Haberi duymuş olabilirsiniz: ABD başkanı George W. Bush, Polonya'yı ziyaretinin ilk günü, gazetecilere, "Irak'ta aradığımız kitle imha silâhlarını bulduk" dedi. Ancak, cümleyi kuşku içerecek biçimde kurmamın da işaret ettiği gibi, bu önemli habere uluslararası medya pek kulak asmadı. Bush'un "Kitle imha silâhları" (KİS) dediğinin iki TIR'dan ibaret olduğu ve o araçlarda herhangi bir kimyasal ve biyolojik maddeye rastlanmadığı biliniyor...

ABD başkanının "Bulduk" açıklamasını önemsemeyen dünya medyası, son zamanlarda giderek artan biçimde, Irak'a savaşın 'gerekçesiz' açıldığına dair haberlerle dolu. Daha önceki gün, İngiliz Guardian gazetesi, ABD ve İngiliz dışişleri bakanları arasında geçen "KİS ile ilgili kanıtlarımız yetersiz" diye özetlenebilecek bir konuşmanın kaset kayıtlarını yayımladı. BM Güvenlik Konseyi'nin 5 Şubat 2003 günü yaptığı 'tarihî' toplantıdan sadece bir gün önce New York'taki Waldorf Astoria Oteli'nde görüşürken, Colin Powell ve Jack Straw, ellerindeki kanıtların 'savaş başlatmak için zayıf' olduğunu itiraf ediyorlar. Oysa, ertesi gün, Powell, Güvenlik Konseyi önünde, kesin bir dille "Irak'ın elinde KİS var" demiş ve kanıtların sağlanmasında 'İngiliz katkısı'nı övmüştü.

'İngiliz katkısı' denilen raporun, sağdan-soldan derlenen, çoğu bayat bilgilerden oluştuğu o zaman yazılmıştı. Şimdi biraz daha ötesini biliyoruz: Gerekirse kanıtların uydurulması emri verilmiş İngiliz istihbaratına, hem de başbakan Tony Blair tarafından... Donald Rumsfeld ve Paul Wolfowitz gibi Irak işgalinin her aşamasını planlayan 'savaş lobisi'nin en önemli iki ismi bile, "KİS yoksa ne yapalım?" demeye başlamışken, Tony Blair, bugün hâlâ "Silâhlar bulunacak" deyip duruyor...

Konu hayati önemde. Washington yönetimi, dünyanın nefretini Irak'a çevirmek için, Saddam'ın elinde kitle imha silâhları bulunduğu gerekçesini kullanmıştı. Irak, 'savaş lobisi'ne göre, el-Kaide terör örgütüne destek veriyordu ve elindeki KİS'i komşularına karşı kullanabilecek gözü dönmüşlükte yöneticilere sahipti. Bugünkü ABD işgaline temel teşkil eden 1441 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararı da bu bilgiler ışığında kaleme alınmıştı.

Elimizde, Bush, Rumsfeld, Powell, Wolfowitz, Condoleeza Rice, Ari Fleicher, Gen. Richard Meyers ve Gen. Tommy Franks gibi yetkili ağızların 2002 sonundan başlayarak üç gün öncesine kadar yaptıkları dehşetengiz açıklamalar var. Hepsini buluşturan ortak nokta Irak'ın elinde KİS bulunduğu... Bush, geçen ay başlarında (3 Mayıs), "Göreceksiniz, KİS'leri bulacağız, kısa süre sonra..." derken, Powell, Rumsfeld ve Rice, aynı günlerde benzer beklentileri dile getirdiler. Ne olduysa, son bir hafta içerisinde oldu. Önce, Rumsfeld, "Belki de yok etme fırsatı buldular; sorunuzun cevabını bilmiyorum" dedi (27 Mayıs), ardından da, Wolfowitz, Vanity Fair dergisine, "Bürokratik sebeplerle, (Irak'ı işgali meşru gösterebilmek için) tek bir konuya vurgu yaptık, KİS'a; herkesin üzerinde birleşebileceği tek sebep oydu çünkü" cümlesini sarf etti...

George W. Bush'un, Polonya'da, "Bulduk" açıklaması böyle bir arka-plana oturuyor… Aslında, Washington'daki 'savaş lobisi', iki aydır işgal altında tuttukları Irak'ta KİS bulabilmiş değil; daha da önemlisi, kendilerini utançtan kurtarmaya yarayacak, ardına saklanabilecekleri bir bahaneleri bile yok... Tony Blair'in "Kanıt uydurun" tâlimatına, istihbarat örgütü MI6'nin kesin bir dille protesto ederek karşı çıktığı duyuldu. CIA'den emekli önemli isimler de, savaştan hemen önce George Bush'a bir mektup yazarak, "Elinizde, Irak'a KİS bulunduğuna dair iddialarınızı destekleyecek güçlü kanıtlar yok" uyarısında bulunmuşlar...

Bugün artık gerçeği bütün çıplaklığıyla görebiliyoruz: Irak'a savaş, ileride yüz kızartıcı duruma düşmekten kurtaracak bir bahane bile hazırlamaksızın, gerekçesiz olarak başlatıldı... Alelacele... Yangından mal kaçırırcasına...

'Savaş lobisi', aynı taktiği şimdi de başka ülkelere karşı kullanmaya hazırlanıyor...

FEHMİ KORU

Künye

Temsilcilikler

AboneFormu

MesajFormu