AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
İnternetin faydaları (2)

Dünkü yazımda tanıtmaya başlamıştım, MGK Genel Sekreterliği'nin yeni hizmete soktuğu internet sitesini inceliyorduk... Okuyanlar hatırlayacaktır; derli toplu, basit, içinde yer alan metinlerin tamamını 15-20 dakikada gözden geçirmenin mümkün olduğunu söylediğim bir siteydi.

Sitede benim ilgimi en çok "tarifler" bölümü çekmişti. "Tarifler" önemliydi, çünkü bu dünyada her şeyin başı "doğru tarif"te yatıyordu. İşte, söz verdiğim gibi bugün asıl olarak bu bölümü değerlendireceğiz:

MGK Genel Sekreterliği'nin sitesinde pek çok "tarif" var. Bu tarifler, doğal olarak, Milli Güvenlik Kurulu'nun ilgi alanına giren "kavramlar"la ilgili. Ancak, dikkat ettiyseniz, "kavramlar" sözcüğünü tırnak içinde yazdım. Çünkü bana göre, "tarifi" verilen bir çok "kavram" aslında kavram değil. Biliyorum, bir önceki cümle biraz tuhaf kaçtı ama ne yapalım ki durum böyle...

"Tarifi" yapılan "kavramlar"dan bazıları şunlar:

"Milli Güvenlik ne demektir?" / "Milli Güvenlik Siyaseti nedir?" / "Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi nedir?" / "Özel Milli Siyaset" nedir? / "Milli güvenliğin tanımında sözü edilen 'Anayasal düzen' ne anlama gelmektedir?" / "Milli varlık ne demektir?" / "Milli Bütünlük nedir ve nasıl sağlanır?" / "Ahdi hukuk ne demektir?" / "diğer ülkelerdeki Milli Güvenlik Kurullarının teşkilat yapısı nasldır?" / "Beka nedir?" / "Milli Hedef nedir?" / "Milli Menfaat nedir?" / "Milli Güç nedir?" / "Milli Strateji nedir?" / "İç tehdit nedir?" / "Dış tehdit nedir?" / "Potansiyel tehdit nedir?" / "Siyasi tehdit nedir?" / "Risk nedir?".... (Yoruldum daha fazla yazamayacağım!)

Şimdi de bakalım bu "tarifi" yapılan bu "kavramlar" gerçekte ne anlama geliyor, bugün bizler için ne ifade ediyor?

Bir kere herşeyden önce, tariflerinin altından pek de kolay kalkılamamış olduğu gözlenen bu "kavramlar dünyası", toplumu, milleti, devleti vs. anlayabilmek için "sosyal bilimler"in bugün kullandığı kavramlara çok yabancı. Yani daha açıkcası, bu "kavramlar" modern kavramlar değil. Böyle olmadıkları için de, MGK Genel Sekreterliği çok güç, hatta imkansız bir işe girişmiş. Bana sorarsanız, bu "tarifler"den kalkarak bir ülkeyi ve dünyayı anlamada bir milim ilerleyebilmek mümkün değil derim. Bu öyle bir "kavramlar dünyası" ki, bu dünyadaki "kavramlar" zaten birbirlerini doğuruyor. Mesela, "Milli Hedef kavramı"nı mı açacaksanız, bu çaba sizi doğrudan "Milli Menfaat kavramı"na götürüyor; ama işin ilginç yanı, "Milli Menfaat kavramı"nı açabilmek için de tekrar "Milli Hedef kavramı"na dönmek zorundasınız!

Yine bana göre, bu "kavramlar"la bugünün dünyasını analiz edebilmek ve "güvenlik" açısından sürekli gelişen "konseptler" icat edebilmek mümkün değil. Aslına bakacak olursanız, bu "kavramlar"la sadece "bugün" değil, tarihte hiçbir dönem anlaşılamaz. Bu "dünya" bir bakıma bütünüyle "tarihe yabancı" bir dünya. Çünkü, baştan söylediğim gibi, bu "tarifler" sahici tarifler değil.

Felsefe Sözlüğü "tarif"e ilişkin bakın ne diyor: "Bir kavramın ya da bir nesnenin sınırlanması, belirlenmesi, kavramın içeriğini kuran belirtilerin gösterilmesi; bir kavramın ya da bir sözcüğün anlamının belirtilmesi." Oysa, MGK Genel Sekreterliği'nin internet sitesinde yer alan "tarifler"in hiçbiri bu kurallara uymuyor. Tam tersine, tanımı verilen "kavramlar" hiç mi hiç "sınırlanmamış", "belirtilmemiş", "içereğini kuran belirtiler gösterilmemiş". Çok "dağınık", çok "keyfi" tarifler bunlar...

Ayrıca, yine felsefi açıdan, sitedeki tarifler "totolojik" nitelekte önermelerle dolu. "Totolojik", yani eskilerin "iade-i mâna" diye adlandırdıkları türden önermeler. Bu önermeler öyle önermelerdir ki, yeni bir şeyi açıklamak/kanıtlamak gibi dertleri yoktur; zaten söylenmiş olanın tekrarından ibarettir. Felsefeciler bu önermeler için "konu ile yüklemin aynı kavramı dile getirdiğini" söylerler. Yani mesela, "Kitap kitaptır", ya da konumuzla ilgili olarak söyleyecek olursak "Milli Güvenlik Siyaseti Milli Güvenlik Siyasetidir" gibi bir şey! Görüyorsunuz, bir şeyin tarifinin kendisiyle yapılması fena bir şey değil; ama ne yazık ki bu tür tarifler bize yeni bir bilgi vermekten tamamen uzak...

Tekrar "site"ye dönelim: Bakın, sitede "Milli Hedef nedir?" denilerek "Milli Hedef"in tarifi nasıl yapılmış: "Elde edilmesi halinde milli menfaatlere ulaşmayı sağlayan sonuçlardır."(!) Görüyorsunuz; "tarifi" okuduk ama hiç bir şey öğrenmedik! Nitekim, bu "tarifler"i kaleme alan "tarifçibaşılar" da bu işin farkına varmış olacak ki, "Milli Hedef" tarifinin hemen arkasına bu sefer de, "Milli Hedef" tarifinde adı geçtiği için "Milli Menfaat nedir" soru/cevabını yerleştirmişler... İşte, "Milli Menfaat" de şöyle bir şeymiş: "Devletin bekası ve güvenliği ile milletin refahını sağlamak için ulaşılması ve korunması gereken amaçlardır."(!) Ama yine olmadı! Görüyorsunuz, ikinci tarifi de okumamıza rağmen yine bir şey öğrenemedik....

Biliyorum, bu meselelerle kafanızı ağrıtmış olabilirim ama izninizle bu bahsi kapamadan sitede yer alan bir "tarif"i daha aktarmak istiyorum.

"Milli Bütünlük nedir ve nasıl sağlanır?" Cevap: "Milli Bütünlük; toprak bütünlüğü ile birlikte esas olarak; milli şuur, milli birlik ve beraberlik ruhunu, milli ahlak ve fazilet değerleri gibi manevi değerleri de kapsamaktadır." (!)

Bu da olmadı, hem de hiç olmadı... Ellerimiz yine boş kaldı, yine bir şey öğrenemedik... Peki öyleyse "Milli Şuur" nedir? "Milli Birlik ve Beraberlik Ruhu" nedir? "Milli Ahlak ve Fazilet Değerleri" nedir? ..... (Biliyorum, içinizden "Nedir demekle olmaaaz!" diyorsunuz!)

Demek ki, cevaplanması gereken asıl soru şu: MGK Genel Sekreterliği'nde "tarifcibaşı" kim ya da kimlerdir? Eğer "tarif" yapmaya bu çizgide devam ederlerse, yakında millette değil "Milli Şuur", basbayağı "şuur" bile kalmayacak gibi görünüyor...


1 Haziran 2003
Pazar
 
KÜRŞAT BUMİN


Künye
Temsilcilikler
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED