Baykal, konuşmasında hükümetin "yolsuzlukların araştırılması konusunda" samimi olmadığını savundu. Bilinen ve bilinmeyen olarak iki tür yolsuzluk bulunduğunu anlatan CHP Lideri, hükümetin bilinen yolsuzluklar etrafında nutuk attığını iddia ederek sözlerini şöyle sürdürdü: "Allah Selamet versin. Bizim iktidar 2. tür yolsuzlukları görmüyor. Sadece başkalarının yolsuzluklarını araştırmak yolsuzlukla mücadele değildir. Eğer yapamıyorsanız çekilin" CHP'nin Türkiye'nin ışığı olduğunu anlatan Baykal konuşmasını şöyle tamamladı: "Biz Türkiye'nin önünü, Mustafa Kemal'in ışığı, milletin feneriyle aydınlatıyoruz. Türkiye'nin deniz feneriyiz. İktidarı paylaşım kavası vermedik. İktidardayken de muhalefetteyken de bu mücadeleyi veriyoruz"

Kongrede 'Keskin' gerginliği

Kongre'de faaliyet raporları üzerindeki konuşmaları 10 dakikayla sınırlandıran bir önerge üzerinde söz alan CHP eski Genel Sekreteri Adnan Keskin'in konuşması salonda gerginliğe neden oldu. Keskin'in konuşması sırasında salonda yumruklaşmalar yaşanırken, Kurultay başkanının müdahalesi üzerine Keskin, "Bana müdahale etmeyin, ben bu partinin genel sekreteri idim. 4 yıl milletvekilliği yaptım. Nasıl konuşacağımı sizden öğrenecek değilim. 6 saattir parti içi iktidar tarafından işgal edilen kurultayda bırakın biz de konuşalım" dedi. Deniz Baykal'ı tarikat şeyhlerini de yanına alarak meydanlarda padişah gibi yürümekle suçlayan Keskin, "Bu partiyi IMF'ye karşı hadım edenlerle bu kurultayda hesaplaşacağız" diye konuştu.

Öymen'den tüzük eleştirisi

Daha sonra söz alan CHP eski Genel Başkanı Altan Öymen de tüzük değişikliğini eleştirdi. Tüzük değişikliği ile Genel Başkan adaylarının ancak 263 imza ile belirlenebileceğine ilişkin bir hüküm getirildiğini belirten Öymen, bu maddenin demokrasiyi zedeleyeceğini öne sürdü. Öymen, "Gece yarısı hazırlanan tüzük bu şekilde kongreye getirilmez. AKP'ye özenmeyelim. Bu bize şeref kazandırmaz" dedi. Madde madde yapılan tüzük değişikliği oylamalarından sonra, gecenin ilerleyen saatlerinde yapılan genel başkan seçimi ile ilgili oy sayım işlemleri ise, gazetemiz baskıya girdiğinde hala devam ediyordu. Oylamanın, Baykal'ın lehine sonuçlanmasına kesin gözü ile bakılıyordu.