AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Gül ve İslam demokrasisi!

"İslam ülkelerinin bugünkü durumlarının nedeni bu ülkelerin rejimleridir. Sorun kapalı, şeffaf olmayan çoğunlukla diktaya dayanan yönetim tarzlarıdır. Bugün islam ülkelerinin geri kalmışlığının nedeni rejimlerdir. Kırallık, emirlik gibi kapalı ve diktaya dayalı rejimler islam ülkelerinin gelişmelerinin önündeki gerçek engellerdir. Bu gerçeği o ülkeleri yöneten liderlerin de görmesi gerekir."

Bu sözler Dışişleri Bakanı Sayın Abdullah Gül'ün önceki gün Milliyet'te Fikret Bila'ya söylediklerinin bir bölümü.. Buna benzer şeyleri geçtiğimiz Çarşamba günü Tahran'da toplanan İslam Konferansı Bakanlar toplantısında da dillendiren Sayın Gül, Türkiye'yi islam ülkelerine örnek gösteriyor:

"Elbette Türkiye bu ülkelerle kıyas kabul etmez. Demokrasisiyle, ulaştığı düzeyle örnek bile olabilir. Ama bizim sorunlarımız yok mu? Var elbette. Biz de hala şeffaf olmamaktan yolsuzluklardan şikayet etmiyor muyuz? Bizim de atmamız gereken çok adım var."

Sayın Gül, Tahran'daki konuşmasını yaparken ben de Şam ve Beyrut'taydım.. Gül'ün konuşması bu iki Başkent'te siyasal ve entellektüel çevrelerde yankı buldu. Hiç kimse 'Bu Türkler ne diyor' demedi.. Elbette 'Türk demokrasisinin' sorunları tartışılıyordu..

Elbette Sayın Gül'ün sözleri ile, 'Arap alemine demokrasiye getireceğiz' diyen Amerikalıların söylemleri arasında paralellik aramaya kalkışanlar oldu..

Elbette Türkiye'nin Amerika ile stratejik ittifak ilişkileri ve bu ilişkilerin Türkiye'ye yüklediği bazı bölgesel politikalar ve roller gündeme geliyordu..

Ama genel olarak Gül'ün söylemlerine sert bir tepki gözlenmiyordu.. Bunun ise bence iki temel nedeni vardı:

1- TBMM'nin Tezkere'yi reddetmesi..

2- Bölgeyi gezen Sayın Gül'ün kişiliği ve Ankara'nın Irak savaşı öncesinde ve sonrasındaki politikaları..

İşte bu iki nedenden dolayı Arap kamuoyu Türkiye'ye ve Türklerin söylemlerine yeni bir bakış açısı ile yaklaşmaktadır. Arap kamuoyu, Türklerin söylemleri ile Amerikalıların söylemleri arasındaki farkı görmektedir..

Çünkü Sayın Gül'ün 'demokrasi düşmanı' olarak ilan ettiği 'kral, emir ve diktatörler' ile (Mısır, Bahreyn, Ürdün, Katar, S.Arabistan ve Fas) Başkan Bush, dün Mısır'ın Şarm El-Şeyh kasabasında bir araya geliyordu.. Bush'un amacı ise, Filistin halkının direnişini yok etmek, İsrail'i bölgede egemen kılmak ve Amerikan çıkarlarını sonsuza dek garantilemek..

Yani Arap alemine demokrasiyi getireceğini söyleyen Bush bölgede kendi yandaşı yönetimlerin gerici, anti-demokratik ve diktacı yapısını görmemezlikten geliyor ve onları onurlandırıyordu!!

Çünkü onları işbaşına getiren, bugüne kadar işbaşında tutan ve onlardan her fırsatta yararlanan yine Amerikalıların ta kendisidir!!

Amerikalılar, bunun doğru olmadığını söylüyorlar ise buyursun Irak'ta demokratik seçimler yapsınlar!!

Başka bir ifade ile Amerikalılar geleneksel olarak uyguladıkları çifte standart tavırlarını bir kez daha kanıtlıyorlar.

Bölgeye demokrasiyi getireceğini söyleyen Amerikalılar TBMM'nin tezkere kararına tahammül bile edemediler..

Gerektiğinde 'Türk demokrasisini, İsrail demokrasisi ile birlikte' bölge ülkelerine örnek olarak gösteren Amerikalılar, her nedense bölgenin en gerici-faşist yönetimleriyle işbirliğini tercih ediyorlar.

Amerikalılar, hele Haçlı zihniyetli Bush yönetimi hiç bir zaman bir islam ülkesinin (hele bu ülke Türkiye gibi islam aleminin en önemli ülkesi ise) demokratik-müreffah ve mutlu olmasını istemez..

Amerikalılara göre bölgede örnek demokratik ve laik sistem yalnızca İsrail'de vardır..

Oysa İsrail sistemi tümüyle 'şeriatçıdır'.. İsrail'in yasalarının büyük bölümü din kökenlidir ve İsrail'i yöneten partilerin tümü din kökenli-ırkçı partilerdir.

İsrail demokrasisi ise siyonist ideolojilerle beslenen totaliter kültürlü bir demokrasidir.. İsrail'i yöneten hemen hemen tüm cumhurbaşkanları ve başbakanlar ya ordu ya da istihbarat kökenlidir ve tümü Filistin halkının katliamlarında direkt olarak rol oynamışlardır..

Unutulmamalıdır ki Hitler de Almanya'da demokratik seçimlerle ve ezici çoğunluklarla iktidara gelmiştir!!

İşte tüm bunlardan dolayı Sayın Gül'ün söylemlerini önemsiyorum. Ancak Sayın Gül ve Ankara bu söylemlerine sahip çıkmalı, çerçevesini net çizmeli ve içini doğru olarak doldurmalıdır..

Sayın Gül'ün önerdiği demokrasi hiç bir şekilde Amerikan dokular taşımamalıdır. İsrail demokrasisi ile ise ne şekilde ne de içerikte kesinlikle bir paralellik veya benzerlik taşımamalıdır.

Çünkü böyle bir yaklaşım Arap ve müslüman halklara bir hakaret olacağı gibi, bin yıllık geçmişi olan bir tarihin mirasçıları olan Türklere de haksızlık olur..

Amerikan yeşil ışığı ile 4 askeri darbe ve müdahele yaşayan bir Türkiye ne Amerikan demokrasinin çifte standartlarına ne de İsrail'in askersel-ırkçı demokrasisine ihtiyacı yoktur..

Evresel değerleri ile AB standartlarını yakalayacak bir Türkiye bunu kısa bir süre sonra herkese kanıtlayacaktır..

İşte bu nedenle ne Amerika ne de İsrail ne de Amerika'daki Yahudi lobisi Türkiye'nin AB'ne katılımını istemez..

AB üyesi bir Türkiye, Sayın Gül'ün söylemlerini çevresine çok daha kolay ve samimi olarak inandırabilir..

Önemli olan Sayın Gül'ün ve Ankara'nın bu söylemlere sahip çıkması ve gereğini içte ve dışta yapmasıdır..

Sayın Gül, inandığı düşüncelerini içini de doldurarak aralıksız olarak Arap ve müslüman ülke kamuoylarına anlatmalıdır..

Yoksa bu söylemler iç politika pazarında satışa çıkarılan bir slogandan öteye gitmeyecektir!!

Ben böyle olmadığına inanıyorum..

Sayın Gül'ün daha zor olan görevi ise, başkalarını da inandırmaktır!

Zor görevlerin adamı olan Sayın Gül bunu başardığı zaman yalnız kendisi değil, AK Parti, Türkiye ve seslendiği tüm müslüman ülkeler ve halklar kazanacaktır..

Kimlerin kaybedeceğini ise herkesten daha çok Sayın Gül bilmektedir!!


4 Haziran 2003
Çarşamba
 
Dr. HÜSNÜ MAHALLİ


Künye
Temsilcilikler
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED