Hindistan'la Pakistan arasındaki gerilim hergün biraz daha artıyor. Dış basın, hergün, "Savaş çıktı, çıkacak" yolunda haberler veriyorlar. İki taraf da 'nükleer silâha' sahip olduğu için, çıkacak bir savaşta, üç milyon kadar insanın hayatını kaybetmesi söz konusu. Gazetelerde, Hindistan'ın 25 milyon insanı gözden çıkarabileceği haberleriyle karşılaşılıyor.

Hani, "Üçüncü Dünya Savaşı çıksa haberimiz olmayacak" denirdi ya, bu konu tam öyle; Pakistan ikinci bir bomba denemesinde bulunmasa gazetelerimize haber bile olmayacak... Oysa, 11 Eylül sonrasında, Pakistan, bizim gibi ülkelerden çok daha dikkatle izlenmesi gereken bir 'değişim' içerisinde...

Pakistan'da çok sayıda Amerikan askeri var; bunlar "Afganistan'dan kaçan el-Kaide ve Tâlibân militanları" yaftası yapıştırılabilecek gruplar üzerine operasyon düzenliyorlar. Mübalâğasız, her hafta, Pakistan'daki Amerikan askerlerinin sebep olduğu yanlış operasyonlar yüzünden, çatışmalara taraf olmayan pek çok mâsum insan ölüyor. Ayrıca, CIA de Pakistan'da çok aktif. Pakistan'da kocaman bir büro açtığı bilinen FBI ise, kentlerde ev basıp 'Bin Ladenci' arıyor...

Pakistan Amerika ile al takke ver külâh, Amerikan güvenlik güçleri Pakistan'da görev başında; buna karşılık Hindistan'ın arkasında "Amerika'nın yakın müttefiki" Rusya var. Rusya, şu sırada bile, Hindistan'a silâh yığıyor.

En az bu kadar önemli bir başka ilişki: Hindistan, İsrail ve Mossad ile müthiş bir istihbarat ittifakı içerisinde. Bir çok bilinmeyeni ilk haber vermesiyle ünlü İngiliz "Jane's Group", geçen yıl (Temmuz 2001) Hindistan'ın İsrail istihbaratıyla içli dışlılığını sergileyen kapsamlı bir analiz yayımladı. Şu satırlar o analizden: "Hindistan istihbarat örgütü RAW ile İsrail'in Mossad'ı, Pakistan'a sızıp önemli kişileri hedef alan eylemler gerçekleştirmek üzere dört yeni birim oluşturdu. Trenler, garlar, köprüler, otobüs garajları, sinemalar, oteller ve farklı mezheplere ait camilerde bombalar patlatılacak ..." Bununla amaçlanan, zaten bir ırklar ve inançlar mozayiği olan Pakistan'ın iyice parçalanması... O bombalar bir aydır denilen yerlerde patlayıp duruyor...

Bu analizi yapan "Jane's", hemen hemen aynı tarihlerde, "İsrail bakanlar kurulu, Filistin'e yönelik topyekün savaş planını onayladı; ilk büyük intihar saldırısından sonra başlatılacak savaşta binlerce Filistinli ölecek, 300 kadar da İsrailli'nin hayatını kaybetmesi bekleniyor" haberini vermişti... Bilen ve bildiğini çekinmeden veren bir yayın grubu "Jane's"...

RAW ile Mossad'ın Pakistan'a yönelik operasyonlarında uygulamayı kararlaştırdıkları bir başka yöntem analizde şöyle anlatılıyor: "Yaşları 20 ila 30 arasında olan Pakistanlı erkeklerin Hindistan'a gitmeleri sağlanacak, 'sahte para' ve 'terör eylemcisi' ithamlarıyla tuzağa düşürülüp kendi ülkeleri aleyhine casusluk yapmaya zorlanacak..."

Hindistan ile Pakistan arasında savaşa bile yol açabilecek önemdeki ihtilâf Keşmir üzerine... Keşmir, topraklarının bir bölümü Pakistan'da, diğer bölümü Hindistan işgali altında bir bölge. Hindistan'ın işgal altında tuttuğu topraklar, bir yönüyle, Filistin'i andırıyor. Zaten, Hindistan ile İsrail arasındaki yakınlık, çok uzun yıllar önce, birbirine benzer sorunlar sayesinde gerçekleşmişti. İki ülke, kendi topraklarında uyguladıkları yöntemler hakkında birbirlerini bilgilendiriyorlar. Başarılı yöntem alış-verişi yapıyor iki ülke...

Konuya ilgim uyanınca, araştırmalarım, beni, Pakistan'ın Londra büyükelçiliği mensuplarından Qutbuddin Aziz'in 'Dangerous Nexus between Israel and India' (İsrail ile Hindistan arasındaki tehlikeli ittifak) makalesine yönlendirdi. Aziz, öncesi de bulunan yakınlığın 2000 yılı haziran ayından sonra tam bir kenetlenmeye dönüştüğünü iddia ediyor. Hindistan içişleri bakanı L. K. Advani'nin İsrail'i ziyaretinde, 'ortak düşmanı' etkisiz hale getirmeyi amaçlayan bir işbirliği çerçevesi çizilmiş...

Aziz, bir yerde şunu kaydediyor: "13-16 Haziran 2000 tarihlerini kapsayan ziyaret sırasında, Advani, Tel Aviv'de, İsrail'in istihbarat örgütleriyle biraraya geldi. İsrail ekibinin başında güçlü Yehuda Wilk bulunuyordu; ayrıca Mossad ve Şabak'tan yetkililer de... İsrail dışişleri, içişleri ve savunma bakanlıklarından üst düzey bürokratlar da toplantıya katıldılar..."

İşin ilginç yanı şu: Pakistan, şu sıralarda, 11 Eylül bahanesiyle topraklarını üs olarak kullanan ABD'nin bir karakolu gibi; ülkenin her tarafı Amerikan istihbaratçıları ile kaynıyor... Buna karşılık, İsrail, Haziran 2000 tarihinde kurulan 'stratejik istihbarat işbirliği' sayesinde Hindistan'da kurulan dört ayrı birimin içerisinde... Bir yanda ABD, öteki yanda İsrail var sizin anlayacağınız... Ve iki ülke, tarihlerinin hiçbir döneminde yaklaşmadıkları kadar, şimdi büyük bir nükleer savaşın eşiğindeler...

Pakistan'da yanlış bir düğmeye basılırsa gerçeği keşfetmek uzun yıllar alır... Hindistan'da, "Karşı taraf düğmeye bastı" yanlış alarmı üzerine düğmeye basılırsa, "Tüh be, savaş yanlışlıkla çıktı" denildiğinde o yanlış alarmı kimin verdiği asla bulunamaz...

ABD ve İsrail, kendi kanlarının dökülmeyeceği bir savaşı başlatabilecek durumdalar bugün... Umarım, Türkiye, bu hallere gelmez.

TAHA KIVANÇ

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu