AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Tezkere: Yanlış karar

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün eylül sonunda söyledikleri gerçekleşiyor. Ekim ayı ortası geldi, Türkiye Irak'a asker gönderme meselesinde hızlandı. Hükümetin dün TBMM'ye sevkettiği tezkere muhtemelen bugün görüşülecek ve onaylanacak.

Anlaşılan o ki, Türkiye için asker gönderme işini ağırdan alma dönemi sona erdi, BM şemsiyesinden umut kesildi ve yapılan fayda analizinde ibre, ABD'yle ilişkileri sıkı tutmaktan yana eğildi.

Hükümetin, Dışişleri Bakanı ve hükümet sözcüsünün yaptığı açıklamalar, sarfedilen "Irak'taki, Irak halkındaki yangına bigane kalamayız, askerimiz oraya yardıma, işgal görüntüsüne son vermeye gidecektir" sözleri işin sadece gerekçe yönü.

Gerçek ortada:

Türkiye Irak'a "üç neden"le gidiyor.

1. ABD istediği için; başka bir deyişle ileriye dönük stratejik güvenlik değerlendirmelerinde ABD dışında asli ortak bulunmadığı için...

2. Kürt meselesinde, özellikle Kuzey Irak meselesinde kendi tezlerini hayata geçirecek kapıları açık tutmak için...

3. Bölgede oluşacak yeni denklemde bir tür yer bulmak için...

Tezkerenin geçmesi halinde bu kararın ne tür sorunlar yaratacağını bu köşede sıkça işledik.

Kısaca tekrarlayalım:

ABD'nin bölgedeki gücü, Bush politikaları, Kuzey Irak Kürtlerinin bu politikada oynadıkları rol dikkate alınacak olursa, Türkiye'nin, hedeflerine ulaşması bir yana, bu hedeflerden uzaklaşacak bir konuma itilmesi daha akla yakın görünüyor.

Ayrıca kamuoyunun eğilimlerinin tersi istikamette bir karar, ileride ölümler de olduğu takdirde AKP'nin meşruiyetini, oradan hareketle Türkiye'nin siyasi istikrarını olumsuz etkileyebilecek riskler taşıyor.

Ancak ufukta daha ciddi bir sorun görünüyor.

Bu sorun, dünyada oluşan yeni güvenlik ortamında Türkiye'nin çıkarlarını ve politikalarını gerçekçi bir şekilde yeniden gözden geçirerek, yeni koşullara uygun güvenlik stratejisi geliştirmekten iyice uzaklaşacak olmasıdır.

Soruna özellikle bu açıdan bakılınca şunu söylemek kaçınılmaz hale geliyor:

Keşke siyasi iktidar gerçeği yansıtmayan, insani yardım merkezli gerekçelerden dem vurmak yerine asker gönderme kararının asıl nedenlerini açıklasa, bu hayati konu, yani stratejik analiz ve tercihler meselesi kamuoyu önünde ilgililer, siyasiler ve uzmanlar tarafından tartışılsaydı.

Ama siyasi iktidar bir çok konuda olduğu gibi bu konuda siyaseti sadece AKP'nin kimliğine ve varlığına sıkıştıran, yürüttüğü politikaları bu kimlik ve varlık etrafında tartışmaya meydan vermeden doğrulanmaya dayanan ya da hükümete yönelik makro ideolojik eleştirilere indirgeyen siyasetsizlik mekanizmasını harekete geçirdi.

Bu konuda şunları söylemekle yetinelim..

Siyasi iktidarın Irak konusundaki bu tavrı iki tıkanıklığın altını çiziyor.

Bir yandan yinelenen dünya ve bölge dengelerine rağmen, ülkenin yıllardır izlediği güvenlik politikalarının dış referansları ve dış meşruiyet temelinin iyice zedelenmesine rağmen, Türkiye strateji analizlerinde ve izlediği güvenlik politikalarında yeni sorular sorup yeni yanıtlar arama gücü ve cesaretini gösteremiyor. Devri geçen, statüko olmaktan çıkmış bir statükonun peşinde koşuyor, dahası kendisini nereye götüreceğini, ne tür fiili durumlarla karşı karşıya bırakacağını kestiremediği bir hatta ilerliyor.

Öte yandan mevcut resmi politikaları, özellikle Kürt politikası konusunda sıkıştıkça sertleşiyor, en azından pozisyonunu değiştirmekten ürküyor ve bu politikalarla elini kolunu bağlıyor. Her sıkışıklıkta stratejik ilişkileri açısından biraz daha bağımlı hale geliyor, ABD'nin ulusal güvenlik politikalarıyla kendi ulusal çıkarları arasında beyhude bir şekilde bir köprü kurmaya çalışıyor.

Sadece bu açıdan bile atılan adım yanlıştır, iyi düşünülmemiştir ve orta vadede Türkiye'nin yarınını tehlikeye atabilir.

Kesin netice için yarını beklemekten başka çare yok.


7 Ekim 2003
Salı
 
ALİ BAYRAMOĞLU
ALİ BAYRAMOĞLU


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED