Kuruluşunun 25. yılını çeşitli etkinliklerle kutlayan Türkiye Yazarlar Birliği (TYB), geçtiğimiz günlerde Türk romanı ve öyküsünün ele alındığı iki önemli sempozyum düzenledi. TYB Konya Şubesi'nce düzenlenen Öykü Sempozyumu'na Rasim Özdenören, Doç. Nurullah Çetin, Mehmet Harmancı, Hüseyin Su, Cemal Şakar, İbrahim Demirci, Prof. Mehmet Tekin, Feridun Andaç, Ömer Lekesiz, Abdullah Harmancı, Necati Mert, Necip Tosun, Abdurrahim Karadeniz ve Yunus Develi katıldı. Sempozyumda, modern öykünün edebiyatımızdaki serüveni, kısa öykü eleştirisi, şiirden romana kısa öykü, öykü tekniği, bir edebi tür olarak kısa öykünün problemleri, hikaye anlatıcısı gibi başlıklar etrafında hikaye geleneğimiz ve modern edebiyatımızda öykü kavramları üzerinde duruldu. Mehmet Harmancı, hikaye ile rekabete soyunan öykünün sahneye çıkışını ve kavramsal gelişimini ele alırken, Ömer Lekesiz öykü eleştirisinin neliği ve niteliği üzerinde durdu. Hikaye/kıssa geleneğine sahip, Mesnevi'nin yazıldığı ilde iki gün süren sempozyuma Konyalılar'ın gösterdiği yoğun ilgi özellikle dikkati çekti.

Kahramanına âşık romancı yoktur!

Bursa'da Doç. Alev Sınar Çılgın, şair M. Ragıp Karcı, Yard. Doç. Mehmet Narlı ve yazar Mecbure İnal'ın katılımıyla gerçekleşen 'Türk Romanı' başlıklı panelin oturum başkanlığını Yasin Doğru yaptı. Doç. Çılgın'ın İkinci Dünya Savaşı'nın Türk Romanına Etkileri başlıklı konuşmayla katıldığı panelde Mehmet Narlı, modern anlamda romancılığın ilk dönemlerindeki ana temanın 'yanlış Batılılaşma' olduğunu ileri sürdü. Mecbure İnal, insanoğlunun maceralarını dev bir romana benzetirken, M. Ragıp Karcı romancı-roman kahramanı ilişkisine değindi. Romancılarımızın genellikle yazdıkları romanların kahramanlarından nefret ettiklerini belirten Karcı, 'Kahramanına âşık romancımız yoktur, diyebiliriz' görüşünü savundu.

Öykünün her hali

Prof. Mehmet Tekin modern öykünün serüvenini, Necati Mert modern öykünün gelişimi ve bugününü ele alırken Hüseyin Su, hikaye anlatıcısının kulağının "kün" emrine aşina olması gerektiğini belirtti. Sempozyumda Necip Tosun öykünün roman ve şiir karşısındaki konumu, Abdurrahim Karadeniz ise öykü tekniği üzerinde durdu.