AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Yeni örgütler, örgütlenmeler…

İstanbul saldırılarında yer alan kişilerin "Hizbullah kökenli" olduklarına dair belirtiler artıyor.

Böyle gelişmenin varlığı ya da kanıtlanması şaşırtıcı olmaz…

Gerçekten de Hizbullah Türkiye'de bu tür eylemlere girişebilecek, daha doğrusu "El Kaide ya da bir başka güç tarafından bu tarz bir girişimde taşeron olarak kullanılabilecek" yegane nadir örgütlerden birisi.

2000 yılında ortaya çıkan bine yakın "domuz bağı cinayeti"yle akıllarda kalan ve uzun süre gizli kalan Hizbullah panoraması, en azından bu örgütün üyesi olmuş kişilerin bu tür eylemlere yatkın olabileceğine işaret ediyor.

1979-80 yıllarında kurulan bu örgüt Güneydoğu'da yıllarca enseye sıkılan kurşun ve satır cinayetleriyle anılmıştı. Resmi otorite tarafından üretildiği, hiç değilse kullandığı, aralarında TBMM Faili Meçhul Cinayetler Araştırma Komisyonu Raporu'nun da olduğu çeşitli çalışma ve bulgular tarafından iddia edilmişti.

1994 sonrası bir diğerini tasfiye etmek için kullanılmış birçok örgüt gibi Hizbullah'ın da yoğun bir takibata uğramasıyla birlikte kontrol dışına çıktığı söylenebilir. Nitekim 2000 yılında mezar evlerde bulunan kişilerin büyük bir çoğunluğunun örgütün kendi yandaşlarıından ya da örgütle şöyle ya da böyle temas etmiş kişilerden olduğu dikkate alınırsa, bu cinayetler serisinin Hizbullah'ın polis korkusu, içine kapanarak yeniden yapılanması olarak değerlendirilebilir.

2000 yılındaki operasyonlarda basına Hizbullah'a ilişkin "iki önemli bulgu" yansıdı.

"İlki" bir baskında ele geçen bilgisayarlarda kayıtlı 20.000 kişinin Hizbullah'a üye olmak için başvurması, dilekçe vermesiydi. Daha sonra bu listelerden hareketle yapılan tutuklamalarda başta yerleşik esnaf olmak üzere hemen her meslekten ve düzeyden, genellikle Güneydoğu kökenli insanlarla karşılaşıldı.

Liderinin öldürülmesi, tutuklamalar, sadece son 10 ayda 400 kişinin ele geçmesiyle sonuçlanan operasyonlar, örgütün gizlenme safhasında olduğu yorumlarına yol açtı.

Fakat Hizbullah tarz örgütleri bu safhada bile tehlikeli kılan, canlı tutan "ikinci bulgu"nun üzerinde pek durulmadı.

Bu bulgu, "örgüt üyeliğinin genel olarak bir yaşam tarzını ifade etmesi, bir büyük aile yapılanmasının iç içe seyretmesi hali"ydi.

Hizbullah'ın aktif üyeleri genellikle, üye olduktan sonra evlenmek zorunda bırakılıyor, genellikle akrabalardan oluşan birkaç aile aynı evde ya da çok yakın evlerde oturuyor, eylemlere birlikte giriyor, eylemler için gerekirse birlikte yer ve şehir değiştiriyordu.

Bu örgütün 1980 yılında kurulduğu varsayılırsa yaşama gözlerini bu sosyal örgüt yapısı içinde açan çocuklar, ki ilk kuşak bugün 20 yaş civarındadır, varoluşlarını bu siyasi-toplumsal bir yapı içinde gerçekleştirmektedirler.

Bu durum örgüte özel bir koruma sağlamakla kalmamakta, örgütü benzeri az görülen bir biçimde "kan dışında yanında siyasi-dini bağ üzerine de kurulu bir akrabalık sistemi" haline dönüştürmektedir.

Söz konusu yapı, hücre örgütlenmesi, merkezci yapılanma gibi unsurları devre dışı bırakmakta, her ev ne zaman devreye gireceği belli olmayan, tek tek sıradan insanlardan kurulu "sessiz bir eylem merkezi" haline gelmektedir.

El Kaide'nin nasıl bir yapılanma olduğunu, yapılar, kurullar yerine, insan ilişkilerinin bu mekanizmaya nasıl hakim olup, gevşek bir örgütlenmeyi nasıl yarattığını kavrayamayanlar bu yapıyı hiç kavrayamadılar.

Bu tür örgütleri çözmek için onları içeriden anlamak gerektiği üzerinde hiç durmadılar.

Kanımız o dur ki, hâlâ durmuyorlar.

Durmuyorlar zira sistem her zaman olduğu gibi yanlış yerlere bakıyor, bu gelişmeyi düşman ve tehlikeli ilan ettiği toplumsal kesimlerle birlikte ele almayı yeğliyorlar.

Bu gözlemler veri alınırsa, İstanbul'da yapılan 4 saldırıdaki intihar eylemcileri ile lojistik destekçilerinden üçünün kayınpeder-kayınbirader-damat üçlüsü oluşturması, dikkat çekicidir.

Umarız ilgililer en azından bu kez farkındadırlar ve umarız bu kez sistem farklı bir yol tutturur. Bir yapıyı anlamadan, tepeden açıklamalarla bu tür örgütleri beslediğinin bilincine varır.


4 Aralık 2003
Perşembe
 
ALİ BAYRAMOĞLU
ALİ BAYRAMOĞLU


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED