AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Livaneli ve CHP'nin krizi...

Zülfü Livaneli'yi tanımayan yoktur. Son otuz yıldır Türk halk müziğinde elde ettiği başarı onu zirveye taşıdı. Sadece Türkiye'de değil ünü Türkiye dışında da biliniyor. Türküleri Avrupa'nın her yerinde çalınıyor, söyleniyor, dinleniyor. O daha çok sanatçı kimliği ile tanınıyor.

Ancak Livaneli sadece bir sanatçı değil onun yanında yazarlığı, romancılığı ve gazeteciliğiyle de önemli. Yazarlık alanında da sanatçılık kadar başarılı olduğu söylenebilir. Romanları satıyor, felsefi yorumları okunuyor, gazetedeki yazılarını takip eden tiryakileri var.

Livaneli sanatçı ve yazarlık kimliğine bir de siyasetçilik kimliğini ilave etmişti. Onun ideolojik ve siyasi duruşu gizli saklı değil. Hatta okuduğu türküler ve yaptığı sanatta bile ideolojik duruşunun etkisi olduğu biliniyor. Kimi türkülerinin belli ideolojik amaçlar taşıdığı, ideolojik söylemle yüklü olduğu, türkülerle ideolojik propaganda yaptığı bile iddia edilmiştir.

Geçen yerel seçimlerde CHP'nin İstanbul Büşükşehir Belediye başkanı adayı idi. Seçimi kaybettiyse de siyasetçiliğini sürdürdü ve son genel seçimde İstanbul milletvekili olarak Meclise girdi. O şimdi TBMM'inde İstanbul Milletvekili olarak görev yapıyor.

Livaneli'yi sadece aynı siyasi ve ideolojik safta yer alanlar değil toplumun her kesimi seviyor, türkülerini dinliyor, roman ve yazılarını okuyor. Bu bakımdan onu siyasi gerekçelerle sadece CHP'ye mal etmek mümkün değil. Livaneli, elbette ki tüm Türkiye'nin bir değeri; onda herkes kendinden bir şeyler buluyor.

Livaneli önemli tespitlerde bulunuyor...

Bugün Livaneli'yi yazı konusu yapmam bu özellikleri değil. Bir sanat eleştirmeni değilim ve bu özellikleri üzerinde söylenecek fazla bir sözüm yok. Ancak onun siyasi kimliği ve bu kimliği bağlamında söyledikleri çok önemli. Siyasete ilişkin söyledikleri öyle bakılıp geçilecek cinsten değil. Hele bu söylediklerini CHP milletvekili kimliği ile yapıyorsa daha da önemli hale geliyor. Dikkat çekmek istediğim söylediklerinin önemi, söylediği şeylerin anlamıyla ilgili olduğu kadar bunu bir CHP milletvekilinin söylemiş olması daha da önemli.

Ülkedeki siyasi gelişmeleri ve partilerle ilgili olup bitenleri takip edenlerin hatırlayacakları gibi geçenlerde bir diğer İstanbul milletvekili olan Memduh Hacıoğlu partisi CHP ile hakkında "CHP ya değişecek ya tasfiye olacak " şeklinde çok çarpıcı değerlendirmeler yapmıştı. Şimdi de Hacıoğlu'na Livaneli katıldı ve son derece önemli açıklamalar yapma cesaretini gösterdi.

Livaneli'nin pazartesi günü Zaman gazetesinde çıkan röportajında söyledikleri, aslında Türkiye siyaseti ile ilgilenenlerin bilmedikleri bir şey değildi. CHP'nin tıkanıp kaldığı noktanın nasıl bir çözümsüzlük gösterdiğini biliyor ve siyasi analizlerimizde tekrarlayıp duruyoruz. Partinin içerisinden Hacıoğlu ve Livaneli gibi isimlerin benzer değerlendirmeler yapmaları daha da önemli gözüküyor.

CHP ciddi bir krizin içinde...

Livaneli özet olarak şunları söylemektedir:

"...CHP bir an önce Türkiye'deki kurulu düzenin devamı ve statükocu parti görünümünden kurtulmalıdır. CHP sol kimlik vurgusu olmayan, özgürlükçü, demokrat, Türkiye'de bütün kesimlerin kardeşçe yaşamasını öneren ve Avrupa Birliği'ne yönelen bir yapıya kavuşmalıdır. Partinin kurtuluşu burada..."

"...Halk, toplumsal hareketle CHP'nin bütünleşmesini istiyor. Son zamanlarda hem Avrupa'da hem de Türkiye'de öyle bir imaj oluşmaya başladı ki, sanki AKP reformist parti, CHP de bunları engelleyen tutucu parti. Görüntü bu. Kıbrıs konusunda hükümetin bir adım atmak istediği; ama bazı nedenlerle yapamadığı izlenimi var. Ama CHP başından beri Denktaş'ın yanında. Bu, bence çok doğru değil..."

"Türkiye'yi kutuplaşmalardan kurtarıp, demokratik bir ortamda, özgürlüklerle AB'ye sokmak. Parti bu ideolojiyi benimsemeli, buna doğru yürümeli. Katiyen sol değil. Özgürlükçü, demokrat, Türkiye'de bütün kesimlerin kardeşçe yaşamasını öneren ve AB'ye yönelen bir yapı. Partinin kurtuluşu burada. Solun ne anlam içerdiğini artık kimse söyleyemez..."

Livaneli'nin partisi ve genel siyasetin gidişiyle ilgili bu sözleri üzerinde çok şey söylemek mümkün, ancak buna imkan yok. Bunu bir başka yazıya bırakmam gerekiyor. Livaneli'nin bu değerlendirmelerinin önemi kadar bunun CHP içerisinde bazı milletvekillerince "bir ihanet" şeklinde karşılanması da üzerinde düşünülmesi gereken ciddi bir sorundur. Bu sözleri ihanet olarak değerlendirenler meclisteki tek muhalefet partisi olan CHP'nin bir önceki oylarını dahi koruyamamasını nasıl izah ediyorlar, acaba? CHP kimliğini, ideolojisini, duruşunu ve muhalefet stratejisini masaya yatırıp sorgulamadıkça her zaman yerde sürünmeye mahkumdur. Bizden söylemesi.


4 Aralık 2003
Perşembe
 
DAVUT DURSUN


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED