AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

G Ü N D E M
Algan: YSK'nın DEHAP kararıyla kaos önlendi

Yargıtay ve Danıştay üyelerinin çok nitelikli hukukçular olduklarını söyleyen YSK Başkanı Algan, "Üyelerimizin birbiri üzerinde asla etkisi olamaz" dedi. Algan, DEHAP kararının siyasi sonucunun ülkeyi rahatlattığını da vurguladı.

YSK Başkanı Algan, dün makamında bir grup gazeteci ile sohbet etti. Sohbet sırasında 3 Kasım ve Siirt seçimleri ile DEHAP kararı hakkında bilgi veren Algan, MGK eski Genel Sekreteri emekli Orgeneral Tuncer Kılınç'ın, emekli olduktan kısa bir süre sonra kendisini ziyaret ederek, Recep Tayyip Erdoğan'ın Siirt seçimlerine neden sokulduğunu sorduğunu anlattı.

Tufan Algan, Kılınç Paşa'nın kendisine Yargıtay Başsavcısı Kanadoğlu'nun aksi görüş bildirmesine rağmen, Erdoğan'ın Siirt seçimlerine neden sokulduğunu sorduğunu anlattı. Algan, "Bu konuya emsal olabilecek daha önce verdiğimiz bir ilke kararını kendilerine gösterince, ikna oldular ve daha başka bir şey sormadılar" dedi. "Ben ne önceden ne de şimdi, Erdoğan'ın aleyhinde veya lehinde hukuki bir anlayışa sahip olmadım" diyen Algan, "Eğer ben taraf tutsaydım, Erdoğan'ı 3 Kasım seçimlerine girdirirdim" dedi.

"ABD'linin talebini kabul etmedim"

Algan, ABD Büyükelçisi ile görüştüğü iddiasına açıklık getirirken, bu konunan basına yanlış aksettiğini bildirdi. Büyükelçi ile değil,, büyükelçilik müsteşarı ile görüşme yapıldığını hatırlatan Algan, olayı şöyle anlattı: "3 Kasım seçimleri öncesiydi. Sekreter hanım, ABD Büyükelçilik makamından benimle görüşmek için randevu talep edildiğini bildirdi. Ben de YSK Başkanı olarak, görüşme talebini hemen kabul etmeyip, düşünmeye başladım. O tarihte Recep Tayyip Erdoğan'ın milletvekili adaylığı gündemde idi. 'Ben YSK Başkanıyım, görüşmek isteyen ise ABD Büyükelçilik Müsteşarı. Ben neden bu adamla muhatap olayım? Amerika dünyanın süper devleti, karşılıklı çıkarlarımız var. Yaptığımız işlerde ilişkilerimize zarar vermemeliyim' diye düşündükten sonra Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Uğur Ziyal'ı arayıp, durumu anlattım. Dışişleri de, 'benim ancak büyükelçi ile görüşebileceğimi, müsteşarla muhatap olmamam gerektiğini bildirince, bunun üzerine başkan vekilimle görüşme yapmasını söyledim ve nihayet öyle oldu. Bu görüşmeden üyelerin dahi haberi yok."

"Kaosu önledik"

Başkan Algan, DEHAP kararı ile ilgili gerekçenin üç üye tarafından kaleme alındığını kaydederek, gerekçenin çok ayrıntılı olacağını ve bu konu hakkındaki tüm iddialara ışık tutacağını anlattı. Algan, "Kurumumuza ve evime çok sayıda telefon geldi ama, ben hiç bir zaman 'heyetten çekileceğim' demedim" dedi. Algan, bu telefonları tehdit anlamında algılamadığını kaydederek, heyet üyelerinin hiç bir etki altında kalmadan kararlarını verdiklerini bildirdi.

Yargıtay ve Danıştay mensubu olan üyelerin çok nitelikli hukukçular olduklarını anlatan Algan, "Üyelerimizin birbiri üzerinde asla etkisi olamaz. Bunların hukuk dışına çıkmaları mümkün değildir" diye konuştu. DEHAP'ın seçime sokulması ile ilgili YSK'ya yöneltilen eleştirileri kabul etmeyen Algan, bu kounda Yargıtay Başsavcılığı'nın kendilerine sundukları belge ve bilgilere dayanarak hareket ettiklerini vurguladı. Algan, Yargıtay Başsavcılığı'nın Genç Parti konusunda YSK'yı yönlendirmeye çalıştığını, bu konuyu daha sonra kamuoyuna açıklayacağını söyledi.

"Meclis'le ilgili bir hüküm yok"

YSK Başkanı Algan, DEHAP'la ilgili başvurular tartışılırken, konunun TBMM'ye havalesi gibi bir konunun hiçbir zaman gündeme gelmediğini, bunun gerekçeli kararda da belirtilmeyeceğini vurguladı.

"Kararımızla biz konuya açıklık ve hukuki imkan getirdik" diyen Algan, şunları kaydetti: "Meselenin ekonomik, siyasi ve sosyal boyutu bizi ilgilendirmez. Borsanın, doların, ekonomik istikrarın ne olacağı bizi ilgilendirmez. Ancak, şu bir gerçek ki, kararımızla biz konuya açıklık ve hukuki bir imkan getirdik. Her ne kadar bu konu ilk kez YSK'nın gündemine geldiyse de, dört ayrı kanunda buna imkan bulan maddeler vardır. Maddelerin bağlantısından bu sonuca vardık. Karar vermeden önce, Milletvekili Seçim, Siyasi Partiler ve Mahali İdareler Kanunlarında bu konuyla ilgili hükümleri taradık. Bu kanunlara göre YSK'nin görev ve yetkisinin ne olduğunu inceledik, anayasanın başlangıç bölümündeki güçler ayrılığı ilkesini değerlendirdik. Konunun kanuni dayanaklarını araştırdık. Seçimin kimler tarafından yenilenebileceğine baktık. Tüm bunlar kafamızda oluştuktan sonra değerlendirmemizi yapıp karar verdik. Konunun Meclis'e havale edilmesi ihtimali üzerinde durulmadı. Muhalif görüşler belirdi. Her fıkra ayrı ayrı oylamaya sunuldu. Ret kararının nasıl olacağı, oylamalardan sonra belirlendi."

KANADOĞLU'NUN GENÇ PARTİ ÇELİŞKİSİ

YSK Başkanı Tufan Algan, Yargıtay eski Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'nun, 3 Kasım seçimleri öncesinde kendilerine Genç Parti ile ilgili birbiriyle çelişen iki ayrı yazı gönderdiğini belirtti. Algan, ilk yazısında Genç Parti'nin, Yeniden Doğuş Partisi'nin ismi ile seçimlere katılmak istediğini hatırlatan Kanadoğlu'nun, "siyasi hile" yapan bu partinin seçime sokulmamasını dolaylı olarak talep ettiğini bildirdi.

Bunun üzerine Genç Parti dahil 48 partinin sicil dosyasını Başsavcılık'tan istediğini kaydeden Algan, "Gelen ikinci yazıda Genel Başkanı'nın Cem Uzan olduğunu görünce, Genç Parti'nin seçime katılmasına karar verdik" dedi.

Algan, Yargıtay Başsavcılığı'ndan gelen sicil bilgileri üzerine, hangi partinin seçime katılıp katılmayacağına karar verdiklerini hatırlattı. Kanadoğlu'nun Genç Parti hakkında kurula çelişkili bilgeler verdiğini ileri süren Algan, bu konuda YSK'nın haksız eleştirilere muhatap kaldığını anlattı. Algan, Genç Parti'nin 3 Kasım seçimlerine ne şekilde katıldığı konusunda önümüzdeki günlerde kamuoyunu aydınlatacağını sözlerine ekledi.

  • EVİN GÖKTAŞ, ANKARA



  • 7 Ekim 2003
    Salı
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Karikatür | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED