AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

G Ü N D E M
Ve Gürüz'ün sonu

YÖK başkanı olduğu 1995 yılından bugüne üniversiteler üzerindeki baskısını eksik etmeyen ve birçok yolsuzluğa imza atan Kemal Gürüz'ün görev süresi yarın sona eriyor.

Yüksek öğretim tarihinin en tartışmalı isimleri arasında yerini alan Kemal Gürüz'ün görev süresi 5 Aralık 2003'te bitiyor. ODTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü iken 1984'te A.Ü Eczacılık Fakültesi Dekanı olan Gürüz, 1985'te KTÜ Rektörü, 1990'da TÜBİTAK Başkanı, 1991'de YÖK Genel Kurulu üyesi, 1995'te ise YÖK Başkanı oldu. Gürüz'ün emekli olduktan sonra ABD'ye yerleşeceği ve Wisconsin Üniversitesi'nde misafir olarak ders vereceği belirtiliyor.

İddialara göre Gürüz 5 yıllık doçentlik süresini doldurmadan profesör ünvanı aldı. Bu iddiayı bir dönem Gürüz'ün yardımcılığını yapan Prof. Uygur Tazebay dile getirdi. Kemal Gürüz, Mehmet Sağlam'ın yerine YÖK Başkanlığı'na getirilmişti. Sağlam 1995 seçimlerinde milletvekili seçilince YÖK Başkanlığı'ndan istifa etti. Cumhurbaşkanı Demirel'in YÖK Başkanlığı'na kimi getireceği merakla bekleniyordu.

Sağlam'ın veda ziyareti sırasında Demirel, "Senin yerine atanması için düşündüğün bir isim var mı?" sorusuna Sağlam, "63 üniversite rektörü arasında bu görevi yapabilecek değerli isimler var. Birisini atayabilirsiniz, ama Kemal Gürüz hariç" karşılığını verdi.

HAMİSİ DEMİREL'Dİ

Sağlam'ın uyarısına rağmen Demirel, Gürüz'ü atadı. TÜSİAD'ın da atamada etkili olduğu belirtiliyor. Demirel'in, babası Hakkı Gürüz'ü çok sevdiği için Gürüz'ü YÖK Başkanı olarak atadığı ifade ediliyor. Demirel'in 1999'ta Gürüz'ün yerine başka bir ismi ataması bekleniyordu. Ancak Demirel, görev süresinin sona ermesine 5 ay kala kamuoyunu şok eden kararla YÖK Başkanlığı'na ikinci defa Gürüz'ü atadı.

BASKI DÖNEMİ

Gürüz'ün 1995'te YÖK Başkanı olmasının ardından üniversitelerde yepyeni bir dönem başladı. 28 Şubat'ta yapılan Milli Güvenlik Kurulu toplantısının ardından başlayan yeni döneme çabuk ayak uydurdu. Bu dönemde üniversitelerdeki baskı ve yıldırma politikaları had safhaya ulaştı. Yüksek Öğretim Kurumları Öğretim Elemanları ve Personeli Disiplin Yönetmeliği'nde yapılan değişiklikle öğretim üyelerinin atılması kolaylaştırıldı. Meslekten men edilen öğretim üyelerinin akademik kariyerlerini kullanamayacakları hükme bağlandı. Pek çok öğretim üyesi meslekten men edildi.

Gürüz, bazı rektörleri 'Cumhurbaşkanı sizinle çalışmak istemiyor' diyerek istifa etmeye zorladı. Başörtüsü yasağında istenilen duyarlılığı göstermedikleri gerekçesiyle pek çok rektör hakkında soruşturma açtırarak istifa etmelerini sağladı.

BAŞÖRTÜSÜ YASAĞI

Gürüz döneminde öğrenciler üzerindeki baskılar da had safhaya ulaştı. Başörtülü kız öğrenciler üniversitere alınmadı. ÖSS'ye başörtülü girilmesi yasaklandı. Başörtülü öğrenciler hakkında soruşturma açılırken, binlerce öğrencinin üniversite ile ilişiği kesildi. Başta Mısır'daki El Ezher Ünüversitesi olmak üzere İslam ülkelerinde okuyan öğrencilerin denklikleri iptal edildi.

MESLEK LİSELERİNE DARBE

Gürüz döneminde ÖSS deneme tahtasına döndürüldü. Üniversite giriş sınav sistemi sık sık değiştirildi. Giriş sınavlarındaki kat sayı sisteminde yapılan değişikliğin ardından onbinlerce meslek lisesi mezunu mağdur edildi. Gürüz, üniversiteler arasında bile ayrım yaptı. Doktora eğitimi verilecek üniversiteler tek tek belirlendi. Buna göre doktora eğitimi sadece Hacettepe, ODTÜ, Ankara, İTÜ, Boğaziçi, Ege, Dokuz Eylül, İstanbul ve Atatürk üniversitelerinde yapılacaktı.

MECLİS'İ HİÇE SAYDI

Gürüz'ün, Meclis'le de yıldızı barışmadı. YÖK ve üniversitelerin bütçelerinin görüşmeleri sırasında Plan-Bütçe Komisyonu toplantılarına katılmadı. YÖK Kanunu'nda değişiklik yapılmasına ilişkin tek maddelik yasa tasarısının Milli Eğitim Komisyonu'ndaki görüşmelerine katılmadı. Milli Eğitim Komisyonu'na gönderdiği yazıyla Meclis'in Anayasa'ya aykırı icraat yaptığını iddia etti.

PARALI EĞİTİMİ SAVUNDU

İmam-hatip liselerinin kapatılmasını savunan Gürüz, Uludağ Üniversitesi'nde yaptığı konuşmada "İmam-hatip liseleri kapatılmalıdır. Çünkü Tevhidi Tedrisat Kanunu'na aykırıdır " dedi. Üniversitelerdeki eğitimin paralı olmasını savundu. Gürüz döneminde üniversite harçları astronomik oranlarda arttırıldı.

SEZER'LE YILDIZI HİÇ BARIŞMADI

16 Mayıs 2000'de Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan Ahmet Necdet Sezer'le Gürüz'ün yıldızı hiç barışmadı. Sezer 3,5 yıllık sürede Gürüz'le bir kere bile tokalaşmadı. Sezer ile Gürüz ilk olarak rektör atamaları konusunda karşı karşıya geldi. Birçok üniversitede birinci gelen isimler Gürüz tarafından listeye konulmazken, 1 oy almış isimler liste başına yerleştirildi. Cumhurbaşkanı Sezer ise kendisine gönderilen listeleri seçimler dikkate alınmadığı gerekçesiyle veto etti. Gürüz, YÖK Genel Kurulu üyeliğine Üniversitelerarası Kurul kontenjanından Prof.Dr. İsmail Tosun ile Prof.Dr. Ramazan Kuru'yu atamak istedi. Cumhurbaşkanı Sezer ise Tosun ve Kuru'yu atamadı. Gürüz'ün bu isimlerin yerine yeni isimler bildirmemesi üzerine Sezer kendi belirlediği isimleri YÖK Genel Kurulu üyeliklerine atadı. Sezer tarafından YÖK Genel Kurulu üyeliklerine Prof. Aysel Çelikel, Prof. Türkan Saylan, Prof. Alpaslan Işıklı, Prof. Ramazan Aslan, Prof Burhan Şenatalar atandı. Sezer tarafından atanan isimlerin YÖK karşıtı isimler olması dikkat çekti.

YOLSUZLUKLARI ÖRTBAS ETTİ

TBMM YÖK Araştırma Komisyonu YÖK Başkanı Gürüz ve birçok üniversitesi rektörü hakkında yolsuzluk ve usülsüzlük tespit etti. Komisyon tarafından savcılığa suç duyurusunda bulunuldu. Savcılığın soruşturma açabilmesi için YÖK Genel Kurulu'nun izin vermesi gerekiyordu. Milli Eğitim Bakanı DSP'li Metin Bostancıoğlu başkanlığında toplanan YÖK Genel Kurulu Gürüz'ün yargılanmasına izin vermedi. Gürüz'ün yargılanamadığı bazı iddialar şöyle:

  • YÖK Döner Sermaye İşletmesi'nin zarar ettirildiği ve sermayesinin aşındırıldığı gerekçesiyle, ita amiri YÖK Başkanı Kemal Gürüz hakkında soruşturma açılması

  • ÖSYM Başkanlığını'nın sınav hizmetlerine ilişkin ihale işlemlerindeki rekabeti engelleyici aykırılıkları gidermek üzere gerekli tedbirleri almaması nedeniyle TCK'nın 230. maddesine göre soruşturma açılması

  • Üniversitelerde kadro dağıtımı konusunda 78 sayılı kanun hükmünde kararnameye aykırı olarak işlemler yapılması nedeniyle TCK'nın 240. maddesine göre soruşturma açılması

  • Haklarında pekçok şikayet bulunan İÜ Rektörü Kemal Alemdaroğlu ile İnönü Üniversitesi Rektörü Ömer Şarlak hakkında hiçbir işlem yapmaması nedeniyle görevini suistimal ettiği gerekçesiyle soruşturma açılması.

  • BİLAL ÇETİN ANKARA



  • 4 Aralık 2003
    Perşembe
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED