Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, Türkiye'nin, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve uluslararası para örgütlerinin dayattığı "borç silahı" ile ağır yaralı duruma düştüğünü belirterek, "IMF, gelişmekte olan ülkeler için çıkar amaçlı ekonomik suç örgütüdür" dedi.

Aygün, ATO tarafından düzenlenen, "Dünden Bugüne Kuvayı Milliye, Ulusal Güç Birliği" sempozyumunun, "Türkiye Cumhuriyeti'nin Kuluşunda Kuvayı Milliye" konulu oturumunun açılış konuşmasını yaptı.

Uzun yıllar dünyanın kendi kendine yeten ülkeri içinde ilk sıralarda yer alan Türkiye'nin, küreselleşme sürecine girildikten sonra, dışa el açan bir ülke konumuna düştüğünü ifade eden Aygün, dışa bağımlılığı artıran uygulamaların halka "ekonomik reform" olarak sunulduğunu iddia etti.

Türkiye'de yaşananların tesadüf olmadığını, dış güçlerin 80 yıl önceki amaç ve yöntemlerinin aynı olduğunu ve yenilgiyi kabul edemeyenlerin Türkiye'yi sıkıştırmaya devam ettiğini ifade eden Aygün, bu nedenle kuvayi milliye ruhunun yeniden canlandırılması gerektiğini bildirdi.

Sırt sırta verip kalkınalım

Bugün Türkiye'de devlet gelirleri, bütçe rakamları, faiz dışı fazla, tarım fiyatları, sosyal güvenlik sistemi gibi çok önemli konuların niyet mektuplarıyla, ülkenin para, maliye, döviz kuru ve gelirler politikalarının da IMF tarafından belirlendiğini ifade eden Sinan Aygün, şunları söyledi: "1999 yılından beri uygulanan istikrar programlarının sonucunda, GSMH 71 milyar dolar eridi. Kişi başına gelir 3150 dolardan 2150 dolara indi, 2 milyon insanımız işsiz kaldı. Asgari ücret 100 dolardan 76 dolara düştü. IMF bizi batırdı arkadaşlar... Ve hala Türkiye'de IMFpolitikaları devam ediyor. IMF, gelişmekte olan ülkeler için çıkar amaçlı ekonomik suç örgütüdür."

Dayatmalara karşı çıkalım

Dünya Bankası ve IMF damgalı politikaların Türkiye'nin ulusal politikalarına uygun olmadığının 20 yıllık deneyimlerle kesinlik kazandığını anlatan Aygün, bu politikalardan bir an önce kurtulmak için yeni bir seferberliğe ihtiyaç olduğunu söyledi.

Aygün, ekonomik felsefe ve temel ilkeleri anlatarak şöyle devam etti: "Ulusal programın ekonomimimiz rekabet gücünü azaltacak taahhütleri geri çekilmelidir. IMF ve Dünya Bankası'na ekonomimizin rekabet gücünü azaltacak hiçbir taahhütte bulunulmamalıdır. Hiçbir uluslararası kurum ya da kuruluşa, ekonomik çıkarı için hiçbir şekilde taviz verilmemelidir"