T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

E K O N O M İ

Sendikalar yokediliyor

Pasif hale gelen sivil toplum örgütlerinin çok ciddi yapısal aşınmanın içine düştüğünün altını çizen Yusuf Engin, sendikaların üyelerinin haklarını koruyamaz hale getirildiğini söyledi.

Sendikaların her geçen gün güç kaybettiğini artık sendika yöneticileride açık yüreklilikle itiraf ediyor. Hak-İş Genel Eğitim Sekreteri ve Öz İplik-İş Sendikası Başkanı Yusuf Engin, sendikalların tabanına yabancılaştığını ve mensuplarının çıkarlarını koruyamaz hale getirildiğini belirtirek, "Bunun adı kendini yoketmeye programlanmadır"dedi.

Yıllardır süregelen sistem ve yönetim anlayışı sonucu siyasetin tıkandığını anlatan Engin, siyasetteki güven kaybının diğer toplusal kurum ve örgütlere de yansıdığını belirtti. Yusuf Engin, sivil toplum örgütlerinin sorunları çözüm mekanizmalarına taşıyamaz ve baskı grubu oluşturamaz hale geldiğine dile getirirken, bu kurumların sanal söylemlerle vakit geçirdiğini ifade etti.

"Mevcut siyasal, sosyal ve ekonomik sistem bir bütün olarak çıkmaz sokaktadır" deyine Engin, başta sendikalar olmak üzere tüm sivil toplum kuruluşlarını özeleştiri yapmaya davet etti.

Sendikalar bitkisel hayatta

Öz İplik-İş Başkanı Engin, Türkiye'de 2 bin 700 vakıf, 50 bin dernek bin 200 sendika, oda ve meslek kuruluşu bulunduğuna dikkat çekerken, bu kurumların sayı olarak fazla ama etkinlik olarak çok yetersiz olduğunu anlattı. Pasif hale gelen sivil toplum örgütlerinin çok ciddi yapısal aşınmanın içine düştüğünün altını çizen Engin, "Sendikalar da aynı pasif kulvarda bitkisel yaşamını sürdürmektedir. Eğer bugün Türkiye'de kendi kendini yürütebilecek her şart altında yeniden üretebilecek sendikalarda önemli derece bir statik kilitlenme yani statükoya muhafaza yaşanıyorsa sendikacılık Türkiye'de zafer şarkıları değil yokoluşlara ağıt yakacaktır" dedi.

Paydos borusu ötüyor

Sendikaların, dünün sadece 'hayır' diyen ve "çatışmaya kilitlenme" anlayışını bugün diyolog zeminine çekmesi gerektiğini belirten Engin, bunun yapılamaması halinde sendikal statükonun kendini bitireceğini ifade etti.

Yusuf Engin, "Sendikal kültür, tabanına yabancılaşmış ve mensuplarının çıkarlarını koruyucu, ilkeli, seyyal, akışkan çizgisini geliştiremiyorsa poydos borusu ötüyor demektir" şeklinde tanımladı.

Engin, sendikaların çalışanların kazanılmış haklarını koruyamayaz hale düşürüldüğünü ise şöyle ifade etti: "Eğer bugün zorunlu emeklilik gibi sendikaların varlık şartları olan konular, iktidar tarafından (bırakınız tartışmayı) elden alınma noktasına gelmişse bunun adı; önce yüksek perdeden atıp sonra ricat etmektir. Yani kendini yoketmeye programlanmadır"



6 Ocak 2001
Pazar
 
Künye
Temsilcilikler
Reklam Tarifesi
Abone Formu
Mesaj Formu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED