|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Barbarlığın adı petrol
Uluslararası ilişkileri anlamak için petrol şifrelerini çözmek gerektiğini söyleyen yazar Suat Parlar Anka Yayınevi'nden çıkan "Barbarlığın Kaynağı Petrol" adlı son kitabında petrolün dünya gündemine geldiği 19. yüzyıldan beri Ortadoğu, Kafkasya eksininde büyük petrol tekellerinin bu alanlara yönelimlerinin tarihçesini anlatarak, petrolün izinde emperyalist ülkelerin iç siyasal şifrelerini çözmeye çalışıyor. Osmanlı'dan İttihat Terakki'ye "petro-politika"nin Türkiye'deki yansımalarına yer veren Parlar'a petrol merkezli uluslararası siyaseti ve Türkiye'deki etkilerini sorduk. SELAH KEMALOĞLU Petrolün uluslararası siyasetteki önemi nedir? Petro-politika olarak nitelendirdiğiniz olguyu biraz açar mısınız? Uluslararası ilişkilerde petrol şiflerini çözdüğümüzde hem para sistemini, hem de büyük devletlerin egemenlik sistemini çözebiliriz. Petrol basit bir hammade olmanın ötesinde, geçen yüzyılın başında ilk tekelci uygulamaların başladığı kendi diplomatik ve istihbarat kodları olan bir durumu tanımlıyor. Şu an silah, finans ve petrol sermayesinin çıkarları aynı noktada kesişiyor. Bunun sonucunda çok tehlikeli bir saldırganlık çıkıyor ortaya. ABD'nin son zamanlardaki saldırılarının altında da bu gerçek yatıyor. Kitabınız 'yanlış hesap Bağdat'tan döner' diye sona eriyor. Yazdığınızda savaş daha bitmemişti sanırım. Yanlış hesap nereye kadar gidecek? Evet savaş bitmemişti. Ancak yanlış hesap Bağdat'tan döndü. ABD, askeri olarak kazandı ama siyasi olarak kaybetmiştir. İran'ı yok etmeye çalışırken Irak'taki Şiiler yeni bir İran kuracaklar belki. Bu yüzyılda bölge ülkeleri büyük bir tehlike ile karşı karşıyalar. Enerji kontrolünü eline geçiren ABD'nin planı Ortadoğu'da Müslüman tek bir bağımsız ülke bile bırakmamak. Sömürge altı koşullar dayatılacak. İslâm dinini de rehabilite edecekler. Sonuçta uygarlığın en büyük birikimlerinden İslâm'ı yok etmeyi hedefliyorlar. 1995'deki bir röportajınızda Türkiye'de petrol bağlantılı cinayetler işlendiğini söylemiştiniz. Bu cinayetler hangileridir? Muammer Aksoy, Türkiye'deki en iyi petrol uzmanıydı. Ben şimdi bunu merak ediyorum. 1968'de Türkiye'de en büyük sivil kampanyalardan biri olan petrollün millileşmesini savunan gençlerin hepsi öldürüldü. Hizbullah lideri Hüseyin Velioğlu'nun Batman petrollerinde bir sendikacı olarak çalışması bana göre tesadüfi olamaz. Hatta Güneydoğu sorunu da bir boyutuyla petrol sorundur. Petrol böyle bir yerde duruyor.
|
|
|
|
|
|
|
|