetinde arttı: 2000 yılı bütçesinden 20 katrilyon lira faize giderken, 2001'de 41 katrilyon lirayı iç ve dış borcun sadece faizine ödedik. 1997'de vergi gelirinin % 48'i faize sarfediliyordu; bu oran 2000 yılında % 77 olmuştu. Tırmanış devam etti ve 2001'de faiz harcamaları ( % 103 ile) vergi gelirlerini aştı. Durum, 2002 yılının ilk üç ayında daha da vahim hale geldi: Vergi gelirleri 11.6 katrilyonken, faiz ödemesi 16.5 katrilyon liraya erişti. Bırakınız vergi gelirlerinin faiz ödemesine yetmemesini, 15 katrilyon lirayı bulan toplam gelirler bile, 16.5 katrilyon liraya ulaşan faizleri karşılayamadı. Buna mukabil, İMF'nin sayılarının azalmasını istediği ve maaşlarını tırpanladığı personele, faize sarfedilen paranın üçte biri (sadece 5.2 katrilyon lira) harcanabildi. 1999'da, diyelim ki seçim ve deprem dolayısıyla (% -6) küçüldük; 2001'de ne oldu da Ecevit kendi rekorunu bir daha kırdı? 2001 yılında küçülme % -9.4 olarak gerçekleşti. Dolar bazında % 25 civarında fakirleştik: Milli gelir, 201 milyar dolardan (2000 yılı) 148 milyar dolara (2001 yılı) düştü. Ecevit hastaneden çıksa, hangi derde derman olacak? Bu ekip, 1997 yılı sonundan itibaren iktidarda. Önce Mesut Yılmaz başbakandı, sonra Ecevit bu koltuğa oturdu. Ne yaptılar? Enflasyon mu düştü? Türkiye büyüdü de refah mı arttı? Yolsuzlukların önü mü kesildi? Örümceğin kolları siyasetçilere uzanmıyor mu?
2001'de Toptan Eşya'da enflasyon (Aralık sonu itibariyle) % 88; Tüketici'de % 68.5.
Büyüme (küçülme) % -9.4.
İç ve dış borç toplamı 200 milyar doları aştı. (1997'de iç ve dış borç toplamı 120 milyar dolardı. Aynı yıl büyüme % 8 olarak gerçekleşmişti.) 1990'da fert başına milli gelir 2 bin 682 dolardı. 1997'de 3 bini aşmıştık. Yılmaz - Ecevit ekibi yüzünden, 1990 yılının gerisine düştük. (Şu anda fert başına milli gelir 2 bin 160 dolar)
Ecevit hastaneden çıksın da işleri düzeltsin diye mi bekleyeceğiz? Nasıl düzeltecek? Bugüne kadar yaptıklarına bir baksanıza. Türkiye, umutsuz ve çaresiz bir bekleyiş içinde.
"Dinde reform"
Bu arada, büyük reformlar gerçekleşiyor! Kartel'e bakarsanız din adamları 5 yerine 3 vakit namaza, Türkçe duaya ve kadınların cumaya gitmesine izin verdiler. O hızla da DSP'li Gönül Saray Meclis'te cuma namazı kıldı. Oysa, din âlimleri, zaten Türkçe duaya karşı çıkmıyorlar, sadece, namazda sûrelerin Arapça okunmasını istiyorlardı. Aynı ısrar sürüyor. 5 vakit yerine namaz 3 vakte inmedi. Zaman sıkışıklığı dolayısıyla bazı vakitlerin birleştirilebileceği, Hz. Muhammed'in de bu istikamette uygulaması olduğu belirtildi. Cuma namazına -erkeklerle ayrı safta durmamak kaydıyla- kadınların gitmesine zaten cevaz vardı. Burada da bir değişiklik yok. Haber Türk'ten Can Ataklı'nın da haklı olarak altını çizdiği gibi, nedense bu "reform" olayıyla, daha ziyade dinle diyanetle ilgisi olmayanlar uğraşıyor. Namazını kılanın vakitle derdi yok. Gönül Saray Hanım, acaba bütün vakitleri kılıyordu da, bir tek cuması mı eksikti... Yoksa "dince kutsal sayılan şeyleri istismar edip kötüye mi kullanıyor?" Anayasa'nın 24'üncü maddesini mi göz göre göre çiğniyor? Hem sonra, madem, Diyanet İşleri'nin fetvası doğrultusunda hareket etmeye çabalıyor, başörtüsü yasağına da karşı çıksa ya. O genç kızların haklarını savunsa belki, daha çok sevaba girmiş olur. Diyanetin fetvası var Gönül Hanım: "Başörtüsü dinimizin bir emri" diyor din âlimleri. Madem fetva istikametinde cuma namazına koştunuz, şu genç kızların feryatlarına da kulak verseniz ya!
Seçim tahminleri
Türkiye seçim atmosferine girdi. Bir çok parti, Tayyip Erdoğan'ın şu veya bu şekilde önünün kesileceğine göre hesabını yapıyor. DYP anketinde, kararsızların dağılımından sonra Tayyip Erdoğan'nın oyu % 28. DYP % 16 ile ikinci; CHP % 12 ile üçüncü. Anap'ın oyu ise % 9. Barajın altında kalıyor. Mesut Yılmaz'ın, Armutlu seçimlerinde, Hadep ile gizli işbirliği yaptığı söylentileri siyasi kulislerde dolanıyor. Acaba Hadep, Güneydoğu haricindeki illerde (göç alan büyük illerde) Anap'ı destekler mi? Güneydoğu'da bağımsız, diğer yerlerden de Anap listesinden adaylarını Meclis'e sokma hesabı içine girer mi? Mesut Yılmaz, açık bir işbirliğine razı olmamakla birlikte, barajı aşmak için Hadep adaylarını sahiplenebilir mi? Hadep-Anap işbirliği bir sinerji yaratır mı, yoksa bu birlikteliği gerçekleştirenlerin ayağına mı dolanır?
Muhtemel koalisyon
Çok büyük müdahaleler yapılmazsa, seçimlerden CHP ve DYP koalisyonu çıkabilir. Bu durumda AK Parti, ana muhalefet partisi konumuna gelecektir. Böyle bir Meclis, demokratikleşme yönünde hızlı adımlar atar. DSP- Anap ve MHP "dinlenirken", bu defa görevin, eskiden "dinlenenlere" düşmesi beklenen bir sonuç. Seçimlerin sürprizi ise, AK Parti'nin tek başına iktidara gelmesi olabilir. Bunun için % 28 değil, en az % 35 oy lâzım.
Tayyip Erdoğan'ın dürüst imajını zedelemeye çalışıyorlar. Son günlerde AK Parti Genel Başkanı, malvarlığı konusunda savcıya ifade verdi ama, nedense kamuoyuna bir açıklamada bulunmadı. Duygusal davranıyor, hak etmediği halde bu şekilde üzerine gelinmesini hazmedemediği için suskun kalıyor. Tayyip Erdoğan'nın hata yapmaya hakkı yok. Peşine takılmış bir yığın umut var. Ona diş bileyen bir avuç, ama güçlü insanlar da var. Sendelese, yere yıkacaklar. Sadece Tayyip Erdoğan değil, AK Parti'nin bütün Başkanlık Divanı üyeleri mal varlıklarını açıklasınlar. Ve diğer genel başkanlar ile yöneticileri, kendilerini örnek almaya davet etsinler. Böylece, gizlenen bir şey varmış izlenimi doğmadığı gibi, kamuoyunda da güzel bir hava estirirler. Tayyip Erdoğan konuşsun ki, şimdi konuşup dedikodu üretenler utansın.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |