AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

E K O N O M İ
15 krize rağmen dünyanın
en büyük ilk 20'si içindeyiz

Kurulduğundan bu yana geçen 80 yılın 15 yılını krizlerle geçirmesine rağmen bölgede önemli bir ekonomik güç olan Türkiye Cumhuriyeti, Zenginler Kulübü OECD'nin ve dünyanın en büyük ekonomilerinin yer aldığı G-20'nin üyesi durumunda .

Osmanlı Devleti'nden 12,5 milyon nüfuslu, toprakların büyük bölümünü kaybetmiş, yıkılmış, harap, bir ülke devralan Türkiye Cumhuriyeti, 80 yıllık dönemde 15 yılını krizlerle geçirmesine rağmen ekonomisini, satınalma gücü paritesiyle dünyanın ilk 20 ülkesi arasına sokmayı başardı. Prof. Dr. Memduh Yaşa yönetiminde hazırlanan "Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ekonomisi" kitabı, 2003 Yılı Programı ve Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE), Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) verilerinden derlenen bilgilere göre, Türkiye, 1923 yılında şimdiki fiyatlarla (2003 yılı tahmini fiyatları) 5,7 milyar dolarlık bir ekonomiydi. Oysa şimdi Koç ve Sabancı gruplarının her biri 13-14 milyar dolarlık bir satış hacmine ulaşıyor.

Milli gelir 7,4 kat yükseldi

Türkiye'nin şimdiki fiyatlarla 1923 yılındaki kişi başına milli geliri 454 dolardı. Bu rakam bu yıl 3 bin 366 dolara, 2004 yılında 3 bin 644 dolara yükselecek. Türkiye, 1923-2003 döneminde GSMH'sini 42,1, kişi başına milli gelirini ise 7,4 kat artırdı.

Dünya Bankası verilerine göre, 2002 yılında 426 milyar dolarlık bir satın alma gücü paritesine (SGP) göre GSMH ile 19'uncu sırada yer alan Türkiye, bir ara 16'ncı sıraya kadar yükselmişti. Türkiye'nin 2003 yılı SGP-GSMH'sinin 455-460 milyar dolarlara çıkacağı, sıralamada 17-18'inci olacağı tahmininde bulunulabilir.

Türkiye, aynı zamanda, Balkanlar, Ortadoğu ve Kafkaslar'dan oluşan içinde yer aldığı bölgenin en büyük ekonomisi konumuna gelmeyi de başarmış durumda. Ekonomik büyüklükte komşularının önünde yer alan Türkiye, AB adayı, zenginler kulübü Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün (OECD) ve dünyanın en büyük ekonomilerinin yer aldı G-20'nin üyesi durumda bulunuyor.

Krizden başımız kalkmadı

80 yıllık dönemde 15 yılı krizlerle geçiren Türkiye Cumhuriyeti en son 1994, 1999 ve 2001 yıllarında 3 büyük kriz yaşadı. Bu üç kriz sonrasında yeniden yapılandırılan bankacılık sektörünün ekonomiye maliyeti 47,2 milyar doları buldu.

Ekonomi toparlanmaya başladı

Halen özel sektör dahil olmak üzere 137,9 milyar dolar dış borç (Haziran 2003), 129,8 milyar dolarlık iç borç stoku (Eylül 2003) en önemli ekonomik sorun olarak görülse de, krizin bütün ağırlığına rağmen Türkiye borç ödeme sorunu yaşamadı. 2001 yılında yüzde 9,5 oranında küçülen ekonomi, 2002 yılında yüzde 7,8 gibi çok yüksek bir oranda büyüdü. Bu yıl büyümenin yüzde 5'i geçmesi, gelecek yıl da yüzde 5 büyüme olması bekleniyor.

1970'li yılların ikinci yarısından bu yana Türkiye'nin en büyük dertlerinden biri olan enflasyon 3 Ekim 2003'de açıklanan Eylül ayı enflasyon rakamlarına göre, yıllıkta (toptan eşya fiyatları bazında) yüzde 19.1 ile son 27 yılın en düşük düzeyine indi. Yine Türkiye'nin önemli sorunlarından faiz oranlarında önemli aşamalar kaydedildi. En son 20 Ekim 2003'de yapılan 91 gün vadeli referans bono ihalesinde ortaya çıkan yüzde 23,8'lik yıllık basit faiz, 1985 yılı Mayıs ayından (son 18 yılın) bu yana kaydedilen en düşük faiz oranı oldu.



29 Ekim 2003
Çarşamba
 
Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED