|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Kağıt sektörü yaralarını sardı 2002 yılında 300 milyon dolar olarak gerçekleşen ihracat, kağıt ve basım sektörünün 2001 yılındaki yaralarını kısmen sarmış oldu.
Kağıt-ambalaj ve matbacılık sektörlerinin sorunları ve çözüm önerileri konusunda MÜSİAD Kağıt-Ambalaj ve Matbaacılık Meslek Komitesi ile görüştük. Komite Başkanı Mustafa Tavaslı ilk olarak üretim konusunda bilgi vererek "Kalkınmışlığın göstergesi sayılan kağıt tüketiminde Türkiye yılda 32 kg tüketimle dünya sıralamasında sonlarda yer alırken, üretim kapasitesi açısından dünya sıralamasında 28. sırada yer alıyor" dedi. Kağıt ve kağıt üretimi konusunda genel bir bilgi alabilir miyiz? M. Tavaslı: Bugün ülkelerin kalkınmışlık göstergelerinden birisi de kişi başına kağıt-karton tüketimidir. Bu oran Finlandiya, Belçika, Danimarka, Hollanda ve Almanya'da 200 kg'ın üzerinde, Yunanistan'da 62 kg, Türkiye'de 32 kg. Dünya ortalaması ise 48,5 kg'dır. Kağıt karton tüketiminin dünya ortalamasına yükselmesi halinde dahi ülkemizde 3,2 milyon ton kağıt-karton tüketileceği dikkate alındığında, kağıt-karton üretiminin önemini artırması kaçınılmaz. Seracettin Sayar: Türkiye'de kağıt-karton üretimine SEKA'ya ait 8 fabrika ile SEKA'nın toplam üretim kapasitesi 644.000 ton/yıl'a yükselmiştir. Özel sektör de bugün 38 fabrika ile üretim kapasitesini 855.000 ton/yıl'a çıkarmış, Türkiye'de toplam kağıt-karton üretim kapasitesi ise 1.501.000 ton/yıl'a ulaşmıştır. Sektördeki istihdam konusunda bilgi alabilir miyiz? Oğuz Özcan: Sektörümüzde ciddi bir istihdam imkanı bulunuyor. Özellikle kapasite kullanımı-nın arttığı dönemlerde sektör içerisinde 250.000 kişinin üzerinde bir istihdam söz konusu olmakta ve buradan da hareketle yaklaşık bir milyon kişinin istihdama bağlı olarak sektörümüzden faydalandığını söylemek mümkündür. Bilal Arıoğlu: Türkiye, kağıt üretiminde hammadde sıkıntısı çekiyor. Atık kağıtların toplama ve geri dönüşüm oranı her ne kadar giderek artıyor olsa bile, selüloz kaynaklarının özel sektör tarafından değerlendirilimemesi ve atık kağıtta geri dönüşüm oranının beklenen düzeyde olmaması sektörü zorluyor. Çözüm önerimiz ise orman özelleştirilmesi ve kültür ormanlarının oluşturulması ve katık atık yönetmeliğinde değişiklik yapılması. Mustafa Tavaslı: Kağıt ve basım sanayii malları ihracatı konusunda da bir bilgi verecek olursak 2002 yılında 300 milyon dolarlık ihracat oldu. Kısmen 2001 yılının yaralarını sarmış olduk böylece. Kağıt-karton üretiminde kapasite 2 milyon 213 bin 400 ton. Bunun yüzde 25'i kamu, yüzde 75'i özel sektör. Peki, sektörün acil olarak çözülmesi gereken sorunları nelerdir? M.Tavaslı: Fazla ayrıntıya girmeden bazı konulara açıklık getirmek istiyorum, ithalat rejiminde şu an yaşanmakta olan mevzuat belirsizliği ya da bölünmüşlüğü girdilerinin çoğu yurt dışından temin eden sektörlerimiz için ciddi bir sıkıntı kaynağı olmaktadır. Makine ithal sisteminde kullanılmakta olan yaş haddi sistemi de KOBİ'lerin makine ithalatını olumsuz etkilemektedir. Bir sorun da KDV ve teminat mektuplarının iadeleri işlemleri sırasında yaşanmaktadır. İthalatçıların sıklıkla şikayetçi oldukları diğer bir konu da ithal konusu malın onay işlemlerinin Ankara'ya kaydırılmasıdır. Seracettin Sayar: Lojistik imkanları da dış ticaret yapmak durumundaki firmaları etkilemektedir. Eğitilmiş profesyonellerce yönlendirilmeyen nakliye yöntemlerinin uygulanması verimi olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Mesela, yükleme ya da boşaltma sırasında yapılacak hoyratça bir hareket ile malların zedelenmesine sebep olunmasına neden olmaktadır. M. Necati Bayrak: Basım sektörünün bir diğer önemli meselesi de, basın kanunudur. Mayıs 2002 tarihinde yürürlüğe giren kanuna göre basılan her süreli yayından iki nüsha en geç iki iş günü içerisinde cumhuriyet savcılığı ile basıldığı ilin mülki amirliğine vermek zorunda. Bir günlük bir gecikme olması durumunda 47 milyar lira ceza ödemek durumunda. HAKSIZ REKABET ŞİKAYETİ MÜSİAD Kağıt-Ambalaj ve Matbaa Komitesi üyeleri haksız rekabetten şikayetçi oldular. Komite üyesi Oğuz Özcan, bu durumun kalite politikalarını belirlemiş ve bu standartların altında üretim yapmama ilkesini koruyan firmaların, kalitesiz üretim yapanlar karşısında maliyet açısından dezavantajlı duruma düşmesine neden olduğunu söyledi. Hububat fiyatları piyasaya göre normal Konya Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Kara ise son aylardaki ekonomik duruma göre dün açıklanan fiyatın normal olduğunu söyledi. TZOB ise açıklanan fiyata karşı çıkıyor. Konya Ticaret Borsası (KTB) Başkanı Mehmet Kara, açıklanan hububat fiyatlarının "son derece normal" olduğunu söyledi. Kara, Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) hububat fiyatlarıyla ilgili ziraat odalarından gelen tepkileri "aşırı" olarak nitelendirirek şunları söyledi: "Ziraat odalarımızın bu tepkisi hububat kilogram maliyetinin önceden 400 bin liradan yüksek olduğunu açıklamalarından kaynaklanıyor. Oysa düşen enflasyon ve döviz karşısında üretim maliyetleri de aşağı düştü. Bu nedenle açıklanan taban fiyatlarına tepki gösterecek bir durumun olmadığını düşünüyorum." Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar, hükümetten acilen açıklanan buğday alım fiyatlarının gözden geçirileceğini duyurmasını isteyerek, "Maliyetleri ancak karşılayacak bir alım fiyatı açıklanmış, üretici sefalete sürüklenmiş ve üretemez duruma gelmiştir" dedi. Şanlıurfa Ziraat Odası Başkanı Halil Dolap da, hükümetin açıkladığı hububat alım fiyatlarının kimseyi tatmin etmediğini söyledi. FAHRİ SARRAFOĞLU
|
|
|
|
|
|
|