|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Modern Türk şiirinin öncülerinden Ahmet Haşim, vefatının 70'nci yılında TYB İstanbul Şubesi'nce önce mezarı başında, sonra düzenlenen geniş katılımlı bir programla anılıyor.
Modern Türk şiirinin öncülerinden biri kabul edilen Ahmet Haşim, vefatının 70'nci yılında Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesi'nin düzenlediği programla anılıyor. 4 Haziran 1933 tarihinde vefat eden Ahmet Hâşim için sevenleri, edebiyat çevreleri ve öğrenciler bugün şâirin Eyüpsultan'daki mezarı başında toplanacak. Ahmet Hâşim'in kayıp olan ve üç yıl önce harap şekilde bulunup Kültür Bakanlığı ve Eyüpsultan Belediyesi'nce restore edilen mezarı başına gitmek için TYB'nin Cağaloğlu'ndaki şubesindenden saat 10.00'da Eyüp'e araç kaldırılacak. TYB İstanbul Şube Başkanı şâir ve yazar Ali Ural'ın Hâşim'in sanatçı yönünü anlatmasının ardından Ahmet Yüter Kur'an okuyacak ve toplu dua edilecek. Şiirleri ve duayla yâd edilecek Akşam saat 19.00'da ise TYB'nin Cağaloğlu'ndaki merkezi'nde (Kızlarağası Medresesi) geniş katılımlı bir anma programı daha gerçekleştirilecek. Prof. Dr. İnci Enginün ve Ahmet Özdemir'in Ahmet Hâşim'in farklı yönlerini ele alan konuşmalar yapacağı, Sedat Umran, Mehmet Zeki Akdağ, Sadettin Kaplan ve Olcay Yazıcı'nın şâirin şiirlerinden örnekler sunacağı toplantıyı Mehmet Nuri Yardım yönetecek. Bağdat'ta doğdu, hüznü sevdi Modern Türk şiirinin Yahya Kemal ile birlikte öncülerinden kabul edilen Ahmet Haşim 1884 yılında Bağdat'ta doğdu. Fizan mutasarrıflığı yapan Arif Hikmet Bey'in oğlu olan şairin çocukluğu Bağdat'ta geçti. 12 yaşında annesini kaybedince babasıyla birlikte İstanbul'a geldi. Galatasaray Lisesi'nden sonra Mekteb-i Hukuk'a kaydoldu. Bir yandan da Reji (Tütün) İdaresi'nde çalıştı. Hukuk'u bıraktı, İzmir Lisesi'ne öğretmen olarak atandı. Daha sonra çeşitli görevler alan Ahmet Hâşim, 4 Haziran 1933 tarihinde yakalandığı rahatsızlıktan kurtulamayarak hayata veda etti. Yalnızlığı ve hasreti yazdı Şiire Galatasaray Lisesi'nde öğrenci iken edebiyat öğretmeni Ahmet Hikmet Müftüoğlu'nun teşvikleriyle 1901'de başlayan Ahmet Hâşim, Fecr-i Åti topluluğuna katıldı ve şiirlerinin büyük bir bölümünü Servet-i Fünûn dergisinde yayınladı. Türk şiirinin en büyük isimlerinden biri ve 'akşam ve melâl şâiri' kabul edilen Ahmet Hâşim'in eserlerinde empresyonist (izlenimci) anlayış egemendir. Şiirlerinde tabiat tasvirleri, renk ve ışık cümbüşleri, hayaller ve göller, yalnızlık, hasret ve hüzün duyguları ağır basar. Ahmet Hâşim sadece şiirleriyle değil nesirleriyle de Türk edebiyatının en parlak isimlerinden biridir. Ahmet Hâşim'in Dergâh Yayınları arasında basılan eserleri "Göl Saatleri", "Piyale", "Gurabahane-i Laklakan", "Bize Göre" ve "Bütün Şiirleri"ni Prof. Dr. İnci Enginün ve Prof. Dr. Zeynep Kerman yayına hazırlamıştı. Kendisini rahmetle anıyoruz. 'Yahya Kemal, Tanpınar'ı frenledi' Yahya Kemal kitaplarının Yapı Kredi Yayınları ve İstanbul Fetih Cemiyeti birlikteliği ile yeniden yayınlanması nedeniyle düzenlenen etkinliğe Enis Batur ve Ekrem Işın konuşmacı olarak katıldılar. Batur, Yahya Kemal'in Ürgüp'ten Paris'e ve İstanbul'a olan hayat yolculuğunu anlattığı konuşmasında şairin modern Türk şiirinin öncülerinden biri olduğunu hatırlattı. Yahya Kemal'in İstanbul'a geldiğinde edebiyat camiasında taşralı muamelesi gördüğünü ve kendisini dışlanmış hissettiğini ifade eden Batur, bunun Kemal'i derinden etkilediğini kaydetti. Türk şiirini, Yahya Kemal öncesi ve sonrası diye ikiye ayıran Batur, "Modern Türk şiirinin iki önemli ismi Ahmet Haşim ve Yahya Kemal'den yola çıkarsak, modern şiirin en önemli esin kaynağının gurbet olduğunu söyleyebiliriz" dedi. Enis Batur 20. yüzyılda yaşayan birçok önemli yazarın Yahya Kemal'den ya bir kaç yıl önce, ya da bir kaç yıl sonra doğduklarını ifade ederek, usta yazarı dönemi ile birlikte ele almanın önemine işaret etti. Yahya Kemal'i Ahmet Hamdi Tanpınar'la da kıyaslayan Batur, Tanpınar'ın şiirde yükselemeyişini Yahya Kemal'le aynı dönemde yaşamasına bağlayarak, "Kemal'in şiirde yakaladığı dil, Tanpınar'ın kendisini frenlemesine neden olmuştur" dedi. ÖMER ÇAKKAL
|
|
|
|
|
|
|
|