|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Hasan Celal Güzel'in avukatı Hacı Ali Özhan, "Anayasa Mahkemesi, Güzel ile aynı durumda olan Erdoğan hakkında çelişkili karar verdi" dedi.
Anayasa Mahkemesi'nin, AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında verdiği kararın doğrudan sonuç doğuracak nitelikte olmadığı bildirildi. Eski Yeniden Doğuş Partisi Genel Başkanı Hasan Celal Güzel'in avukatı Hacı Ali Özhan, Anayasa Mahkemesi'nin, durumu müvekkili ile aynı olan AK Parti lideri Recep Tayyip Erdoğan hakkında çelişkili karar verdiğini söyledi. Özhan, Yeni Şafak'a yaptığı değerlendirmede, Yüksek Mahkeme'nin, AK Parti'ye ihtar talebini "çelişkili bir tutum" sergileyerek 5'e karşı 6 oyla kabul ettiğini hatırlatarak, şu yorumda bulundu: "Anayasa Mahkemesi, 19 Temmuz günü, Türk Ceza Kanunu'nun 312/2 maddesinden mahkum olan müvekkilim Hasan Celal Güzel'le ilgili itirazı görüşürken, bu maddeyi af kapsamında değerlendirdi ve Erdoğan için de emsal olacak önemli bir karar aldı. Mahkemenin 4'e karşı 7 oyla aldığı kararla, Erdoğan gibi siyasi yasaklı Hasan Celal Güzel'in, kendi partisinde üyeliğinin sürmesini onaylandı. Oysa aynı mahkeme, durumu müvekkilimle tıpatıp aynı olmasına rağmen Erdoğan'ın yasağının erteleme kanunu ile ortadan kalkmadığını belirtti. Bu büyük bir çelişki. Siyasi Partiler Kanunu'nun, 'milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olmayanlar kurucu da olamazlar' denilmektedir. Erdoğan'ın AK Parti'nin kurucu üyeliğinden ve kurucu genel başkanlıktan ayrılması gerektiği vurgulanıyor. Bununla beraber, Anayasa Mahkemesi'nin kararı, Erdoğan'ın bir partiye üye olmasını yasaklamıyor. Genel başkan sıfatıyla siyaset yapmasına da engel değil." Gerekçeli karar erken yazıldı Özhan, Anayasa Mahkemesi'nin gerekçelerin yazımında da farklı bir tutum sergilediğini bildirdi. YDP ile ilgili ihtar davasının AK Parti'den daha önce açıldığını hatırlatan Özhan, "Nedense AK Parti ile ilgili gerekçeli karar daha önce yazıldı. Oysa önce YDP ile ilgili gerekçe yazılmalıydı" diye konuştu. Gerekçelerin ne zaman yazılacağı konusunda Anayasa Mahkemesi'ni bağlayıcı nitelikte bir mevzuatın bulunmadığını belirten Özhan, "yerindelik" açısından gerekçelerin belli bir sırada yazılmasının daha uygun olacağını anlattı.
|
|
|
|
|
|
|