|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Bilim dilinde kriz 'dönüm noktası' demektir. Herşey, krizi çağa aklı ile mi, yoksa olgun adam aklı ile mi ele aldığımıza bağlıdır. Elazığ MÜSİAD Başkanı Celal Arslanoğlu'nun babaannesi yaramaz çocukların yaptıklarına bakıp ikide bir "Çağa aklı it aklı, çağa canı it canı!" dermiş. Irak'ta yol açtığı tahribata bakıp, ABD (daha doğrusu Bush ve ekibi) için de benzer birşey söyleyebiliriz: "Hegemon aklı it aklı!" Hegemon canı it canı değil, çünkü üç beş askeri ölse de, daha çok başkalarının canını yakıyor. Fakat, ikiz kuleleri hatırlarsak, kendi canının da her an tehlikede olduğunu söyleyebiliriz. Ağustos boyunca ailece Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da şehir şehir dolaştık. Bunların onunda konferans veya seminer tarzında sohbetler yaptık. Ana duraklar Ankara, Kayseri, Malatya, Elazığ, Maraş, Antep, Urfa, Diyarbakır, Van ve Erzurum oldu. Mardin'den ağzımızda buruk bir tat ile ayrıldık. Midyat ve Tillo'da ananevi inancın nasıl büyük bir azim ve dirençle yaşatıldığına şahit olduk. Nemrut Gölü'nde dağ çocuklarına dağıttığımız kalemlerle birbirlerinin ayaklarına yazmaları içimizi burktu. Erzincan ve Sivas'ta birer çay içimi kalabildik. Taşlıçay ve Ağrı'da ise çocukluğumun geçtiği, artık terkedilmiş kerpiç ve taş evleri bularak belki son bir fırsattır diye fotoğrafladık. Sohbetlerde genel temamız siyasî ve ekonomik örgütlerde (devlet, parti veya şirketlerde) uzun ömürlülük idi. İbn Haldun'un Mukaddime'sinden Vico'nun Scienza Nouva'sına (Yeni Bilim), kadar birçok büyük kitapta aslında toplumsal organizasyonların kaderi ele alınıyordu. Niçin bazı siyasî organizasyonlar (beylikler, küçük krallıklar, siyasî partiler) beş on yıl yaşarken, diğer bazıları yüz, ikiyüz, beşyüz yıl yaşayabiliyordu? Nasıl oluyordu da mevsimlik şirketlerin mantar gibi çoğalıp battığı bir ülkede elli, yetmişbeş, yüz yıllık şirketler ayakta durabiliyordu? Uzun ömrün sırrı ne idi? Cevabı güç ve kudrette aramak boşunaydı. En güçlü varlık en uzun ömürlü olsaydı, dinozorların hâlâ yaşıyor olması gerekirdi. Benim talebeliğimde en güçlü iki siyasî sistem yedi baş harften oluşuyordu: ABD ve SSCB. Biri çöktü, diğerinin telaştan eli ayağı dolaşmış durumdadır. Sosyal sistemleri uzun ömürlü kılan faktör güç değil, intibak (uyum) yeteneğidir. Uzun ömrün esrarını ararken karşımıza çıkan ikinci kelime ise, kriz. Gündelik dildeki ürkütücü anlamına rağmen, bilim dilinde kriz "dönüm noktası" demektir. Krizden sonra işler daha kötü gidebileceği gibi, daha iyi de olabilir. Herşey, krizi çağa aklı ile mi, yoksa olgun adam aklı ile mi ele aldığımıza bağlıdır.
Barbaros, Preveze Savaşı'nı nasıl kazandı?
Devletlerden uzun ömürlü şirketler var
Önder, stratejik bakabilendir
Dünya ve ahiret beraber abad olur!
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Karikatür | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |