AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Türkün tezkere ile imtihanı

Kimi olaylar bizzat müspet veya menfi olmasından çok işaret ettiği, hatırlattığı hatta ihtar ettiği gerçekler açısından önemlidir. Türkiye'nin Irak'a asker göndermeye hazırlandığı, bu yönde Meclis tezkeresinin gündemde olduğu bir dönemde İsrail'in Suriye'yi bombalaması; işaret ettiği anlamlar açısından iyi bir örnek.

Türkiye'nin Irak'a asker gönderip göndermemesi ile İsrail'in Suriye'yi, hem de başkent Şam'ın 15 km yakınına kadar bombalaması arazsında ne ilişki olabilir? Ortadoğuda her olayı İsrail ekseninden görme, her taşın altında bir siyonist parmağı aramak gibi bir saplantıya kapılmak dünyada olup biteni anlamamaktır. Ancak eğer Ortaoğuda savaş hali yaşanıyorsa, bölgenin en önemli ülkelerinden biri askeri işgal altında olduğu bir dönemde İsrail faktörünü es geçmek de saflık olur.

Hele hele bölgenin en büyük devleti olarak Türkiye'nin bir zamanlar yönettiği toprakları işgal eden ABD'nin yardımına koşarcasına Irak'a asker gönderilmeye icbar edilmesi çok yönlü ilişkileri, dengeleri, argümanları bir anda değerlendirmeyi zorunlu kılıyor. TBMM, Amerika'nın yanında fiili olarak savaşa katılması anlamına gelen ilk tezkereyi reddederken bu ülkenin vicdanını dile getirdi. Türkiye'nin sadece İslam dünyasındaki itibarını kurtarmakla kalmadı, tüm dünyada takdirle karşılandı; saygı duyulan bir ülke durumuna geldi. Yurtdışında her hangi bir ülkede gezerken, sokaktaki insanın gözünde bile ABD'ye boyun eğmeyen bir ülkeden gelmenin itibarını yaşadık.

Meclisin önüne konacak tezkerenin, reddedilen ilk tezkereden muhteva olarak hiçbir farkı yok. Ne tür gerekçeler öne sürülürse sürülsün, Türkiye tarihi bir sınavdan daha geçiyor. Bu sınav sadece geçmişte kalmış ortak tarihten beslenen duygusal bir sorumluluktan kaynaklanmıyor. Türkiye; bu kararla, geleceğini belirleyecek bir sınav veriyor.

Gelecek sınavı

Türkiye'nin geleceğinin, "Irak'ın yeniden yapılanması" adı altında asker gönderilmesi ile neden bu kadar sıkı sıkıya bağlı olduğunu anlamak için evvelki gün Şam'ı bombalayan İsrail uçaklarına bakmak zorundayız. ABD eğer Ortadoğuyu yeniden şekillendirecekse bu yeni projenin ne bölge ne de Türkiye'nin hayrına olmadığı gayet açıklıkla görülebiliyor. Türkiye'nin bir türlü denkleme dahil edilmek istenmemesi bu planın bizim için ne anlama geldiğini çok açık biçimde gösteriyor.

Türkiye sadece denkleme dahil edilmemekle yetinilmiyor, aynı zamanda işgale yani suça ortak edilerek bölgede yabancı bir güç haline getiriliyor. Türkiye'nin geleceği hadım edilmek isteniyor, tüm Ortadoğu havzasıyla birlikte. Bugün Amerikan güçlerine yardım için Irak'a çağrılan Türk askerinin yarın İsrail işgal güçlerine yardım için çağrılmayacağının garantisini kim verebilir? Ya da Amerika Birleşik Devletleri stratejik müttefiki İsrail'in Filistin'deki can kaybını önlemek için işgal güçlerine yardıma çağırmasının önünde bir engel var mı?

Irak'a asker göndermeyi makul kılabilecek tek gerekçe belki Türkiye'nin buna zorlanmış olmasıdır. Türkiye, Irak'ın işgalinde suç ortaklığına zorlandığı kadar hiçbir zaman baskı altında kalmadı ve bu baskıyı göğüslemesini de bildi. Baskıya karşı koymasını mümkün kılan tek gerekçe toplumun top yekün bu konuda gösterdiği tavır ve buna kulak veren az sayıda milletvekilidir. Bu baskıyı göğüsleyebilen bir Türkiye için işgale yardımcı olmasını isteyen hiçbir talebin/baskının meşru gerekçesi olamaz.

Çok abartılı gibi görünse de, Irak işgaline yardımcı olmakla Filistin işgalinde İsrail'e destek olmak arasındaki mesafe sanıldığından çok daha kısadır. Irakta Amerika'yı rahatlatan bir strateji İsrail'in başka başkentleri bombalamasına cesaret verecektir. Ortadoğuya düşen her bomba, Müslüman halkların kimliğine, tarihine, bilincine yönelik bir saldırıdır. Ortadoğunun başka türden işgali anlamına gelen dikta rejimlerin varlığı tepemize Amerikan ve İsrail bombalarının düşmesini meşrulaştırmaz. Ayrıca Amerikan işgaline karşı çıkmak mevcut rejimleri onaylamak anlamına hiç gelmez.

Irak'ta ABD işgaline karşı çıkmamakla Kudüs'ün işgaline karşı çıkmamak, hatta o işgale destek olmak arasında hiç muhteva farkı yoktur.


7 Ekim 2003
Salı
 
AKİF EMRE


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED