İstanbul'un geleceğini sokaklarında 14 bin çocuğun yaşadığı Meksico City'ye benzeten uzmanlar, 3 ayını geçiren çocukların geri dönüşünün çok zor olduğunu belirterek bu çocuklara ailenin yardım etmesinin önemini belirtiyorlar. Televizyon programına 9 yıl önce çıkarılan "balici" bir çocuğun nasıl bali çekildiğini göstermesinden sonra başladığı madde bağımlılığını hâlâ sürdüren S.T ve bir arkadaşının ona vermesiyle ile 12 yaşından beri uyuşturucu madde kullanan T.K'nın örneği hem tehlikenin boyutlarını, hem de çocukları bu beladan uzak tutmanın ne kadar hassas olduğunu gösteriyor.

'Tinerci-baliciler en riskli grup'

Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Musa Tosun parçalanmış bir aile, anne-baba arasındaki geçimsizliğin kişinin madde bağımlılığı için gerekli zemini hazırladığını vurguladı. Toplum içinde bu maddeleri kullanan kesimlerin kendilerine has hayat biçimleri oluşturduğunu ifade eden Prof. Tosun "Esrarcılar, eroinciler ve tinerciler" olarak ayrı ayrı alt grup oluştuğunu ve bunlar arasında "tinerci-balici" olarak tanımlanan grubun "en ciddi risk grubunu teşkil" ettiğini anlattı. Tosun "Çünkü bu madde ucuz ve çok kolay ulaşılabiliyor. Aile ve sosyal çevre olarak çok olumsuz şartlarda yaşıyorlar. Tiner koklayan bir çocuğun yanındakine de koklatması çok kolay. Yoksul çocukların sayısının daha fazla olduğu artık bir gerçek. Dolayısıyla bütün bu faktörler grubun hem toplumsal yapı için hem de tedavi edilmesi çok zor" dedi. Prof. Dr. Tosun, sokakta yaşayan çoukların hepsinin şiddete bulaşacağı görüşünün doğru olmadığını da vurguluyor.

"Meksico City" tehlikesi...

Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nin bünyesindeki Uçucu Madde Araştırma Tedavi ve Eğitim Merkezi (UMATEM)'nin Başhekimi Doç. Dr. Kültigin Ögel 1995'ten bu yana 18 yaşın altındaki uçucu madde bağımlısı çocuklara hizmet verdiğini söyledi. UMATEM-2'yi kurarak sokakta yaşayan madde bağımlısı çocuklara hizmet vermeye başladıklarını anlatan Dr. Ögel bugün kadar yıllık 160 çocuğa hizmet verdiklerini kaydetti. "Sokakta yaşayan çocukların yüzde 70'i uçucu madde kullanıyor" diyen Doç. Dr. Ögel, UMATEM-2'ye bugüne kadar 70 çocuğun yattığını, bu çocuklardan 6 tanesinin şimdi bir rehabilitasyon merkezinde eğitim gördüğünü söyledi. Ögel "Kentleşme arttıkça bu sorununda artacaktır. Merkezi politikalar bu sorunu çözmede yetersiz. İstanbul'u bekleyen tehlike Meksiko Ctiy örneğidir. Orada 14 bin çocuk sokaklarda yaşıyor. İstanbul'da bu rakamın halen 2 bin civarında olduğunu tahmin ediyoruz" dedi.

T.K bağımlılığa son vermek istiyor

Alibeyköy Temel Haklar ve Özgürlükler Derneği'nin çalışmaları sonucu önümüzdeki ay tedavi görmek için hastaneye yatırılacak olan T.K 19 yaşında ve 12 yaşından beri uyuşturucu madde kullanıyor. İlk olarak bir arkadaşı tarafından bali ile tanıştırıldığını söyleyen T.K bir yıl boyunca bu maddeyi kullanmış. T.K "5 çocuklu bir işçi emeklisi ailenin en küçüğüyüm. Okula gidiyor diye evden çıkar, sokakta çalışan arkadaşlarımın yanına giderdim. Paramız olmadığı zaman hırsızlık yapıyorduk" diyor. T.K bir dönem çaldıkları arabaları bazı tamircilere götürdüklerini ve bu süre içinde araba boyacılığını öğrendiğini söylüyor. Halen iki ayrı hırsızlık davasında mahkemede yargılandığını anlatan T.K tedavi gördükten sonra çalışacağını ve ailesinin tedavi için kendisine yardımcı olacağını ifade ediyor.

S.T'nin yaşamla ölüm arasındaki savaşı

S.T 25 yaşında ve 14 yaşından beri bali kullanıyor. S.T bir televizyon programında baliyi görmesi üzerine merak yüzünden ilk kez bali içtiğini söylüyor. S.T 10 çocuklu ailenin en küçük çocuğu olduğunu ve madde bağımlılığı sürdüğü dönem içinde aile ile bağlarının yavaş yavaş zayıfladığını söylüyor. Bir süre sonra kendisine bir odaya hapsettiğini, bali ve sigara dışında hiçbir şey içmediğini vurgulayan S.T esrar, hap, alkol, kumar gibi başka kötü alışkanlığınn olmadığını anlatıyor. S.T "Ben tek başıma evde kalıyorum. Annem benden ayrıldı. Bazen kalkıp evi süpürüyorum. Fakat baliyi çektiğim zaman kolum kanadım tutmuyor. Herkes beni terketmiş. Üç kez intihara kalkıştım. Şimdi ölümle yaşam arasında savaş veriyorum. Artık sınırda olduğumu biliyorum. Ya öleceğim, ya da yaşayacağım" diyor.

SELAH KEMALOĞLU İSTANBUL

« Geri Dön