Yoluna engel tanımaksızın ilerleyen Beşiktaş'ın karşısında bu sefer rakip, UEFA Kupası'nda Ukrayna'nın güçlü temsilcisi Dinamo Kiev'di. İnönü arenasında alınan 3-1'lik muhteşem galibiyet işi İstanbul'da bitirmişti. Zira Kiev'de bir zafer daha yazıldı ve maç 0-0 bitince Dinamo'da hüsrana uğratılan ekipler arasına katıldı. Süper Lig'deki fırtınasını kaldığı yerden sürdüren Siyah-Beyazlılar, Samsunspor'u 2-0'la geçerken, Türkiye Kupası'nda Denizlispor'u da deplasmanda yenerek çeyrek finale çıktı. Lig başlayalı 130 gün olmuştu, Kartal, 3 kulvarda başarılı ve emin adımlarla hedefe yürüyordu. Devre arası olmuş. Lucescu ve talebeleri zorlu etabın ilk yarısını başarıyla bitirmişti.

SERGEN NEREDE?

İkinci yarı hazırlıklarını yuvasından kopup, Antalya'da sürdüren Beşiktaş'ta keyifler yerindeydi. Antalya'nın havası ve ortamı güzeldi ancak zaten Ümraniye Tesisleri'de harikaydı. Buraya gelmeye ne gerek vardı. Bu sadece önceden verilmiş sözler ve katılınacak turnuvalar yüzündendi. Kampın ilk gününde Beşiktaş'ın haşarı çocuğu Sergen Yalçın idmanda yoktu ve Lucescu'nun da bundan haberi yoktu ve çılgına döndü. Bir anda antrenmanda olmadığını farkedince 'Sergen nerede' diye antrenör Feyyaz Uçar'a sordu. O da bilmiyordu. Gerçek çok geçmeden anlaşıldı. Sergen sakatlanmıştı ve kulüp doktorunun bundan haberi vardı. Ancak Lucescu'ya söylemeyi unutmuştu. Sonra bu ufak tatsızlıkta takımın havasını bozamadı ve çalışmalar pür neşe içinde devam etti.

ASRIN KARTAL'I SON SÜRAT

Devre arasından sonra başlayan ikinci yarıda da engeller bir bir rahatlıkla geçildi. Rakip, 90 yıllık ezeli rekabetin yaşandığı Fenerbahçe'ydi. Ahmet Dursun attığı muhteşem golle rakibini devirerek yeni bir zafer daha elde etmiş oldu. Ardından Süper Lig'deki Kocaelispor ve İstanbulspor engellerini rahat geçen "Asrın Kartal'ı" UEFA Kupası'nda Çeklerin köklü takımı Slavia Prag deplasmanında 1-0'lık mağlubiyet alınca 'Acaba Avrupa defteri kapanıyor mu?' sorusunu akla getirdi.

Ancak hedefini UEFA'da en az çeyrek final olarak hedefleyen Lucescu ve talebelerinin kolay pes etmeye niyeti yoktu. 7 gün sonra İstanbul'da Çekler ağırlanacaktı ve bunun için çalışmalara ara vermeden devam etmek gerekiyordu. Bu sırada teknik direktör Lucescu Diyarbakır maçını oynayalım diye ısrar etse de, yönetim karşılaşmanın Futbol Federasyonu'dan ertelenmesini istedi ve Haluk Ulusoy-yönetimi bu teklifi yerinde buldu. Artık Diyarbakır maçı ertelenmiş ve tüm motive Slavia Prag karşılaşmasına yönelmişti. Tarih 27 Şubat'ı gösterdiğinde maç başlamış ligde ve UEFA Kupası'nda iyi bir performans gösteren Kartal, Ronaldo'yla fileleri havalandırdı, Ahmet Dursun, Pancu ve İlhan Mansız üçlüsü Prag ağlarını sarsarak maçın 4-2 kazanılmasını sağladı.

TARİHTEN NOTLAR

Amblemdeki Türk Bayrağı

Beşiktaş amblemindeki ilk beyaz çizgi 1'i; 3 siyah çizgi 3'ü; ikinci beyaz çizgi 1'i simgeliyor. Bütün amblem 9 bölümden oluşuyor ve bu dört numara (1,3,1,9) yanyana geldiğinde, 1319'u oluşturuyor ve 1319 Rumi takvimle, Miladi 1903'e eşit oluyor. Amblem'deki Türk Bayrağı ise Türkiye Futbol Federasyonu'nun hediyesi. Beşiktaş Türk Bayrağını kullanma hakkını, Yunanistan Milli Takımı'yla oynanan bir maçta Türk Milli Takımı'nı temsil ettiği için aldı. Başka bir kulübün böyle bir hakkı olmadığı belirtiliyor.