AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
"O gece"nin ve o karanlık dönemin hesabı

Yeni döneme damgasını vuracak unsurlardan birisi siyasetin yeniden yapılanma marifetiyle değişmesi olacaksa, en az bunun kadar önemli ve buna bağlı bir unsur da ülkenin yolsuzluklardan arınması olacaktır. Ülke, yolsuzlukları bir maliyet faktörü olarak da, bir ahlak sorunu olarak da yaşamaya mahkum olmamalıdır. Dolayısıyla, arınmaya "bugünden sonra..." kaydı düşerek milat biçmek gerçekçi görünmemektedir.

Toplumla yolsuzluk arasında o kadar yoğun bir nefret ilişkisi bulunmaktadır ki, daha kapakları kapanmayan onlarca dosya ortadayken ve bundan da önemlisi batan bankaların ve kayırma eş-dost-ahbap ilişkisiyle paylaştırılan ihalelerin kokusu dağılmamışken yeni döneme bakabilmek mümkün değildir. Apaçık belli ki, geçmişin çamuru kaldırılmadan yeni bir siyaset kurmak ve yeni bir istikamet tutturmak anlamlı olmayacaktır.

İşte bu yüzden, giderek daha güçlü sesler çıkartmayı başaran TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu, ülkedeki bütün arınma ve temizlik umutlarının odağında bulunmaktadır. Hem komisyonun, hem de onu içinden çıkaran Meclis'in sorumluluğu büyüktür.

Bazıları olup bitenlerin pek farkında görünmüyor ama Komisyon, Türkiye tarihinin en büyük, en şöhretli ve en hacimli yolsuzluklarını araştırmaktadır. Ve bir araştırma komisyonu olarak da toplumun önüne koyması gereken en önemli şeyi; yolsuzlukların fotoğrafını büyük ölçüde çekmek üzeredir. Başkan Azmi Ateş'e göre "görüntü giderek netleşiyor ve fotoğrafın yüzde 60'ı netleşmiş bulunuyor."

Peki, "yüzde 60"ın içinde ne var?

Yaklaşık 40 milyar Dolar'lık banka hortumu, Merkez Bankası'nda kriz gecesi yaşanan ve failleri hala aramızda serbestçe dolaşan 5 milyar 188 milyon Dolarlık TL-döviz vurgunu ve bütün bunların altında imzası olan onlarca isim, onlarca kurum...

Bu bilgiler herkesi ilgilendiriyor. Çünkü, bu büyük havuz istisnasız herkesin cebinden çıkan paralarla kuruldu. Paralar pervasızca paylaştırıldı ve devletin içine bürokrasiye kadar uzanan bir yolsuzluk örgütü sayesinde bugüne kadar korundu.

Kamuoyunun ve kamuoyuna kanaat ileten her türlü önderlik pozisyonlarını işgal edenlerin bu bilgileri önemsemesi gerekir.

20 Şubat 2001 akşamı Başbakan Ecevit, yardımcıları Yılmaz ve Özkan ile IMF 1. Başkan Yardımcısı Fischer, Bölge sorumlusu Deepler ve Türkiye Masası Şefi Cottarelli ile Merkez Bankası ve Hazine bürokratları toplanıyor. O gece "kontrollü sabit kurda devam" kararı alınıyor. Ama ertesi gün birdenbire IMF, "dalgalı kura geçmezseniz programdan desteğimizi çekeriz" diye tehdit ediyor. Türkiye, bu tehdit karşısında eli-kolu bağlı kalıyor ve çaresiz bir şekilde tarihinin en büyük fakirliğine adım atıyor. Şok ortamında da ülke imkanları yağmalanıyor...

O şaşkınlığı fırsat bilen siyasetçi-bürokrat-işadamı ittifakı da epeyidir zaten bir parçası oldukları yağmada sınır tanımaz hale geliyorlar.

O iki gece, Merkez Bankası'ndan 1,5 milyar Dolar ve 3,6 milyar Dolar olarak iki parti halinde alınan dövizin hangi kaynakla elde edildiği sorusunun cevabı da hala verilmedi. Hangi kurumlar, hangi ülke çıkarından hareket ederek, bu yağmaya TL desteği verdiler?

Bu apaçık hırsızlık cezasız kalamaz, kalmamalı. AK Parti'nin vaadi de budur, bu partiyi iktidara taşıyan kitlelerin ortak arzusu da...

Zaten, komisyon da kaçınılmaz olarak, çalışma süresinin bitiminin hemen ardından en az iki ya da üç "Soruşturma Komisyonu" kurulmasını zorunlu kılacak bir noktaya gelmiş bulunuyor. Sadece, zamanında Türkbank Yolsuzluğu'ndaki itiraflarıyla Pandoranın Kutusu'nun kapağını aralayan Korkmaz Yiğit'in açıklamaları bile bunu zorunlu kılıyor. Artık, atılan her adım yolsuzlukların üzerindeki perdenin kaldırılmasını kaçınılmaz hale getiriyor. Ne "ticari sır", ne de "piyasa dengeleri" gibi hayal perdelerinin bu gidişi engellemesi mümkün görünmüyor.

Yeter ki, sokaktaki vatandaş çaldırdığı paranın hesabını sorma arzusunu kaybetmesin...


4 Haziran 2003
Çarşamba
 
MUSTAFA KARAALİOĞLU


Künye
Temsilcilikler
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED