AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

G Ü N D E M
Yarış atları el bebek gül bebek

Servet değerindeki yarış atlarının bakımını üstlenen seyisler, gece gündüz birlikte oldukları sadık dostlarına el bebek gül bebek bakıyor.

Bir yanda en sadık hayvanlardan biri olarak bilinen atlar, diğer yanda zengin olma hayaliyle elindekini avucundakini bunların performansına bağlayan insanlar. Ya o atları koşuya hazırlayanlar? Yani seyisler... Gece gündüz onlarla aynı ortamı paylaşan, herbiri servet değerindeki atların, bakımını üstlenen seyislerin 24 saatleri nasıl geçiyor? İşte bu sorunun cevabını bulmak için Veliefendi Hipodromu'nun kapılarını aralayıp, seyis Ali Bozkurt'la merak edilenleri konuştuk Genç yaşında köyünden ayrılıp İstanbul'da atlarla aynı ortamı paylaşmak zorunda kalan Ali Bozkurt bu durumundan hiç de rahatsız değil. Atlar için "Onlar benim herşeyim" diyor.

Atlarla birlikte geçirdiğiniz bir günü bize anlatabilir misiniz? Kaç saatinizi onlara ayırıyorsunuz?

Sabah saat 06.30'da bakıma başlıyorum. Önce atın temizliğini ve tımarını yapıyoruz. Daha sonra sahaya götürüp bir saat dolaştırması için burada antrenöre teslim ediyoruz. Bir saat dolaştırdıktan sonra tekrar teslim alıyoruz. Ahırlara getirilen atın havluyla terini alıp, bir saat daha tımarını yapıyoruz. Tabii bunu yapmak çok kolay değil. Bazen at hırçınlaşabiliyor. Saat 11.00 gibi yemini veriyoruz. Atları daha çok arpa kırması, havuç, maydanoz, pekmez, elma ve üzüm kurusu gibi besinlerle yemliyoruz. Saat 15.00'e kadar atlar ahırda kalıp dinleniyor. Bu kadar dinlenmeden sonra tekrar tımar yapıp, bir saat daha dolaştırıyoruz. Saat 18.30'da ayaklarını yıkayıp ahırlara aldığımız atlar, akşam yemlerini de aldıktan sonra sabaha kadar dinlenmek üzere ahırlara kapatılıyor.

Bakımları dışında ne gibi sorumluluklarınız var?

Biz seyisler yağmur çamur demeden her türlü şartlarda atların bakımından sorumluyuz. Mesela ayak bileğinde çatlak olan bir atımız var, yaklaşık iki aydır ayakta ve artık huysuzlaşmaya başladı. Şimdi gece gündüz yanından ayrılamıyoruz. Çünkü verilen ilacı yalarsa ölür, onun için bu riski almak istemiyoruz.

Zaman zaman doping iddiaları gündeme geliyor. Bu iddialar sizi nasıl etkiliyor?

Her koşu sonrası 1., 2., ve 3. olan atların idrar salyaları alınıp tahlil yapılıyor. Eğer doping amaçlı verilmiş birşey çıkarsa; polis hemen seyis, antrenör ve atın jokeyinin ifadesini alır. Suçlu tesbit edilirse bir kez yaptıysa 1 yıl, iki kez yaptıysa 2 yıl ve üç kez yaptıysa ebedi görevden gider. Bir de at hastalandığında ağrı kesici bile yapılsa, bu atın bünyesinden 3-5 gün sonra çıkar. Eğer bu zamanda at koşuya çıkarsa bu bile doping sayılır ve atın hızını artırır.

Doping dışında atlarla ilgili örneğin uyuşturucu kullanımı gibi söylentiler var. Bu doğru mu?

Bazen istenmedik olayların yaşandığı hipodromlarda mesleğin riyakarı seyisler de olabilir. Bir antrenörden aldığımız bilgiye göre; bir koşuda uzak ara giden bir atın yarış sonrası tahlillerinde vücudundan eroin çıkmış. Günümüz Türkiye'sinde hala böyle yazık diyebileceğimiz vakalar olabiliyor demek ki!

  • TÜLAY TATLI İSTANBUL



  • 4 Aralık 2003
    Perşembe
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED