AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Pazarlık iddiası ve direnişçilerin Saddam Hüseyin açıklaması...

Saddam Hüseyin'in yakalanmasından bu yana dört konu üzerinde hararetli tartışmalar yapılıyor: Yakalanış şekli, özenle seçilen görüntülerle verilmeye çalışılan mesaj, nasıl yargılanacağı ve Irak'taki direnişi nasıl etkileyeceği.

Saddam'ın daha önce ele geçirildiği, hapiste tutulduğu, 25 milyon dolarlık ödül için pazarlık yapıldığı, Kürtlerle ABD arasında pazarlığa konu olduğu ve ABD içinde bazı güçlerin Saddam'ı hapsetmesine karşın başka güçlerin onu ortaya çıkardığı, bulunduğu çukurun özellikle hazırlandığı, içinde Hristiyanlığa özgü tasvirlerin olduğu, temizlik malzemeleri olmasına rağmen berbat bir durumda oluşu gibi iddia ve çelişkiler hala tartışılıyor. Bazıları kısmi İsrail istihbaratı kaynaklı internet sitesinden alınan iddialara bir yenisi daha eklendi:

İsrail'de yayınlanan Haaretz gazetesi, Saddam'ın ABD'nin pazarlık teklifini reddettiği için bu hale düşürüldüğünü öne sürdü. Iraklı Kürt yetkililere dayandırılan haberde, ABD'nin Saddam'ı, kitle imha silahlarının yeri ve bu silahların Suriye'ye transfer edilmesi konularında işbirliği önerdiğini, ancak Saddam'ın bunu kabul etmediğini, bunun üzerine Pazar günkü gibi aşağılayıcı uygulamaya tabi tutulduğunu öne süren ifadelere yer verildi. Gazeteye bilgi veren Kürt yetkililer, Kürt grupların altı ay önce Saddam'ın karısının izini Tikrit'te bulduğunu, bunu Amerikalılar'a haber verdiğini, o zamandan bu yana hiçbir gelişmenin bu gruplara bildirilmediğini hatta Kürtler'in bu ilgisizlikten rahatsız olduklarını belirttiler.

İsrail Başbakanı Ariel Şaron'un, yakalandığı gece Bağdat havaalanına gittiği, Mossad ajanlarıyla birlikte Saddam'ın sorgulanmasına katıldığı iddialarına ne denir?

Uluslararası hukuk Mezar-ı Şerif'te öldü

Saddam görüntüleriyle verilen mesaj, sadece Saddam'ı, Iraklılar'ı, Araplar'ı ve Müslümanlar'ı değil, bütün insanlığı aşağılamaya yönelikti. Arap liderlere, "bana itaat etmezseniz sonunuz budur" mesajı verildi. ABD bütün dünyanın önünde nasıl diz çöktüğünü, ülkelerin ve iktidarların ABD'nin gücü karşılığında nasıl çözüldüğünü gösterdi. İslam dünyasına yönelik sömürge savaşında bu coğrafyanın insanlarına nasıl bakıldığını, bir doğulu veya Müslüman olmanın Amerika'nın gözünde ne anlama geldiğini bir kez daha gördük. Hadi Saddam bir diktatördü. İşgal sonrası Irak halkına yönelik uygulamaları nasıl yorumlayacağız?

Evlerine baskın yapılıp kafasına çuval geçirilen, silah doğrultulmuş ve elleri kelepçelenmiş çocukların, kızgın çöl ortasında kurulan kamplara toplanan binlerce Iraklı sivilin, bu kampların birinde kafasına çuval geçirilen bir babanın çocuğunu çöl kucağından korumak için verdiği mücadelenin görüntüleri ne çabuk unutuldu? Acaba Amerikalılar hangi batılı topluma veya kişiye böyle bir uygulama yapardı?

Saddam'ın yargılanması konusundaki tartışmaların hiçbir karşılığı yok. ABD-İngiltere-İsrail cephesi bütün İslam dünyasını askeri hedef görmeye başladığı, istila harekatını başlattığı günden bu yana uluslararası hukukun ya da Cenevre Sözleşmesi'nin hiçbir anlamı kalmadı.

Bush ve Blair'in hiçbir meşru gerekçe olmadan bir ülkeyi istila etmelerinin uluslar arası hukukta karşılığı ne? Guantanamo'da iki yıldır esir tutulan ve hiçbir hukuki haktan yararlandırılmayan insanların statüsünü hangi hukuk veya sözleşme maddesiyle tanımlayacağız? Kunduz ile Mezar-ı Şerif arasında üç binden fazla Taliban esirini kurşuna dizip toplu mezarlara gömenler hakkında neden soruşturma bile açılamadı? ABD, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin kuruluşuna neden savaş açtı? Neden bu mahkemeyi tanıyan ülkeleri tehdit etti, hatta askeri müdahale şantajı yaptı?

"Ne Saddam'ı? Direniş sürecek"

Salı günü, Saddam Hüseyin'in devreden çıkmasıyla direnişin daha da güçleneceğini, direniş gruplarının önündeki en büyük engelin ortadan kalktığını, Saddam'ın hiçbir zaman direnişin merkezinde yer alan bir kişi olmadığını, Irak'taki işgal yönetiminin direnişi Saddam'ın organize ettiğine dayanan en önemli kozunu elinden çıkardığını, artık direnişin gerçek resminin ortaya çıkacağını yazmıştım.

Saddam'ın görüntülerinin yayınlandığı Pazar günü akşam toplanan direniş grupları, aldıkları kararları Arapça, İngilizce ve Türkçe yayınladılar. Ayrıca bültenlerle Irak halkına duyurdular. Yardım çağrısında bulunulan ve bazı adreslere sert tepki gösterilen bildiride, "İntihar saldırılarının artırılacağı, saldırıların, CIA üyelerinin karargah kurduğu karakollara yönlendirileceği (son birkaç günkü saldırılar bu şekilde gerçekleşti) ifade edildi. Bildiriden bazı bölümler şöyle:

ABD direnişin Saddam'ın destek ve kontrolünde olduğunu söylüyor. Oysa Saddam Amerika'nın çıkarlarına ters düşmez. Bu kesinlikle iyi bilinmelidir ki ters düşmez. Herkes bunun böyle olduğunu gördü. Amerikan askerleri bir tek Irak ve Baas askeriyle bile çatışmadan Bağdat'a girdi. Saddam'ı bütün İslam alemi münafıklıkla ve küfürle itham eder. Zalim ve diktatör olduğunu bilir...

Amerika bu söylemini teyid etmek için Irak apoletli üniformalarını giydirip, ağızları sarılı kimseleri kameralara çekti ve bizim yaptığımız eylemleri bin bir yalan ekleyerek, bu Irak üniformalı rütbeli kimselere üstlendirdi.

'Direnişçiler yaptı' süsü verilerek sivil yerleşim birimlerine, pazarlar ve çarşılara bombalı saldırılar düzenleniyor...

Bağdat'ta El İmam caddesinde direnişçi olduğundan şüphe ettiği bir kişiyi öldürmek için 6 ev yerle bir edildi. Helikopterlerle sokak roket yağmuruna tutuldu. Dükkanlarında ve evlerinde 30 dan fazla kimse şehid edildi...

"Hiçbirinizin çocuğunun kulakları bombalar yüzünden sağır olmadı. Göçük altında hiç bir akrabanızı aramadınız, parçalarını bulduğunuz insanın kim olduğunu sorgulamadınız. Ama biz kimin öldürdüğünü sorgulamaya başladık bile...

Açıklamada bu bildirilerin geceleri Irak halkına dağıtıldığı belirtiliyor ve başka ürpertici iddialara yer veriliyor. Saddam'ın yakalanması tartışmaları en azından Irak'ta yaşananları gün yüzüne çıkarmaya zemin hazırlasa bari...


18 Aralık 2003
Perşembe
 
İBRAHİM KARAGÜL


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED