AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Kırsal alanda sosyal destek projesi

Tarım ve hayvancılık sektörü tarafından üretilen ürünlerin ekonomideki en stratejik ürünler olduğu tartışılmaz bir gerçektir. Başta gelişmiş ülkeler olmak üzere tüm dünyanın algılaması ve uygulaması da bu gerçek paralelindedir. Tarım ve hayvancılık ürünlerinin stratejik özellikleri bu ürünlerde dışa bağımlılığın ekonomik ve siyasi bağımlılıkla eş anlama gelmesinden kaynaklanmaktadır. Ülkelerin tarihlerindeki sıkıntılı dönemlerde temel tarım ve hayvancılık ürünlerindeki eksiklik telafisi mümkün olmayan sorunları da beraberinde getirmiştir. Tarım ve hayvancılık, Türkiye gibi kalkınmasını henüz tamamlamamış ülkeler için daha fazla önem taşımaktadır. Nüfusun ve istihdamın hatırı sayılır bir bölümünün tarım ve hayvancılık sektöründe yer alması atfedilen önemin artmasına yol açmaktadır. Diğer taraftan, tarım kesiminden büyük şehirlere akan nüfus için yeterli istihdam ve sağlıklı yaşam imkanlarının sağlanamamış olması, tarımdaki mevcut nüfus ve istihdam günün buralarda tutulması gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. Bu gerekliliğe rağmen, özellikle son 10 yıllık dönemde, tarım ve hayvancılık bütçeden gereken desteği alamamış, başta ABD ve AB ülkeleri olmak üzere gelişmiş ülkeler tarıma büyük paralar aktarılırken Türkiye'de bütçe imkanlarının daha azı tarım ve hayvancılığa aktarılmıştır. doğrudan gelir desteği gibi etkili ve verimli olmayan destek programları, kırsal nüfusun şehirlere göçünü hızlandırmıtır. Bütçe imkanlarından yeterli kaynağın ayrılamamış olması hükümeti, yeni ve alternatif projeler üretmeye zorlamıştır. Bu projelerin en anlamlısı Tarım Bakanlığı ile Sayın Beşir Atalay'ın başında bulunduğu Devlet Bakanlığı'nca müştereken uygulamaya konulan 'Kırsal Alanda Sosyal Destek Projesi'dir.

Projenin özellikleri

Proje her şeyden önce son, yıllarda hızla kan kaybeden hayvancılığa nefes aldırması ve dışa bağımlı hale gelen hayvancılık ürünlerinin yerli kaynaklardan karşılanması hedefine önemli katkı sağlaması dışında aynı zamanda yoksullukla mücadele programıdır. Projeye, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu'nun kaynaklarının bir bölümünün, gelir düzeyi düşük, bir başka ifade ile 'yoksul' kavramı içinde değerlendiriilen ailelere cazip şartlarla süt ineği verilmesi ve yan destekler sağlanmasında kullanılmasını içermektedir. Proje çerçevesinde he ay 1000 aileye toplam 2000 adet süt ineği son derece cazip geri ödeme şartları ile verilecektir. Projenin ilk adımında toplam 20.000 aile bu destekten faydalanacaktır. Kırsal kesimde yaşayan ailelere, buralarda hayatlarını idame etmelerine yetecek kadar gelir sağlanması halinde, şehirlere göçün caydırılacağı bilinmektedir.. Söz konusu proje ile her ailenin asgari ve net olarak aylık 363 milyon lira gelir elde etme imkanı bulunmaktadır. Tarım Bakanlığı'nın yaptığı hesaplamaya göre, iki süt ineğinden elde edilen sütlerin satışı ve hayvanların çoğalması nedeniyle elde edilecek bu gelir kırsal kesimde yaşayan bir ailenin insanca yaşamasına ve daha iyi bir yaşam için başlangıç yapmasına yetecek miktardadır.

Gerçekten kırsal kesimde elde edilen net 363 milyon liranın sağladığı hayat standardı, büyük şehirlerde örneğin İstanbul'da, belki 1 milyar lira ile sağlanabilecek hayat standardına eş değerdedir. Zira; büyük şehirlerde maliyet olarak karşımıza çıkan bazı harcama kalemleri için kırsal kesimde ödeme yapılmaz., Ulaşım, ikamet, eğitim harcamaları ilk akla gelendir. Keza; süt sığırcılığının, ekime dayalı tarım ürünleri üretimi, kümes hayvanları üretimini beraberinde getirmesi, her türlü tahıl, sebze, meyve ve süt ihtiyacının ilave bir bedel ödenmeden karşılanması imkanını ortaya çıkarmakta, bu da kırsal kesimdeki hayat standardının yükselmesi sonucunu doğurmaktadır.

Bu yönüyle proje son derece akılcı ve gerçekçi hedefler içermektedir. Bir kişi tarafından önemsiz ya da mikro olarak değerlendirilebilecek proje, sonraki yıllarda hem kapsam, hem de tutar itibariyle genişletildiği takdirde istihdam probleminin çözümüne de katkı sağlayacak bir projedir.

Projenin aynı zamanda yoksullukla mücadeleyi içerdiğini de belirtmiştik. Destek sağlanan ve sağlanacak ailelerin yoksulluk sınırı içinde olması şartı arandığı için, bu ailelerin kalıcı olarak yoksulluk girdabı dışına çıkmaları sağlanmış olacaktır. Bir defalık yardımların yoksulluğun ortadan kaldırılmasında çözüm olmadığı bilinmektedir.

Özetle; proje ile geçmişte yerinde kullanılmayan Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Fonu'nun kaynakları, gerçekten yoksullukla mücadele için kullanılmakta, hayvancılıkta üretim ve istihdam artışı sağlanmakta ve önemli bir sosyal ve ekonomik problem olan kırsal kesimden şehirlere göç engellenmektedir. Projenin mimarları olan Tarım Bakanlığı ile ilgili Devlet Bakanlığımız'ı tebrik etmek gerekir.


4 Aralık 2003
Perşembe
 
NURETTİN CANİKLİ


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED