SEVDA ALKAN
Tesettür defilelerine katılarak başörtüsü takan, uzun mantolar giyen Türkiye'nin en medyatik mankenlerine, katıldıkları bu defilelerle ilgili görüşlerini sorduk. Yeliz Öney, sadece uzun manto ile podyumda yürürken zorlanmaktan şikayet ederken, Şenay Akay tesettürlü kıyafetleri şık bulduğunu söyledi. Tuğba Özay ise tesettür defileleri üzerine çok fazla polemik yapılmasından şikayetçi. Tuğba Özay: Tesettür defilelerine çıktığım zaman öteki defilelerden ayrı bir duygu ya da bir düşünceye kapılmıyorum. İşim olduğu için yapıyorum. Tesettürlü bayanların da kendilerine ait bir şıklık ve moda anlayışı var. Ben sadece onların giymek istediği, tercihlerine yönelik kıyafetleri teşhir ediyorum. Çok şık pardesü ve başörtüleri var. Bu konuda gereğinden fazla polemik yapılıyor. Tesettürü bir ideolojinin yansıması olarak görmüyorum. Maalesef farklı algılamak isteyen çok insan var.

YELİZ ÖNEY:
Tesettür bana yakışıyor

Başörtüyü günlük yaşantımda kullanmadım. Ama tesettür defilesine çıktığım zaman arkadaşlarımdan, yakınlarımdan bana çok yakıştığı konusunda görüşler geliyor. Şu an kapanmayı düşünmüyorum ama ilerde ne olacağı belli olmaz. Her defilenin zorluğu olduğu gibi tesettür defilesinin de zorlukları var. Mesela etek ya da pardesü çok uzunsa ayaklarıma dolanabiliyor, bu da podyumda yürümemi zorlaştırıyor. Bir de başörtüsünün çok teferruatı var. Baş örtüsünü takmadan önce takılan boneler zorluk çektiriyor. Bu yüzden her defilede kabinlerimizde bir giydirici varsa tesettür defilelerinde iki kişi vardır.

ŞENAY AKAY:
Tesettürün kendine özgü bir şıklığı var

Ben bir mankenim. Bana verilen her kıyafeti üstümde taşımasını bilirim. Bu yüzden tesettür defilelerinde artı bir zorluk çektiğimi söyleyemem. Her kıyafetin alıcısı olduğu gibi, bu tarzın da büyük bir tüketicisi olduğunu biliyorum. O kıyafetler kapalı bir bayanın şık olmasını sağlayacak güzel kıyafetlerdir. Örtünmeyi düşünüp düşünmediğim konusu da ayrı ve derin bir konu. Bu konu hakkında görüş vermek istemem.