|
|
|
|
|
|
|
|
|
Safça bir adam ameliyat olmak üzereydi. Odaya giren doktorların lastik eldivenlerini görünce birden korktu ve kötü kötü düşünmeye başladı: -Halim perişan! Doktorlar benden iyice ümidi kestiler galiba! Ameliyatım da çok kötü geçecek herhalde! Baksana ameliyattan sonra iz bırakmamak için eldiven giymişler.
Arkamdan kim itti?
Fırtınalı bir havada, vapurun burnunda duran genç, kaptanın ilgisini çekti. Nitekim korktuğu başına gelmiş, delikanlı kendini denize atıvermişti. Kaptan gemiyi hemen durdurarak, cankurtaran simitlerinin atılmasını ve delikanlının çabucak kurtarılmasını emretti. Deniz çok dalgalıydı, tayfalar da denize atlamaktan ve boğulmaktan korkuyorlardı. Derken yaşlı bir adamın denize atladığı görüldü. Dalgalarla biraz boğuştuktan sonra cankurtaran simidine yapıştı. Biraz sonra delikanlıya yetiştiğinde tayfalar da denize atlamıştı. Her ikisi de gemiye alındıktan sonra kaptan, tayfalara bağırmaya başladı: -Bu ihtiyar olmasaydı hiçbiriniz yerinizden kıpırdamayacaktınız. O size cesaret ve denizcilik dersi verdi. Bunları söyledikten sonra, yaşlı adamı tebrik etti, övgüler yağdırmaya başladı. Yaşlı adam, bitik ve yorgun bir şekilde kaptana yaklaşarak: -Şimdi bırakın bunları da, beni arkamdan kim itti onu bulalım! dedi.
Muzip bilmece Berberlik yapan dillere ne denir?
DUVAR YAZILARI Pekiyisiz karne meyvesiz ağaça benzer...
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv Bilişim | Dizi | Karikatür | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |