|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Yoksullar sizi bekliyor. İzbelerde, harabelerde, barakalarda, küflü-nemli karanlık odalarda bekliyorlar. Naylon çadırlarda, toprak damlı evlerde, kuş uçmaz-kervan geçmez yerlerde ve şehrin göbeğinde. Kanlı gözlerini ufka dikmiş, bir heykel gibi hareketsiz, sessiz, dalgın bekliyorlar. Bebeler açlıktan ağlıyor, anaların gözpınarlarından yaş yerine kan akıyor. Çocukların dargın bakışlarından çelik parıltılar fışkırıyor. Babalar yumruk sıkıyorlar ve askerdeki oğullar gökyüzünde bir turna katarı arıyor. Dedelerin ağzı kapalı. Nineler ses vermiyor. Gelinler yaslı. Ve çelimsiz genç kızları dengesiz beslenme, akrabaları borç, komşuları ağıt bekliyor. Köşebaşlarında, çamurlu ıssız sokaklarda, karın, yağmurun ve gökdelenlerin arasında, dağ başlarında, tarlalarda, kapısına kilit vurulan atelyelerin önünde bekleşiyorlar. İşsiz, umutsuz, aç, yorgun, hasta, küskün, sessiz ve kimsesiz.
Siz ey sağlıklı ve varlıklı olanlar.
Bir niyet, bir haber, bir adım. Bir gülüş, bir kucak, baş yaslayıp ağlanacak bir omuz. Bir nefes, bir gölge, bir sığınak. Evet bekliyorlar.
Sadece bekliyorlar.
Şimdi, bugün, ertesi gün, ve her zaman, bir ömür boyu. İşte o zaman. Bayram olacak. Bayram.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv Bilişim | Dizi | Karikatür | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |