AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Geleneksel ve küresel: küresel köy devrimi

İletişim sayesinde yeryüzünün "küresel köy" haline geldiği tezi, tartışmasız kabul gören iyi formüle edilmiş bir ifade. Hatta olur olmaz yerde kullanılan bu kavram bu alanda önemli bir şeyler söylemiş olmak ihtiyacını duyanların ilk elde sarıldıkları bir slogan halini aldı.

İletişim devriminin dünyayı nasıl küresel köye çevirdiği konusu ne kadar tartışmasız bir gerçek gibi dursa da bence daha önemli bir gerçek; dünyanın bir "köy"e dönüşmüş olduğudur. Başta Türkiye olmak üzere dünyada şehirleşmenin arttığı, kırsal kesimin şehirlere, şehirlerde yaşayanların metropollere akın ettiği bir dönemde dünyanın nasıl olup da köye dönüşmekte olduğu, daha doğrusu 'köylüleştiği' açıklanmaya muhtaç.

Küreselleşmeden bağımsız düşünmenin mümkün olmadığı iletişim alanındaki gelişmelerin bilginin, daha doğrusu malumatın, enformasyonun, haberin daha hızlı ve geniş kitlelere ulaşmasını sağlamış olması ile 'köylüleşmenin yoğunlaşması ve yaygınlaşması' arasında paralellik kurmadan bunun ne anlama geldiğinin anlaşılamayacağı aşikar. İletişim devrimidünyayı küresel köy haline getirirken, bu köyün meskünlarını, zihnen ve kültürel olarak çoktan köylüleştirmiş olduğu gerçeği ile yüzleşmek zorundayız. Burada 'köylüleşmek'ten kasıt, kültürel anlamda fakirleşmenin insana özgü derin sezgi, idrak, kavrayış yeteneklerinin kitlesel kıyıma uğramasının anlaşılması gerektiği iması yatar.

Toplumsal birikim ve kültür adına insanoğlunun üretebildiği ne kadar değer varsa tamamını metaya dönüştüren kitle iletişiminin dünyayı köye çevirdiği bir küreselleşme ile karşı karşıyayız. Kültür endüstrisine dönüşen kitle iletişim ortamında sanat, estetik gibi tarih boyunca her toplumda üst değer sayılan birikimler artık herkesin ulaşabildiği, daha doğrusu herkesin 'üretebildiği' popüler kültür ürünleri haline geldi. Amerika'da vizyona giren filmi hemen hemen aynı haftada İstanbul'da seyredebiliyorken, Güney Amerika yerlilerinin otantik müziklerini Londra'da Covent Garden'da izleyebilirsiniz. Teknolojinin getirdiği bu müthiş imkana karşın kitlelerin sanat, estetik ve entelektüel seviyesi gittikçe aşağı çekilmekte, popülerleşmeyen hiçbir şey değer ifade etmez hale gelmektedir.

Küreselleşmenin en önemli avantajı olarak, yerel olanın evrensel alana taşınması gösterilebilir. Evrensel ölçektekinin yerel alana inmesi (yerelleşme) gibi yerel olanın evrensel ölçeğe taşınması gibi iç içe geçen bu küresel etkileşim aynı zamanda 'popüler olan'ın teknesinde 'otantik olan'ı da eritmekte; ona yeni bir biçim vererek onu kültür endüstrisinin ürünü haline getirmektedir.

Otantiseyi küreselleştirirken aynı zamanda onun içini boşaltan süreç sadece sanat alanıyla sınırlı değil. Mutfak kültüründen giyeceğe hatta düşünüş ve davranış biçimlerini tek boyutluluğa indirgeyen bir süreç söz konusu. Davranış ve düşünüş kalıplarından kendi dilinizde de olsa konuşma tarzınıza, beden diline kadar uzanan geniş alanda insanlık mirasının zenginliğini tek boyutluluğa indirgeyen bir köylüleşme her yerde karşımıza çıkıyor. Avrupalıların Amerikalıları kaba, inceliksiz hatta biraz köylü bulmalarının ardında yatan, Amerikan kültürünün küresel özelliği ve popüler niteliğidir.

Geçtiğimiz gün Taksim'den geçerken gözüme ilişen bir iş yerinin levhası adeta burada dillendirmeye çalıştıklarımızı özetler mahiyette idi. "Geleneksel fast food". Şimdi bu üç kelimelik kalıbı nasıl okumalı? 'Geleneksel olan'la 'fast olan'a aynı anda yapılan gönderme toplumsal zihniyetimizin, anlam dünyamızın nasıl alt üst olduğuna mı işaret etmektedir? Yoksa bunu elimizden kayıp giden değerlerin yeni bir formda ifadelendirilmesi arayışı olarak mı okumalıyız?

Geleneksel olana vurgu yaparken kendi dilini bile koruyamayan, bunun kaygısını duymayan bir dikkatsizlik, küreselleşme adına acele hazırlanmış bir 'paket servis'i önünüze koymaktan çekinmiyor. Geleneksel değere duyulan özlemi küreselleştirip tecime elverişli bir kültür haline getiren bu süreç olsa olsa 'Küresel köy devrimi' olabilir. Her devrim gibi yıkan, parçalayan ama inkılap etmeyen, değer inşa etmeyen bir devrim…

Küresel köy haline gelen dünyamızda, metropollere taşındıkça daha çok köylüleşiyoruz.


18 Aralık 2003
Perşembe
 
AKİF EMRE


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED